Yine de, bu kitaplarda anlatılanların en kötü yanı kan, aşağılama ve kahrolası işkence tutkusu değildir; en kötüsü, bu şiddet ve aşırılığın bize yabancı olmadığını, bunların insanlığın derinlerde yatan bir parçası olduğunu keşfetmemizdir. Bu saldırgan canavarlar , varlığımızın en saklı oyuklarında gizlidirler; yaşadıkları karanlığın içinde, kendilerini göstermek, ussallığı, bir arada yaşamayı, dahası yaşamı yok eden azgın isteğin saltanatını dayatmak için uygun bir fırsat kollarlar. Ne var ki, insan zihninin bu karanlık köşelerine ilk giren, insan zihnini biçimlendiren bu gizli gücün yıkıcılığını ilk keşfeden, bilim olmamıştır. Bu keşfi edebiyata borçluyuz . Edebiyatsız bir dünya, ivedilikle görmemiz gereken bu korkunç derinlikleri doğru dürüst göremezdi."" Henry James, Gerard Manley Hopkins, Vladimir Nabokov, John Fowles, Jorge Luis Borges, Joyce Carol Oates, Italo Calvino gibi edebiyatçıların Dr . Jekyll ile Bay Hyde üstüne yazmadan edememelerinin nedeni, Stevenson'ın insan ruhunun gizli kovuklarına doğru çıktığı bu gözü pek keşif yolculuğuydu belki de.
Bilenler bilir, yabancı dille eğitim veren kurumlarda genelde bir seviyede “American Short Stories”, “Modern Short Stories” tarzı kitaplar okutulur. Öyküler -ingilizcesiyle “Short Story”ler- aslında Amerikan edebiyatının ve dolayısıyla bir dönem dünya edebiyatının belkemiğini oluşturmuşlardır. Rip Van Winkle, 39 Basamak ya da Walter Mitty hep o
Liste Babil.com'da Türkçe olarak yayınlanmıştı. Lakin artık Türkçesini bulamıyoruz ne hikmetse. Küçük-büyük harf sıkıntısını düzeltmek isterdim lakin uğraşamayacağım, bu listeyi bulurken de çok uğraştım. İngilizcesi hizmetinizde arkadaşlar, buyurunuz. :)
never let me go – kazuo ishiguro
...
Hatırladığım kadarıyla, Toronto'nun Ontario Gölü kenarındaki sanat merkezi Harbourfront'ta geçen bir perşembe gecesiydi. Harbourfront'un edebiyat faaliyetlerinden sorumlu sanat yönetmeni Greg Gatenby, Paris'teki iki dilli bir Kanada kitapçısı olan Abbey Kitabevi'ni destekleyen bir okuma günü düzenlemişti. Toronto'nun ünlü yazarlarından çoğu,
Okumak, farkında olmadan içinde kaybolduğumuz, çoğu zaman bir başkasının tenine, sesine ve ruhuna istemsizce nüfuz ettiğimiz benzersiz bir tecrübedir.
-Joyce Carol Oates