Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Aziz anneciğim, Türk işlerini, Türkler kendileri hallettiler. Gerçi bu hususta oldukça sert bir usul kullandılar, ama, bizi uzun ve yorucu bir bekleyişten kurtardıkları için gene iyi bir şey yapmış oldular. Bu görüş noktasından, Yunan dostlarımızı iyice hırpalamış ol- malarına rağmen, kendilerine teşekkür etmeliyiz, zira, mesele bizim
Captain Gerald Jackson ReadKitabı okudu
Başımı hafifçe geriye doğru atmış bir vaziyette gözlerine bakarken,uzun uzun düşündüm. Hangi Alp Aslan gerçekti? Zehirli diliyle öldürmekten beter eden mı yoksa önümde diz çöküp, ayakkabı bağcığımı bağlayacak kadar ince düşüncesi olan, şimdi bir şiirmiş gibi gözlerime bakıp; gözlerindeki göktr havalanmış uçurtmaları bana göstermekten çekinmeyen mi?
Sayfa 108
Reklam
Sükût, uzun bir yol ve bambaşka bir yol ayrımı. İçine kıvrılan yolların başlangıcı. İnzivalarının mahiyeti anlaşılıyor. Sükûtun tüm azalara uygulandığı ve içe kıvrılan yolların uzayıp gittiği, kendi içine yolculuğun başlangıcı.
Sayfa 16 - Foliant YayıneviKitabı okuyor
Yüce Krezüs,Aslan kral !Şüphesiz bir devletin devamı için bilgili vezirlerin denetiminde bir hazine ve güçlü ordu şarttır ama bir milletin kendisi olarak bahtiyar bir ömür sürmesi ,ancak sağlam cultura sayesinde mümkündür O culturanın kıvama ermesi için bilgiler,bilginler ve sanatçılar başta olmak üzere bütün bir millet uzun çağlar boyunca taş üstüne taş koyarak şehrin duvarlarına ruh üfler,gelenek oluşur ,Cultra bir milleti millet yapan ortak vicdandır ,töredir,sophiadır ,anlayıştır
Sayfa 29
Yunanistan ile Ege de sürtüşmemiz
Yunanistan, Batı medeniyetinin bir uzantısıdır. Doğu'nun en güçlü temsilcisi olan ülkemizi küçülten, ama tamamen yok etmeyi başaramayan güçler, bu misyonlarını tamamlamak için fırsat kollamaktadır . "Neden Birinci Dünya Savaşı'nda işimizi bitirmediler?" diye sormak abestir. Bu düşünce modeli içinde ne uluslararası siyasetin gerekleri konuşulabilir, ne de rasyonel bir tahlil yapılabilir. Sanki yeryüzündeki bir ülkede değil de, bir masal diyarında yaşar gibiyiz. Güçlü kötüler, küçük iyiye karşıdır ve gerçeküstü boyutlarda süren bu mücadelede iyi, ayakta kalmayı başarmaktadır . Alışageldiğimiz bu söylemi bir yana bırakır gerçek dünyaya dönersek, bunların hiçbirinin doğru olmadığını görürüz. Türkiye'nin çökertilmesi için, bölgede onun yerine konulabilecek bir gücün olması gerekir. Böyle bir güç şu anda yoktur. Yunanistan Türkiye'nin yerini alamaz. Çünkü ondan beklenen hiçbir rolü oynayamaz. O, aslan terbiyecisinin elindeki kırbaç gibidir. Kırbaçla aslan birbirinin rakibi değildir. Kaldı ki eğer bu kadar çok düşmanımız gerçekten olsaydı, böyle uzun boylu hesaba gerek kalmazdı ve hepsi birleşip bir gecede işimizi bitirirlerdi . Herkes düşmansa hesabımızı kim soracaktı ? Ege'deki sorun iki tarafı keskin bir kılıç gibidir. Türkiye'yi belli bir yöne çekmek için kullanılabileceği gibi Yunanistan'a da yönelebilir ve bu sefer çanlar Yunanistan için çalar ...
Sayfa 141Kitabı okudu
"Bizler toplumda uzun saçın kadınlara özgü olduğuna öyle inandırılmışız ki aksi bize eksiklik gibi geliyor. Ancak doğada atların hem dişisi hem de erkeği yelelidir ama aslan, bufalo gibi hayvanların sadece erkekleri yelelidir."
Reklam
Yüzlerce zebra her şeyden habersiz, keyifle otlarken, üç aslan gözlerine kestirdikleri, diğerlerine nispeten daha cılız zebrayı kovalamaya başladılar. Binlerce toynağın hareketlenmesi ile az önceki sükûnet dolu manzara, yerini kargaşaya bıraktı. Her zebra kendi canını kurtarmak için var gücüyle kaçıyordu. Aslanların zayıf zebrayı  yakalayıp vücudunu parçalamaya başlaması uzun sürmedi. Yüzlerce zebra koşmayı bırakıp bu olaya tanıklık ediyordu.
Sayfa 89 - Velespit YayınlarıKitabı okuyor
Bir ulusal kimliğin vahşice bastırılmaya, yok sayıl­maya çalışıldığı Diyarbakır’da, 12 Eylül 1980’le birlikte uzun, zorlu bir yürüyüş, kan kan, can can, ilmik ilmik dokunarak başlıyordu...
Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece Bilmiyorum ne haldayım Gidiyorum gündüz gece En sevdiği türküymüş bu. Veysel’ in türküsü. Sonradan anlattılar: Asılmadan önce o gün, ka­patıldığı hücrede, sürekli bu türküyü söylemiş.(Yusuf Aslan)
EFELYA'dan... ........ Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp: “Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?” “Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı. “Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
668 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.