Şurası muhakkak ki bir insanın hayatı bazen bir sanat eseri kadar güzel olabiliyor.
Sayfa 134Kitabı okudu
Öyle bir şey oldu ki, bizim çevrenin, yani varsılların ve bilginlerin hayatı sadece tiksindirici gelmekle kalmayıp her türlü anlamını da yitirdi. Bütün hareketlerimiz, muhakemelerimiz, bilim, sanat dalları, bunların hepsi bana şımarıklık olarak göründü. Anlamı bunlarda aramanın olanaksız olduğunu anladım.
Sanat, bir nefis eğitimi hayatı, bir kudretin üstüne çıkma ihtiyacı, haşin, azimli ve feragatli bir hayat!
"Defalarca sanat mı hayatı taklit ediyor yoksa tam tersi mı söz konusu diye kendime sordum."
Bir başka makalesinde Nazım Hikmet, gerçek sanatın, yaşamı yansıtan sanat olduğunu belirtiyor: «Hakiki Sanat, hayatı aksettiren sanattır. Onda hayatın bütün ihtilaflarına, mücadelelerine, ilhamlarına, zaferlerine; mağlubiyetlerine, aşkına, insan karakterinin bütün tecellilerine tesadüf edilir.
Hakiki Sanat, hayat hakkında yanlış fikirler vermeyen sanattır.»
.. hayatı sanat eserine, hayat hikâyesi tragedyaya dönüşür.
Sayfa 94Kitabı okuyor
