İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Bones ve Cat'in hayatında sıradan bir gün daha!
Cat, vampir babası Max tarafından kaçırılır, işkence görür ve neredeyse öldürülür. Max'in Cat'i öldürmesi için başka biri tarafından tutulduğunu öğrenirler ve Cat'in ölmesini kimin istediğini bulmaya çalışırlar. Mencheres (Bones'un büyükbabası), Bones'la aile bağlarını birleştirdi ve gücünü onunla paylaşıyor. Bones neredeyse ölüyor ve herkes onun öldüğünü düşünüyor. Bones ve Cat'i öldürmeye çalışanın Menchere'nin karısı Petra olduğunu öğrenirler ve Petra onlarla bir savaş başlatır.
Ben boğuldum görmedin mi
Enkazıma ulaşmadın mı daha
Sarılmadın mı cansız ve ıslak bedenime
Yıkamadın mı cenazemi
Kefene sarmadın mı
Söylesene
Gömülmedim mi daha
Bu kızın başı hiç beladan kurtulmaz mı? Mıknatıs gibi, nerde sorun orada Cat. Kitabın serisi ilerledikçe Bones ve Cat arasındaki didişmeler azalsa da o tatlı sert konuşmalar başka karakterler üzerinden sağlanıyor. Cat'in kelimelerle arası oldukça iyi gülmekten alamıyorum kendimi.Gelelim konusuna buram buram macera kokmasının yanında biraz dram var. Seri ilerledikçe ana ve yan karakterlerin hikayelerine hakim oluyorsunuz. Keyifli okumalar.
ey güneşe açık kapı
kuşkuların karanlığının saldırısında
seninle artık hiçbir dertten korkmam
varsa şayet, mutluluktan başka derdim
yok
ey özlemim ve bu ışık yükü
mezarın dibinde yaşam gürültüsü