Ne güzel insanlar vardı eskiden.
Çocukluğumuzu kaplamışlardı.
Bize masal anlatırlardı
Cinlerden, perilerden.
Büyük anneler, büyük babalar vardı.
O zaman hepsi uzaktı ölümden.
Hem sevdirir hem korkuturlardı.
Acı hikâyeleri bile tatlı başlardı.
Demek bunun için gittiler hikâyelerden.
Ne güzel insanlar vardı eskiden.
Ne güzel şarkılar vardı
Mustafa Kutlu’nun, daha önce yazılan hikayelerden farklı olarak “uzun hikaye” diye tanımlanan şekliyle kaleme aldığı eser tam olarak sizi içine alan, ısıtan, sarıp sarmalayan ama bazen de hüzünlendiren bir baş yapıt.
Kitap Mavi Kuş adlı otobüsün kasabadan istasyona olan yolculuğunu ele alır. Bu otobüste toplumun her kesiminden (öğretmenden
Bu kitabı beğenmek mi ? Beğenmek ne demek ? Bayıldım. Allah vergisi yeteneği var bazı yazarların. Yoksa nasıl hayal eder, nasıl kurgularlar böyle hikayeleri... Sen otur Hz. İsa' nın çarmıha gerilişi ile 1920 Moskova' sını aynı hikayede buluştur, şeytanın başrolde oynadığı bir hikaye kotar, hem ibret versin, hem de komik olsun.
Bir çok romanı yasaklanan, tiyatro oyunlarının sahnelenmesine izin verilmeyen
Mihail Bulgakov ' un bu eseri baş yapıtı olarak tanınıyor ve hakkını vermek lazım ününü kesinlikle hak ediyor.
Bir çokları gibi değeri öldükten sonra anlaşılan yazar, yatağında son nefesini verene kadar bu roman üzerinde çalışıp düzeltmeler yapmış.
Kitabın ilk bölümü yazarın hayat öyküsünden kısaca bahseden giriş yazısından oluşup daha sonra romana geçiliyor. Giriş kısmını sakın atlamayın. Çünkü yazarın hayat hikayesi de oldukça iyi hikaye edilmiş. Roman ise iç içe geçmiş hikayelerden oluşuyor ve hikayeleri şeytan ve yardımcıları birbirine bağlıyor.
Bundan sonrası size kalmış, iyi okumalar...
"Belirli uzmanlık alanlarından mezun olmuş insanlar işsiz kalıyor ya da uzmanlık alanlarıyla hiç bir alakası olmayan işlerde çalışıyorlar. Bunun sonucu olarak da ileri bilim ve tekniğe dayalı eğitim verimsiz kalıyor."