224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
2022 yılında İstanbul Balat’ta başlayan sayfalar günümüz ve geçmiş olarak 1821 yılı Mora/ Tripoliçe’ye kadar geri gidiyor. Müşfik baba iyi eğitimli, dört dil bilen Balat’ta dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan sahaf dükkanını işleten bir İstanbul beyefendisidir. Mete kaymakamdır, ailesi kendisi çocukken yaşanan 99 da ki İstanbul depreminde hayatlarını kaybetmişlerdir. Mete’ye çocukken Müşfik baba koruyucu babası olmuştur. Müşfik babanın elinde ki el yazması hatırat defteri Mete’nin dikkatini çekince okumak ve tamir etmek üzere alır. Mora’da ki Akça hocanın yazdığı hatıratları birlikte Mora Tripoliçe’ye geri gidip Türk’lere kadın, çocuk, bebek demeden yapılan tüm o yaşanan acıları, vahşeti, katliamı ki- az bile bu kelimeler-okuyacaksınız. Tüylerim diken diken oldu deriz ya hani, soluksuz sayfaları çevirdim. Sonda ki ters köşe ise şok etkisi yaptı desem yeridir. Hatıratı yazan Akça hoca kimdi? Halide ve Aliye hanım kimdi? Mete defteri çözebildi mi? Ve diğerleri? Mutlaka okumanızı öneriyorum. Derin ve detaylı araştırma neticesinde yazılmış olan günümüzü geçmişe mükemmel bir şekilde harmanlayan yazarın yalın akıcı kalemine bayıldım. Kitabın son sayfasında da kaynakçaların belirtilmesi güzel bir ayrıntı olmuş. Kaleminiz daim olsun sevgili yazarım @ güven kemerkaya Kitap ve sevgiyle kalın..
Tripoliçe'nin Külleri
Tripoliçe'nin KülleriGüven Kemerkaya · Çınaraltı Yayınları · 040 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Dedeleri Osmanlı Devletine büyük hizmetlerde bulunan Müşfik baba kendisi de iyi eğitim almış bir İstanbul beyefendisidir. Sahaflık mesleği de kendisine dedesinden miras olup eşini ve çocuğunu da acı bir kazada kaybetmişti. Mete de annesi babası olmadığı için bu aydın üstat tarafından yetiştirme yurdundan alınmış ve vesayetinde
Tripoliçe'nin Külleri
Tripoliçe'nin KülleriGüven Kemerkaya · Çınaraltı Yayınları · 040 okunma
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir hikaye düşünün, birçok farklı kişinin, hayvanın hatta ‘şeyin’ doğumuyla başlıyor. Aklınız karışmaya başladığında nihayet tek bir koridora çıkmış oluyorsunuz. İzin verin, biraz açıklayayım: Aslında hikayenin asıl kahramanı Gaustin, empati yeteneği üst düzeyde gelişmiş bir çocuktur. Gözlerinin içine baktığı insanların, hayvanların hatta diğer
Hüznün Fiziği
Hüznün FiziğiGeorgi Gospodinov · Metis Yayınları · 2017903 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Uzun yıllara yayılan edebi intihar mektubunun son bölümü denmiş kitabın arka kapağında. Yazar, kitabın sonlarında anlayacağımız çocukluğuna dair birkaç fotoğrafla romana giriş yapıyor. Buraya kadar oldukça merak uyandırıcı. İlk hatırata başlarken kurduğu cümle ile olayları tüm gerçekliğiyle sunmaya ve ruhumuzu sarsmaya başlıyor. "Utanç dolu bir hayat yaşadım. Insan yaşamı denen mefhum hakkında hiçbir fikrim yok." Bu cümlenin ağırlığı altında kalıyor ve geriye kalan sayfalar boyunca da kendinize ait parçalar buldukça duygularınızı paylaşmaya, kendi duygularınızın ağırlığını da hissetmeye başlıyorsunuz. Bu hayatta kendine bir yer bulamamış, sözde normal dediğimiz insanların hayatlarında çıkıntılık yapmamak, ayak uydurabilmek için şekilden şekile girmiş hatta bir soytarıya dönmüştü. Tüm bunlar kendisini diğerlerine kabul ettirmek için miydi? Yoksa kendisini hayata dair bir parça olduğuna ikna etmek için miydi? Hayatımız boyunca başkalarını çok kolay kaldırırız aslında. Ama iş kendimizi kandırmaya gelince, aslında biliriz biz kim olduğumuzu. Bir yerden sonra ne soytarılık, ne şaklabanlık.. Hiçbir şey ikna etmez bizi hayatta kalmaya. Osamu Dazai'nin otobiyografik kitabı bize nasıl bir hayat sürdüğünü en çarpıcı ayrıntılarıyla anlatıyor. Açıkça söylemek gerekirse, daha iyi sindirebilmek için ikinci bir okumayı da kesinlikle hakediyor.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202335,3bin okunma
344 syf.
7/10 puan verdi
Mor Salkımlı Ev
Mor Salkımlı Ev”, Halide Edib-Adıvar’ın Londra’da yaşarken İngilizce olarak yazdığı bir hatıratıdır. Hatırat, 1955 yılında Yeni İstanbul gazetesinde bölümler halinde yayınlanmıştır. Daha sonra, 1963’te vefatından hemen önce kitap olarak basılmıştır. Türkçe hatırat, İngilizce hatıratın birebir çevirisi değildir. İki eser arasında önemli farklar
Mor Salkımlı Ev
Mor Salkımlı EvHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20183,590 okunma
116 syf.
10/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Hayatta eşinden önce ölmek istiyordu ama işler istediği gibi gitmedi eşi ondan önce vefat etti. Kitabın içerisinde tabi ki bolca duygusallık yer alıyor özellikle eşiyle birlikte geçirdiği onca anı, hatıra varken... Sayfaları çevirdikçe ikisinin bir sürü geçmiş izlerine rastlıyorsunuz. Eşini öyle güzel anlatmış ki eşi benzeri yok gibi... Sevgiye inanmayan herkes bu kitabı okumalı. Özellikle eşinin yarım kalan kitabını kaldığı yerden okuması duygusallıkta benim için son damla oldu diyebilirim. Bu kadar kısa olup, bu kadar güzel mesajlar veren bu kitabı kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum.
Dul
DulJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20134,108 okunma
Reklam
341 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.