Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vücud ve iç
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU
İbn Kayyım el-Cevziyye, İgasetu’l-Lehfan fi Mesayidi’ş-Şeytan adlı eserinde der ki: Peygamberlerden başkaları, şahsî düşüncelerinde ve ilhamlarında hata da ederler, isabet de. Onların zan ve ilhamları, düşünceleri ve hatıraları 80, Allah’ın kulları için delil ve hüccet niteliği taşıyamaz. Allah’ın ilhamına mazhar olanların sadatı, ashab-ı
Reklam
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
istanbultarihi.ist/167-istanbulda-... İSTANBUL’DA TASAVVUFÎ HAYAT Mevleviye Mevlana Celaleddin-i Rumî ile birlikte Konya’da teşekkül eden Mevleviye, fetih sonrası Vezneciler’deki Kalenderhane Camii’nin bir süre Mevlevî zaviyesi olarak kullanılması suretiyle ilk olarak İstanbul’da temsil edilmiştir. Ardından Sultan II.
Zavadanak Bekir
1000kitap da bu kadar din âlimi olmasına rağmen neden ümmet bu halde, diye sorulmadan önümüze konulana razı olunmuyordu. Evet, nedendi? Neden evet, evet ama hayr, hayırdı. Gözlerimizi cilalayan bu hengâme neyin nesiydi? Yoksa sevgili okur, kırmızı reçeteli ilaçlarını almamış mıydı? Nasıl nasıl nasıl? Neydi işbu asıl? Bitti çoktan o aşkı. Hece hece giderdik, aktör çıktı ko aşkı. Velhasılıkelam, hissi kable'l-vukû amma hâlâ hamdele ecmain âmâ değil. Susamış köpek balığı, içmiş kendi kanını. Bunu gören deliler saklamış kendi canını. Hakikati haykırsa kim dinlerdi ki onu. Azıcık sesini kıssa herkes sever Adolf’u. Dere tepe üzerinde kurulmuş bir payitaht, duvarları çok ince, kim açmıştı müziği. Günaydınlar soldu çoktan, buradan geçen çok oldu. Ne diyeceğini şaşırmış, gerçekleri yalan olmuş. 1000kitap şeyhülislamı şimdi bilsem kaç kişi. Kaç yerimden asarlar, kaçak olsa kaç kişi? Bu sözlerin üstünde bir de kebap yeseydik, şiş-kebap geçen sözü hizaya çekip silkseydik. Birdenbire gelir, birdirbir oynarlar. Bir birine baka baka, kendin adam sayarlar. Nesir mi yazdın şiir mi, bu lafın aslı kimin? Bekir’e denmiş bekere oranın adı mekere çivi battıysa tekere bandır bandır şekere dört de çekse gidilir tek tekere.
Apateizm nedir? . Okuyup öğrenince çok şaşıracaksınız. . En sade tanımı ile Apateizm, Tanrı inancına karşı ilgisizliktir. Apateistlere göre Tanrı’nın varlığının veya var olmamasının insan yaşamı için önemi yoktur. Bu yüzden apateizm bir inanç değil, inanca karşı bir tutumdur. . Apati (ilgisizlik) ve teizm (Tanrı inancı) kelimelerinin birleşiminden
Reklam
İnsan Nereye?
Rousseau için şeytan: özel mülkiyet. İnsan, bir tarlanın etrafını çitle kuşatıp, burası benimdir dediği günden beri doğru yoldan uzaklaşmış. Cinayet cinayeti kovalamış, facia faciayı. Sonunda medeniyet denilen bu yapma düzen kurulmuş. Oysa Oscar Wilde için iğrenç olan tabiatın kendisi. Terbiye de içtimaîye yöneldiği ölçüde bozucu. Şu çocuğa bakın diyor, ne kadar sevimli, bir de şu yirmisindeki haytaya bakın: nobran, edepsiz, lanet. Onu bu hâle getiren toplum yani terbiye.
Şeriat ve Kadın 3
Yabancı bir erkekle konuşurken hoş bir edá ile konuşmayın. Yok sa kalbinde (cinsel) hastalığı bulunan kimse cinsellik umidine kapılır... Kadınların şarkı söylemelerini ve daha doğrusu músikiyi (askeri músiki hariç) yasaklamasının bir nedeni de budur. Nitekim Ebû Da- vid'un naklettiği bir hadise göre Muhammed: Kulağın zinásı müzikidir,
Şeriat ve Kadın 1
ARAP PEYGAMBERİ MUHAMMED'E GÖRE KADININ TANIMI VE NİTELİKLERİ İki kadınım tanıklığı bir erkeğin tanıklığıma bedeldir (Kur'ân 2 Bakara 282) Kadınlar aklen ve dinen dün yaratıklardır.... (Arap Peygamberi Muhammed) Uğursuzluk üç şeyde vardır: karida ev'de ve at'da..... (Muhammed) Namazı kat'eden şeyler köpek, eşek, domuz
İnsanlar dalgasına tutulmuş bir gemiyim! Sağa sola sallanıp,bakın,çırpınıyorum; Fakat bilmem ki sarhoş onlar mıdır,ben miyim; İnsanlar dalgasına tutulmuş bir gemiyim!
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
Reklam
İnsanlar dalgasına tutulmuş bir gemiyim! Sağa sola sallanıp,bakın,çırpınıyorum; Fakat bilmem ki sarhoş onlar mıdır,ben miyim; İnsanlar dalgasına tutulmuş bir gemiyim!
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
İngiltere’de büyük bir holdingin önünde bir kambur adam köşeye kurulmuş bir büfede bir şeyler satmaktadır. Holding in sahibi de her sabah ve akşam gelip geçer iken kambura; “günaydın kambur, iyi akşamlar kambur, nasılsın kambur, işler nasıl kambur ?” diye seslenirmiş. Seneler sonra bir sabah; “günaydın kambur” der, kambur da; döner bıçağını çekip
Kızıl Goncalar ve Kızzıl Kurtlar Aynı tip senaryo, birbirinin kopyası hikayeler seyretmekten gına gelmiş midir bilmiyorum ama vakti çok, işi yok seyirci kitlesi için dizi dizi diziler, birbirini izler ve hayat böyle geçip gider.Hemen her dizide birbirinden kopuk aileler vardır. Hemen her dizide ya annesi, ya da babası bilinmeyen, evlatlık edilmiş
439 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.