Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Teşkilat-ı Mahsusa / (Celal Bayar)
“Osmanlı Devleti içinde ülkü ve fikir birliği yapmak, dünya yüzündeki bütün Türkleri bir bayrak ve bir devlet görüşü altında birleştirmek, temsil ettiğimiz manevi iman düzeni olan müslümanlığı izlenecek dış politikanın etkin kuvveti durumuna getirmek, sömürgecilik ile savaşarak milli kurtuluşlar dönemini açmak ve bunun kadrosunu yetiştirmek amacıyla Teşkilat-ı Mahsusa kurulmuştur.“
Sayfa 62 - Tekin Yayınevi, 1979Kitabı okuyor
Ararat'tan Papirüs'e
Derginin adı değişti: Papirüs. Ermeniler, Ağrı Dağı'nı istiyor. Hem de Ararat ismiyle istiyorlar. Ayrıca Ararat Gençlik Teşkilatı diye de bir teşkilat kurmuşlar. Bu yüzden değiştirmek zorunda kaldık.
Sayfa 55 - Cemal SüreyaKitabı okudu
Reklam
Mutlak (doğruluğu kesin) seçenekler bilinmiyorsa teşkilat elindeki sınırlı verilerle şansını dener; o arenada hatalar sadece muhtemel değil, aynı zamanda gereklidir de. - DARWI ODRADE
Sayfa 434 - İTHAKİ YAYINLARIKitabı okuyor
Bu cümlenin hâlâ geçerli olması biraz can sıkıcı.
Bu feci sonuca teşkilatsızlık ve gaflet sebep oluyor. Birlikte çare yaratmaya mecburuz. Ümitsizliğe kapılacak zaman değil. Memleketi muazzam bir teşkilat altına almalıyız.
Sayfa 56 - Sia KitapKitabı okuyor
Komitacılık, kadim coğrafyanın değişmez kaderiydi. Bir süre sonra dağda eşkıya peşinde koşanlar eşkıyalaşıyordu. Mahmut Yıldırım, nam-ı diğer Yeşil de bu süreçte ortaya çıktı. Kimine göre, Teşkilat-ı Mahsusa'nın gözü kara fedaisi Yakup Cemil, kimine göre Kara Kemal'di. Kimine göre ise "kıyıcı", "cahş", "çeteci!" Ne denirse densin derin devlet için de pkk için de Yeşil üveydi. Derin devlet hiçbir zaman Yeşil'i öz evlatları ile bir tutmadı. Derin devlete göre sırtında üniforması olmayan öz olamazdı. Üvey olan, ne kadar öz olan gibi davransa da vatanı koruyup kollamak adına gözünü budaktan sakınmasa da şüpheliydi! 80 yıl önce Yakup Cemil de Kara Kemal de öyleydi! Yakup Cemil. Kurşuna dizildi. Kara Kemal, yakalanacağını anlayınca bir tavuk kümesinde intihar etti. Mahmut Yıldırım ise bir ikindi vakti ortadan kayboldu!
Teşkilat-ı Mahsusa'nın yapısı Osmanlı'nın etnik yapısını içinde barındırıyordu. Hepsinin ortak gayesi, imparatorluğu ayakta tutabilmekti. Kafkas kökenli Kuşçubaşı Eşref, Teşkilatların bu yapısına dikkat çekerek, "Ben ne Dağıstan riyalarını gören bir Çerkez, ne arap ne de Rum'dum; ben Türkçe konuşan Müslüman bir Osmanlı'ydım." Diyordu.
Reklam
"Teşkilatımızın temeli en seçkin ve kararlı müritlerimiz olan fedaileri aldatmak üzerine kurulu olacak. Tüm duygularımızı bir yana iterek ifa ettiğimiz bu aldatmacanın her anından da mesul olacağız. Başarıya ulaşmak için artık hilenin her türlüsünü kullanmak mübah olacak. Düşüncelerin gerçekten harikulade ama hedeflediğin amaca ulaşmak için
Harekete geçilseydi tarihe geçecek sansasyonel bir olay olacaktı
Rus Çarı da Kafkasya da bulunuyordu. Çar Sarıkamış’tan Mecingirt’e giderken, ormanın içinde gizlenmiş olan teğmen İsmail Hakkı Tekçe kumandasındaki Teşkilatı Mahsusa müfrezelerinin önünden geçmişti. Çeteler kesinlikle kendilerini belli etmemeleri emrini aldıkları için önlerinden geçen otomobile ateş açmamıştır.
Derviş Ağa büyük büyük dedem olur
Ayrıca Olur-Çataksu’da Ahmet ve Mustafa efendiler, Göle’de Reis Bey ve Derviş Ağa, Çıldır’da Ağa Bey ve Dede Bey Teşkilat-ı Mahsusa’nın işgal altındaki topraklarda faaliyet gösteren görevlilerinin önde gelenlerindendi.
Teşkilat-ı Mahsusa’nın Kafkasya Misyonunu yönetenler; donanmamızın Karadeniz de Rus limanlarını bombardıman ettiğini haber veren bir telgrafla harbe girdiğimizi öğrendi.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.