“Doğrusu ârâm-i dil-i münkesir Rü’yet-i dîdârına vâbestedir” ~~~• “Doğrusu kırık gönlün esenliği Senin yüzünü görmeye bağlı”
Giris 1.bölüm
"Gel ey fasl-ı baharan maye-i aram ü habımsın, Enis-i hatırım, kam-ı dil-i pür-ızdırabımsın"
Sayfa 5 - Panama yayınları
Reklam
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
LÜTFULLAH PAŞA KASRI TARİHİ
1 İşbu mevzi' bir 'inâyetlü vezîr-i 'âlî-şân Zaralı-zâde Lutfullâh Paşa zî-şân kasrıdır 2 Hûb hevâsı kim ferah bâd-ı sabâ her ân esüp Nâm u şânın getürür sanki Mesîhân kasrıdır 3 Her taraf revzenleri rûşen güşâde sînesi Def-i gam ârâm-ı dil çün işbu seyrân kasrıdır 4 Bir nice erbâb-ı isti'dâd ile meclis-nişîn Hûb-tekellüm hoş-nazar-gâh-ı beyâbân kasrıdır 5 N'eylesün fasl-ı bahârı böyle hûb u çâr-mekân Zevk-bahş-ı 'andelîb eyler gülistân kasrıdır 6 Zahın-ı gamdan ey şikest-dil râgıb-ı zâra şifâ Serseri geşt itme gel işte bu Lokmân kasrıdır 7 Böyle müstesnâ neşât-efzâ 'aceb hîç kande var Başka tarh olmış meger bu bâğ-ı cinân kasrıdır 8 Hâlî kılma Hâlikâ bünyâd-ı 'ömrin bâkî kıl Muktezâ-yı dehre hak râhı nümâyân kasrıdır 9 Rûhîyâ itmâmına tâm söyle târîh-i saray Bu ma'ârif-cây künc-i ehl-i ihsân kasrıdır
Sayfa 105Kitabı okudu
softa
Sevimli yüz, yaş on altı, uzunca, toplu beden, Gözünde ateş-i hasret, yanar cüdâ köyden. Bu ayrılık iki aydır, pederle, maderden, O sevdiği, ninesinden ve üç biraderden. Omuzda bir halı heybe ki yengesi dokumuş, İçinde tarhana, bulgur, zavallı anne komuş! Başında püskülü kopmuş fes, ince bir tülbent Dolanmış öyle; ilerde, sarıklığa
Filozof Olamamın Binlerce Sebebinden Sadece Birkaçı
Çocukken eniştemin "büyünce ne olacaksın" sorusuna "filozof" diye karşılık verdiğimde, annem elindeki örgüden kafasını hiç kaldırmadan şu yorumu yapmıştı: " Ben hep diyorum size geri zekalı bu çocuk" Annem gibi elişiyle uğraşan teyzem devam etti sonra : " Benim oğlanlar da salak ama inan bunun kadar
Sayfa 43 - Ketebe Yayınları 1.baskı
Reklam