Oyun Kayseri' de oynanıyor. Birkaç arkadaşımla birlikte rektörün çağrılısı olarak Kayseri Üniversitesi' ndeyiz. Çevremizde seçkin insanlar: Üniversite öğretim üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanı vb. Sanattan söz ediyorlar. Devlet sanatçısı unvanının bir Moskof buluşu olduğunu, "Neydi o kemancının adı Suna Kan mı? Evet işte onun gibi kendi kültürel değerlerimize yabancı, kara cahil çalgıcılara dağıtılarak yozlaştırıldığını" öğreniyoruz. Yıldız Kenter' in "çok tehlikeli bir devrimci sanatçı" olduğunu öğreniyoruz. Nasıl mı? "Ben Anadolu" gibi Türk kadınını böylesine aşağılatıcı bir oyunu oynaması bunun kanıtı değil mi? Ve en şaşırtıcısı, Devlet Tiyatrolarının yabancı oyunlarla izleyiciyi yıllardan beri planlı olarak kışkırttığını ve beyin yıkadığını öğreniyoruz... Böylece şimdiye değin hiç görmediğimiz, duymadığımız bilgilerle donatılmış olarak üniversiteden ayrılırken, yine her zamanki tartışmamıza dönüyoruz, bu turnenin anlamı ya da anlamsızlığı...
Sayfa 190 - DüzlemKitabı okudu
"ileride ne olacağımızı ve neyin acısını çekeceğimizi biz daha beşikteyken bir kuş cıvıldayarak kulağımıza mı fısıldadı? Bilmiyorum, belki de bunları başımıza saran ne rastlantıdır ne de mucizevi bir kuşun cıvıltısıdır; aksine çok eski yüzyıllardan gelen alışkanlıklar, çoktan ölüp gitmiş kadınlardan kalan kölelik ruhudur bu esnada içimizde fısıldayan..."
Reklam
"Yine de yaşamım boyunca asla, beni dize gelmeye zorlayacak veya Benno'nun az önce farkına varmadan denediği gibi, benzer bir biçimde birey oluşumu ayaklar altına almaya kalkışacak bir erkeğin sevgisini taşımazdım."
"Tutkulu aşk yalnızlığın en uç ve en son durağı gibi."
"Bir insan, bizim onda kendimize uygun bulduğumuz yanlardan çok farklı değil midir aslında?"
Arayışlar insanı yorar. Hele aradıkların, kendi içinde gizlediğin şeylerse yorgunluğun kat kat artar.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.