Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dönüşüm
Dönüşüm
kitabı sy. 28: "orada bütün gece kalan Gregor geceyi kâh açlığın verdiği ürküntüyle uyuyup uyanarak, kâh endişeye ya da anlamsız umutlara kapılarak geçirirken, her halükârda şimdilik sessiz kalmaya, şu anki durumu nedeniyle ailesinin başına açtığı sıkıntılı durumu onlara sabır ve saygı göstererek katlanılır hale getirmeye karar verdi." "sabahın çok erken saatlerinde, neredeyse henüz ortalık aydınlanmamışken, Gregor biraz önce verdiği kararların gücünü sınama fırsatı buldu, çünkü neredeyse tepeden tırnağa giyinip kuşanmış olan kız kardeşi kapıyı açtı ve merakla içeriye baktı. Gregor'u hemen göremedi, fakat kanepenin altında olduğunu fark edince -Tanrım, buralarda bir yerde olmalı uçmadı ya- o kadar çok korktu ki kendini tutamayıp kapıyı dışardan kapattı. fakat davranışından pişmanlık duymuş gibi kapıyı tekrar açtı ve sanki ağır bir hastanın ya da yabancı birinin yanına giriyormuş gibi parmak uçlarına basa basa içeri süzüldü."
Franz Kafka
Franz Kafka
ailenin davranışlarını bize aktararak sorgulatmaya devam ediyor. bu evde kim daha böcek? böcek gibi hisseden Gregor ve ona destek çıkan kız kardeşi mi? yoksa ötekiler mi?
Asil ruhlu bu genç insan ruhunu sakinleştirsin ve sevgi doldursun diye "Hoşgörü Tanrıçası" tarafından gönderilmişti. Ama nerede! O, üstünde yaşamakta olan tuhaf sakinlerinden bir gülücük bile beklemeden, bu soğuk dünyaya seve seve elveda diyordu. Son nefesini veriyordu ve yanında, tek yoldaşı gaz lambası ve üzerine yüreğinde hissettiklerini işlediği birkaç parşömen kâğıdından başka kimseler yoktu. Gittikçe azalmakta olan gücünü son bir gayretle toparlayarak, ellerini göğe doğru kaldırdı; tavanı delip geçecek ve kapkara bulutların ardındaki yıldızları görebilecekmiş gibi gözlerini hareket ettirdi. Sonra; "Ey benim güzel Ölüm Meleğim! Gel artık; ruhum seni özlüyor. Yanıma sokul ve yaşamın zincirlerini aç çünkü onları ayaklarımda sürümekten bıktım. Ey benim güzel Ölüm Meleğim! Gel artık ve onlara meleklerin dilini anlatmaya çalıştığım için bana yadsıyarak bakan komşularımdan uzaklara götür beni. Acele et ey barışçıl Ölüm Meleği! Ve onlar gibi zavallı olmadığım için beni bu izbeliğin bir köşesine terk etmiş olan kalabalıktan uzaklara taşı. Gel ey barışçıl Ölüm Meleği! Ve beni beyaz kanatlarına sar çünkü dostlarım bana ihtiyaç duymuyorlar. Ey Ölüm Meleğim! Kucakla beni, sevgi ve merhamet dolu; hiç bir zaman bir ana öpücüğünü tatmamış bir kız kardeş yanağına değmemiş, bir sevgilinin parmak uçlarını öpmemiş olan şu dudaklarıma dudakların değsin, bırak... Gel al beni, ey sevgili Ölüm Meleğim" diye yalvardı. Halil CİBRAN - Bir Ozanın Ölümü Onun Yaşamıdır. Sf. 14
Reklam
Sitede kaç kız var, parmak kaldırın kızlar?.. 😆😆
Bir amatör Şairin kaleminden
Bilemezsin Bir senaryoyu okuyorum tek düze Sere serpe bir hatıra seçiyorum gönül sayfamdan Adına sen diye başlıyorum bütün hüzünlerin Ve git gide hırçınlaşıyor yağmurlar içimde Kasırgalar koparken zihnimin seni sakladığım kuytularında, Ucu bucağı olmayan bir tutkuyla, Yanmış parmak uçlarımda geliyorum koynuna Korkma. Aciz ve bitap düşmüş
İPİN UCUNU KAÇIRMAYALIM
İsmi İmam Nevevi(ö.676/1277), İslam camiasında ünlü biri. Nevevi dini konularda ciltler dolusu kitaplar yazan bir İslam alimi. Mesela “el-Mecmu” adlı kitabı 23 cilttir. Sahih-i Müslim üzerine yazdığı şerh kitabı 18 cilt. Kitaplarından biri de Riyazü-ṣ-Saliḥin’dir. Bu kitap 1900 hadis ihtiva ediyor. Birçok kesim tarafından Türkçe’ye çevrilmiş.
KEDİLERİN ALIŞKANLIKLARI / DİDEM MADAK Kayboluşumun beşiğini sallıyorum bu akşam Büyüyor yavaş yavaş Sırtında parmak izleriyle zamanın Bir tekir kedi ile beraber Seyrediyorum hayatı: O meleklerin cebinden düşen anahtardı,
Reklam
Adam kitaplığındaki kitapları gösterir telefonuyla. Bazıları dolaptadır. Kapağını açar. ‘ gel seninle okuyalım bunları ‘ der . ‘ bitirene kadar gitme’ . Kimileri parasıyla arabasıyla mevki sahibi olduğu işiyle kendini över, adam ne yapsın şimdi. Kafasının içindeki zengin düşünce ve hayal gücünü anlatacak kelimeleri yoktur. Çünkü o kadar laf
...Böyle bir konuşmayı asla duyamayacağız milletçe ... Çünkü adam aslında Türk milletini sevmiyor bence. Valla sevmiyor bak ... Ülke yangın yeri, şehitler peş peşe geliyor, bu ve şürekası düğün dernek, sabahlar olmasın! Suriye'de gencecik kız vuruluyor, hooop, bir ağlama, bir dram ... Mısırlı kıza 4 parmak, bize orta parmak çok şükür ... Nasıl bir öfkedir, nasıl bir kindir bu anlayamıyorum ... Soma'da insancıklar ölüyor, gidip halkı dövüyor. Polis gen­cecik adamları gözünü kırpmadan vuruyor, "benim kahra­ man polisim" diyor. Polis günahsız bir kızı, hem de evinde, hem de tüfekle vuruyor, bu gidip stadyum açıyor, top tepi­yor ...
Faili Meçhul mü?
Faili Meçhul mü?
449 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.