Önsözde de belirtildiği üzere kitabı Emir Timur yazmış.
Eserde yaptığı savaşları, bir devletin nasıl yönetilmesi gerektiği gibi konulara değinmiş.
Emir Timur'u kendi dilinden okumak ve anlamak keyif vericiydi okurlara tavsiye ederim.
Yine benim tecrübemle sabittir ki, kişinin gerçek dostu olursa, hiç vakit dostundan rencide olmaz. Dostunun düşmanını kendi düşmanı gibi bilir. Eğer gerekirse, dostu için canını Kurban etmedi tereddüt etmez.
Bi Dünya Kitap Grubu olarak onlarca şehirden yüzlerce okurla yaptığımız çevrim içi kitap buluşmalarının yanı sıra tanışmak ve aramızdaki bağları güçlendirmek için yüz yüze buluşmalar da gerçekleştiriyoruz.
Mayıs ayında Antalya'yla başlayan buluşmalarımız Rize, Bursa, Kayseri, İzmir, Adana ve İstanbul'da devam ederken bugün
Hüseyin Rahmi Gürnıpar'ın 1921 yılında Heybeliada'da tamamladığı bu eser, yüksek gerilimli ve inanılmaz sürükleyici bir cinayet hikayesi. Kitap büyük bir gizemle başlıyor ve daha ilk sayfalarında okuyucuyu içine alıyor.
"Bir kuyunun dibinde bezlere sarılmış vaziyette kesik bir baş bulunur. Bu korkunç cinayetin üzerindeki sır perdesini aralamak üzere açılan tahkikatla görevli zabıta Remzi ve yardımcısı Seyit maceralı mı maceralı, karışık mı karışık, bir acayip gizemin tam göbeğine düşerler.
Hüseyin Rahmi Gürpınar'dan Kesik Baş, deneyimli dedektif ve çaylak yardımcısı, mantık yoluyla çözülen cinayet gibi öğeleri ile Türk edebiyatının ilk polisiye romanlarından biri."
Yazarımız, kitabını Heybeliada'da tamamladığını söylemiştim. Şu an adadaki evi müze olması gerekirken harabe durumda... Tekrar müzeye dönüşmesini dört gözle bekliyorum.
Edebiyatımızın bu değerli eserini okumanızı tavsiye ederim.
Hayat bir maceradır. İlk nefesimizle başlar, sonuncusuyla biter. Bu sonsuz âlem sahasında bir okyanusun dalgaları gibi her hayat çırpını çırpına bir saadet sahili arar. Lakin kimse aradığı bu selamet limanını bulamaz.