Aslında kadınların "gerçek insanlık tarihi" olarak düşünülen tarihin önemsiz bir unsurundan ibaret oldukları görüşü, akademide artık az çok terk edilmiştir. Tarih, sanat tarihi ve arkeoloji alanlarındaki teorik bir yaklaşım olarak feminist eleştiri, günümüzde ne yeni ne de tuhaf karşılanır. Son yıllarda kadın çalışmaları, toplumsal cinsiyet teorileri ve feminist eleştirinin Antik Yakındoğu dışındaki antikite sahasında, özellikle de teoriye istekli araştırmacılar arasında muazzam bir etkisi olmuştur.
Bir ara sıklıkla Şişli Etfal Hastanesi'nin acil servisine giderdim. Girişte saatlerce oturur, olup biteni izlerdim. İnsanlar sanki kitap isimlerine dönüşüyordu. Bir Acıya Kiracı, Acı Çekmiş Yüzünde. Benim dikkatimi sonradan, olayı haber alıp da gelen akrabalar, arkadaşlar çekerdi daha çok. Şaşkınlık, çaresizlik, tedirginlik ve o soru: Nasıl olmuş?
Oradan ayrılırken, dünyaya ve insana karşı şikayetlerimin azaldığını hissederdim. İçimde hep aynı duygu oluşurdu: Ne hayatlar, ne zorluklar var. Halimize bin şükür.
Mesela size sunulan imkanları yahut içinde bulunduğunuz şartları beğenmiyor musunuz? En yakın arkeoloji müzesine gitmenizi öneririm. Eski insanlar neler yaşamış, hangi aletleri kullanmış, gerçek zorluk ve yokluk nedir vs. Bu niyetle gittiğiniz vakit, bin sayısının arttığını göreceksiniz.
Türkiye'de arkeoloji biliminin okutulması ve kazılar yapılması Cumhuriyet'ten sonra başlamış olduğundan, henüz halk arasında arkeolojinin ne demek olduğu ve önemi bilinmiyordu.
Yavaş yavaş hayatımıza bir başka konu giriyordu; arkeoloji-arkeolog. Bunlar kimdi ne ararlardı, neden bu tuhaf işi yaparlardı. Hiç anlamaz ama yine de Halet Hanım'ın gelmesini iple çekerdim. O, benim uzaktaki renkli yaşamımdı.
Biz Müslümanız. Hayatın her alanında olduğu gibi, yeryüzünde seyahat ederken de Rabbimizin bizden istediği şeyleri yerine getirmekle mükellefiz. “Yeryüzünde gezip dolaşın, öncekilerin hali nice olmuş bir bakın." diyen Rabbimiz, bu kısacık emrinde bizlere tarih, coğrafya, astronomi, arkeoloji, sosyoloji gibi ilimlerle ilgilenmemizi, seyahat vasıtalarını edinip kullanmamızı, seyahat sırasında helal yeme-içme konaklama imkanlarını oluşturup yaygınlaştırmamızı, gördüklerimizi kayıt altına alp diğer Muslümanların önüne ibret vesikası olarak koymamızı da emretmekte. Bir Müslüman'ın yeryüzünde gezip dolaşması, başkalarının amaçsızca ve heva heves için yorulmasından daha derin ve aşkın hedeflerle olmalı. Yoksa o başkalarından hiçbir farkımız kalmaz.