*BU YAZI SANA,*
*EY MÜSLÜMAN..!*
Atalarının o güzel "islami" örfleri nelerine yetmedi ki son bir kaç yıldır tuhaf tuhaf şeyler ürettiler..
Bakın benim bu sözlerim cahillere değil bilakis "İslami düğün (!) yapıp, Asr-ı saadet misali yuvam olsun diye nikahtan keramet bekleyen Müslümanlara.! "
Allah Rasûlü a.s kızlarına nikah
MODERN KLASİKLER DİZİSİ
Hayatımda yapmak istediklerimden birisi seriyi tamamlamak ama 86. kitaba ulaştı.Benim gibi tamamlamak isteyenler için alın size liste.Liste alıntı değildir kendi emeğimdir. :)
NO KİTAP YAZAR
1 SİNEKLERİN TANRISI WİLLİAM GOLDİNG
2 BİLİNMEYEN ADANIN ÖYKÜSÜ JOSE SARAMAGO
3 OTAMATİK PORTAKAL ANTHONY
Lou Andreas-Salomé her zaman merak ettiğim yazarlardan biriydi. Dönemin birçok ünlü ismini kendine hayran bırakan, Nietzche'nin evlilik teklifini reddeden, Freud'un 'korkunç bir zeka' diyerek bahsettiği, özgürlüğe olan tutkusuyla bilinen Salome, daha okuduğum bu ilk eserinde bile insanda bir etki bırakıyor. Kitabın yazarının kim olduğunu
Kitap Adine adındaki bir kadının bir erkeğe sırılsıklam âşık olması üzerine başlıyor. Öyle bir aşk ki bu, kadın o erkekten başka hiçbir şey düşünemiyor, hayatında bazı şeylerin yokluğunu bile fark etmiyor. Hayatını tamamen o erkeğe adayarak yaşayıp gitmek istiyor. Tabii bu gençliğin verdiği aşk sarhoşluğu, erkeğin onu reddetmesiyle son buluyor. Adine aşkından dolayı içinde bastırdığı ressamlığa yönelip Paris'te kendisine yeni bir hayat kuruyor. Daha sonra bu yaşantısının etkisiyle düşünceleri de değişiyor. Bir erkeğin hükmünde yaşayamayacağını, kendi benliğini de koruması gerektiğini fark ediyor. Duygusal yönüme hitap ettiği için kitabı çok sevdim. Okumanızı tavsiye ederim. Bol okumalı günler :)
ArayışlarLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,5bin okunma
Maslow, kendini gerçekleştirmiş insanın, bir başka deyişle kamil insanın, bir başka özelliğine daha dikkati çeker. Yukarıda tanımladığımız piramidin alt katmanlarındaki arayışlar tatmin edildikten sonra, ortaya bir "güdü ötesi güdü" (metamotivation) çıkar. Bu arayış, insanın kişisel sınırlarının dışına çıkarak kendisini daha yüce bir amaç veya ideale adamasıdır. İşin ilginç yönü, bu arayışlar doyuma ulaştırılmadığında, saygınlık kazanma gibi daha alt konumdaki bir içgüdüde olduğu gibi, gerilim benzeri bir sıkıntı hissedilir. Başka bir ifadeyle, insan ulvi yönlerini yaşayamayıp ideallerini gerçekleştiremediğinde, nedenini anlayamadığı bir bunalıma girer.