Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şimdi Mustafa yanında İstanbul sokaklarında yürürken bir suç işlemiş gibi başı önüne eğikti, utanıyordu. Yine Mustafa Kemal Paşa geldi hatırına. Miriliva Mustafa Kemal! Ordular kumandanı Mustafa Kemal! Onu Çanakkale'den tanırdı, yanında çalışmıştı. Hayrandı! Bindikleri taka İstanbul'a varıp Dolmabahçe önlerine gelince takadaki sivil giyinmiş iki adamdan biri, Ragıp'ın omuzuna dokunmuş, - Savaştın değil mi? demişti. - Evet! - Ne için? - Anlamadım! Şu toplarını şehre çevirmiş düşman gemilerini görmek için mi?
Sayfa 13 - ARKIN KİTABEVİKitabı okudu
Fikr-i müstakbel ü maziyi bırak ârif isen, Böyledir hâl-i zaman, bir var imiş biryoğ imiş.” Koca Ragıp Paşa
Reklam
Fikriye Hanım'ın annesi Kafkas kökenli Vasfiye Hanım, Mustafa Kemal'in üvey babası olan Ragıp Bey'in kız kardeşidir. Atatürk ile akrabalığı buradan geliyor.
Sayfa 251Kitabı okudu
KOCA RAGIP PAŞA, HAŞMET VE FİTNAT HANIM ARASINDA ŞAKALAR Osmanlı şairlerinin en büyüklerinden olan Koca Râgıp Paşa ile en ünlülerinden Haşmet ve kadın şairlerimizin başında gelen Fitnat Hanım arasında bir takım latifeler yapıldığı rivayet olunur ve halk arasında bu latifelerin muhtelif şekilleri tekrarlanır. Bu üç şair, çağdaş oldukları için
1894, SELANİK Bir gün Mustafa'yla okuldan dönüyorduk. Birden boş, yıkık dökük bir arsanın ortasında birbirdir oynayan arkadaşlarımızı gördük. Ben, "Hadi biz de oynayalım," diye atıldım. Mustafa kararlı bir şekilde, "Ben oynamam," deyince bozuldum, "Hadi be nazlanma,'' diye karşılık verdim. "Oynamam dedim ya!"
1912, SELANİK Zübeyde Anne, Ragıp Efendi'den ayrılmış, hem kızı hem can yoldaşı Makbulesiyle ve Sarı Paşası Mustafa'sının özlemiyle yaşayıp gidiyordu. O gün Selanik'teki evlerinde mutfaktaki işlerini bitirmeye çalışıyorlardı. Kapıları sertçe çalındı Zübeyde Anne korkuyla kapıyı aralayınca, karşı komşusunu gördü. "Çabuk Zübeyde, çabuk!
Reklam
Yakup Cemil Bey sükûtla mukabele etmektense işi kalenderliğe ve şakaya boğmak isteyerek dedi ki: -Müstantik, sana bir şey söyleyeyim. Her dediğimi yazıyorsun. Fakat şimdi söylediklerimi yazma! -Hele anlat bakayım ne diyeceksin? -İttihatçının biri kendisini hayat sigortasına geçirmek istemiş, doktor muayenesini yaptırmış, sigorta şirketinde bütün muamelesi bitmiş. Sigorta memuru kağıdı imza edip vermek için İttihatçının adını, yaşını, babasını, ikametgâhını sorduktan sonra "Sanatın nedir" sualine karşı bizim arkadaş da "İttihatçıyım" deyince, sigorta memuru: "O halde muameleniz ikmal edilemez, sizi sigorta edemem çünkü bizim kumpanya sehpaya çekilmesi muhakkak olanları sigorta etmez! Halbuki siz İttihatçısınız, İttihatçılar ecellerinden ölmezler, mutlaka salıncağa binerler!" demiş. Müstantik ciddi bir tavırla sordu: -Ne demek istiyorsun? Yakup Cemil Bey gülerek dedi ki: -Galiba sen de beni salıncağa bindireceksin! Bu suallerinden öyle anlıyorum. Fakat sana bir şey söyleyeyim müstantik. Benimle Murat şişmanız, ipe pek yakışmayacağız ama Nevzat uzundur, iyi gelecek!
İmparatorluğun son dönemlerinde, ulemanın karşı çıkmasına rağmen köklü reformları başlatan ve yönetimde olsun başka alanlarda olsun, Avrupa menşeli önlemlerin benimsenmesini imparatorluğu kurtarmanın tek yolu olarak gören onlardır. Koca Ragıp, Hâlil Hamid ve Mustafa Reşid paşalar hep bu tip bürokratlardı.
Sayfa 301 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
194 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.