Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayatımızdaki en huzurlu an, ancak Allah'ın huzuruna vardığımız andır.
Hayatta biriktirdiğim …
Dilden çıkanlar konuşulanlar neden önemli? Kelimelerin hayat bulma durumu var.. Kelimenin hay olma durumu değiştik.. Kelime ağızdan çıkınca bir ok gibidir yerini bulmadan sonu olmaz.. Bundan dolayıdır ki ya sus ya doğruyu söyle… Ve en güzel Doğru Dua dır En çirkin söz ise Bedduadır yerini bulmayanlar geri döner dedik… Duanın dönmesi ve Bedduanın
Reklam
Hak din İslâm; namaz, oruç, zekât, hac gibi ibadet hayatımızdaki birçok vecibeyi vakit kavramıyla ilişkilendirmiş. Bayram namazları, sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı ve cuma namazı; imsak ve iftar; Ramazan ayının tespiti, zekâtın yılda bir verilmesi, hac aylarının Şevval ve Zilkade ayları ile Zilhiccenin ilk on günü olması, hac vaktinin Arefe ve kurban bayramı günleri olması ve bunun gibi…
"Her şeyden önce hayatımızdaki bu cahiliyeti söküp atmamız gerekmektedir. İslâm'a bağlı geniş bir taban oluşturulduğunda hayatımızdaki bu çelişki yok olacaktır."
Sayfa 138Kitabı okudu
Bilindiği gibi insanların bir dış görünüşleri, bedenleri; bir de iç âlemleri, ruhları vardır. Çoğumuz dışa büyük önem verir, özen gösterir, temizliğine, süsüne emek sarf eder, pek çok masraf ederiz. Peki, ama içimizi bezemek ve kaplamak için ne yapıyoruz? Doğrusunu söylemek gerekirse bu meseleye eğilen bile çok azdır, bu işin hayatımızdaki önemini sezen nerede? Hele bu işi başarma yollarını bilenler şimdilerde çok daha en- der bulunmaktadır. Hâlbuki İslâm dini iç âlemimizin düzenlenmesine, aydınlan- masına, paklanmasına çok büyük bir ciddiyetle eğilmiştir. O kadar ki Yüce Peygamberimiz ona salât ve selam olsun-: "Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim." buyurmuştur.
ündelik hayatımızda çok sık kullandığımız "hayır" ve "şer" kelimelerinin ne anlama geldiğini acaba hiç düşündünüz mü? Kimi kadim din ve inanç sistemlerinin varlığın iki temel esası olarak gördüğü, hatta hayır ve şer tanrısı olmak üzere iki özel tanrı kabul ettiği bu kavramların hayatımızdaki yeri nedir? Bunlar dil alışkanlığı olarak söylenen sıradan iki kelime midir? İnsanlığın son ilahi öğretmeni Peygamberimiz Efendimizin dilinde bu kelimeler nasıl kullanılmıştır? Yüce kitabımız Kur'ân-ı Kerim, bu mefhumlara nasıl yer vermiştir? Varlıkta aslolan hayır mı yoksa şer midir? Şerrin gerçekliği var mıdır? Bu soruları daha da çoğaltmak mümkündür. Gelin bu ve benzeri suallerin cevabını hadislerin zengin lügatinde arayalım. Önce, kedilere düşkünlüğünden dolayı Sevgili Peygamberimizin kendisine uygun gördüğü kedicik babası anlamındaki lakapla anılan Yemenli büyük sahābi Ebû Hüreyre'ye kulak verelim. Ebû Hüreyre diyor ki: "Resûlullah (sav) oturmakta olan insanların yanında durdu ve onlara "Sizin hanginizin hayırlı, hanginizin şerli olduğunu size bildireyim mi?" dedi. Orada bulunanlar sustular. (Bunun üzerinde Resûlullah sorusunu) üç kere tekrarladı. Bir adam, "Evet yå Resûlallah!" dedi. Allah Resûlü şöyle buyurdu: "Hayırlınız, kendisinden hayır beklenilen ve kötülüğünden emin olunandır, şerliniz ise kendisinden hayır beklenmeyen ve kötülüğünden de emin olunmayandır."
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
Hayatımızdaki Anlam
İslâm dairesindeki kişi hayatın yeni anlamlarını keşfe çıkmaz, yalnızca hayatın anlamını öğrenmeye çabalar. Küfürde ayak diretenler hayatın bütün anlamlarının Kur'an-ı Kerîm'de verilmiş olduğunu kabul etmeye yanaşmayanlardır.
Sayfa 234 - Tam İstiklâl Yayıncılık OrtaklığıKitabı okudu
Batı, sekülerleşme sürecinde tikel ve tümel tüm çeşitleriyle hikmeti kaybetti. İslam dünyası ise ilahi koruma altındaki şeriatı elinde tuttuğu hâlde, "İslam medeniyeti" ütopyası peşinde koşarken isimli ve isimsiz hikmeti kaybetti. Bu, İslam dünyasının, hakikat siyasası yüzünden fıtrattan uzaklaşarak hikmeti kaybeden modern dünyanın trajedisini paylaşması anlamına gelmektedir. Geçmişte farkı topluluklar, hikmete dayanmada buluşurlarken bugün tam aksine hikmetten, edepten uzaklaşmada buluşmakta, bu uzaklaşmanın ızdırabını ise herkes çekmektedir. Örneğin ünlü Fransız İslam araştırmacısı Gilles Kepel'in dünyada gezdiği birçok yerde gördüğü Yahudi, Hristiyan ve Müslüman fundamentalistlerin, "edepten yoksunlukta" buluştuklarını söylemesi düşündürücüdür (Safi 2003: 13). Bu bakımdan sekülerleşme, hikmetten, küreselleşme ise edepten uzaklaşma olarak tanımlanabilir. George Ritzer'in "Toplumun McDonaldlaştırılması olarak ifade ettiği gibi, yoz Amerikan fast-food kültürünün küreselleşmesi, yeme edebi başta olmak üzere hayatımızdaki tüm edebi yok etmektedir.
Bedri Gencer
Bedri Gencer
Muslime im Spannungsfeld zwischen Kritik und Konformität (Eleştiri ve Uyum Kıskacında Müslümanlar) kitabındaki kendi bölümünden S.90
MÜMİNLERİN EBEDİ YURDU: CENNET
MÜMİNLERİN EBEDİ YURDU: CENNET Muhterem Müslümanlar! Dünya fanidir, hayat gelip geçicidir. Gün gelir; ömür biter, vade dolar. Her şeyin son bulduğu bu anda, ebedi ahiret hayatı başlar. İnsanı iki akıbetten. biri bekler: Ya sonsuz nimetlerle donatılmış cennet; ya da azap diyarı cehennem. Biz müminlerin bu dünyadaki en büyük arzusu ve gayesi ise
170 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Üstad Hazretlerinin olaylara ve çağın sorunlarına Kur’ân gözlüğüyle teşhis eder ve tedavi çarelerini yine Kur’ân’dan alıp sunar.Yani İslam kadına nasıl bir değer vermiş ise Üstad Hazretlerinin verdiği değer de odur. Çağın gerekleri ve materyalist  bakış açısı Üstad Hazretleri üzerinde bir baskı oluşturamamıştır Çağımız insanının yaşadığı korkunç
Hanımlar Rehberi
Hanımlar RehberiBediüzzaman Said Nursî · Zehra Yayıncılık · 20091,403 okunma
90 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.