520 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Martin Eden
Denizden geldi denize gitti hemde en kuytu karanlıkların derinine. Elinde şapkasıyla, kendini barjuvaların ortamında bulmasıyla başlar hayatı, çok etkilendiği Ruht'la ve barjuvaların sosyopat edebi ve sanat gösterilerine, tüm benliğiyle düşer. En çokta ta Ruht aşkıyla etkilenerek kendini, edebi Yazarlığa isteğinde bulunur, Ruht' ta bu aşk fark ederek hayat mücadelesine ışık saçarak yürümesine sebep olur ama ne yazıki bir evreye kadar. Martin hayat mücadelesinde ve onun çok sevdiği arkadaşı Brissenden yaşadığı acısı tarifi olamayan sefalet hayatları olan arkadaşı kaybeder ve hayat aşkı Ruht'a kendisini terk eder, terk etmesinin nedeni Ruht'ın ailesinin istemesinden dolayı. Yaşadığı kayıplardan sonra, yazarlık mücadelesi başarıyla tamamlayarak sonunda dünyanın en iyi yazarlar arasına giriyor. Kitap hakkında eleştirmek gerekirse, Jack London bu kitabının sonunu böyle bitirmesi üzücü olmuştur tüm okurlara. Ve ayrıca baş karekterine Ruht'a karekterine haksızlık bir yapmıştır. Martine de haksızlık olmuştur. Çünkü Martin bir nevi Ruht'ın sayesinde dünyaca bir yazar olmuştur. Martin Raht'ı af edip, hayat hikayesi daha güzel olabilirdi. Yada Raht martini terk etmemesi gerekir ki, Martin başarana kadar. Ama Ne yazıki Martin karanlıkların en kuytu derinliklerinde gidiyor. Kısa ve öz, af edici olun, yaradan af ettikten sonra siz af etmeseniz ne yazar. Af etmek merhametir, vicdanıdır, iyiliktir ve sevgidir
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392,6bin okunma
769 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Mevzu, Dostoyevski ve onun eserleri olunca Stefan Zweig in düştüğü müşkülatı çok daha iyi anlıyorum. Budala gibi bir esere inceleme yazmak ha. Hadi bakalım kolay gelsin, bana ve size. 1- Dostoyevskiyi tanımadan yapılacak her inceleme , muallakta kalmaya mahkumdur. İddialı mı oldu. Oldu. Ama doğrusu da bu. 2- Emile Michel Cieron , Burukluk adlı
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 201925,4bin okunma
Reklam
344 syf.
·
Puan vermedi
Hani bazı acıların ve yaşanmışlıkların tarifi yoktur ya işte bu kitap bizlere tam bunu anlatıyor. Peri, Yavuz, Poyraz ve Vale hepsi Gölcük'te yaşayan dört yakın arkadaşlardır. Poyraz ve Peri'nin aralarındaki adı konulmamış duygusal iletişimi de unutmamak gerekir. Özellikle Poyraz'ın, Peri seviyor diye yapmadığı şey kalmıyor. Poyraz
45 Saniye
45 SaniyeHarun Özkan · 202332 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Tıpkı kitabın kapağı gibi( okuduğum kitabın kapağı yıpranmıştı) ruhu yıpranmış Raif'in hayatta olan herşeye karşı hissizleşmesi; insanların onu yok saymasını aciz ve buruk bir gülümse ile kabullenmesi, ve tüm bunların belki de hiç umursamaması.. Onun için pek de yaşamak da denilemeyen bu hayatta sadece bir insan tarafından ruhu sevilmesi, anlaşılması ve daha benzerleri... Susarak ruhların konuşulduğu bu aşkta belki de bir kaç fazla ömür yaşamış gibi mesuttu Raif hem de hiç olmadığı kadar... Onu gördüğü ilk andan itibaren hayatının birdaha asla eskisi gibi olmayacağını anlamıştı... Kitapta ki Raif'in yanlızlığını, insanlara yabancı hissetmesini yazar o kadar güzel anlatmış ki iliklerime kadar hissettim bunu. Birine hayranlık duymak nasıl birşeydir, ile birlikte Raif birini nasıl sever ona göre aşk nedir ? sanki olaylara bizzat şahitmiş gibi okudum satırları. Aşk'ın tarifi herkese göre farklıdır. Herkes kendi özgü tanımını yapar ve ona göre sever. Raifin de kendine özgü sevmesi aşk'ı öyle bize yansıtmasını Sabahattin Ali'nin kaleminden okumak çok etkiledi beni. Sabahattin Ali betimleme konusunda o kadar iyi ki Kürk Mantolo Madonna da bunu görebilirsiniz. Herkes okumalı, etrafına da okutturmalı. Eminim ki bu kitaptan herkes kendine özgü mesajlar alacak ve Aşk'ın aslında çok önemli bir güç olduğunu da anlayacaktır.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021317,1bin okunma
129 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
''... Limana içimdekileri boşaltsam belki de anlarsın sana olan sevdamı. Çektiğim acıların tarifi olsaydı da keşke dile getirebilseydim ama faydasız biliyorum. Artık seninle kim oluruz bilmiyorum iki yabancı gibi sürüklenip gidiyoruz bu hayat çıkmazında...'' . Ah ah sevdalar, kiminin hayatını güzel çiçekli bir bahçeye çevirirken kiminin hayatını kafasında hiç susmayan seslerle devam ettiren, kiminin de hayatını cehenneme çeviren. Sevgi acıtmaz derler, gerçi sevgi ve sevda aynı şey değildir ki. Sevgi, her şeye duyulabilir ama sevda tek bir kişiye duyulur. Kitabımızın konusu da Can'ın, Manolya'ya olan sevdasını anlatıyor. Manolya gittikten sonra dahi onu sevmeye devam eden, ona sürekli şiirler yazan birisi Can. Ama bazen kitabı okurken Can'a kızdım. Çünkü bir insan birine ne kadar aşık ne kadar sevdalı olursa olsun kendinden bu kadar ödün vermemeli. Dilerim ki Can'da bir gün bunun farkına varır. Aşk ve özlemle ilgili kitap okumayı sevenlere tavsiyemdir. :) . Kitapla ve bilgiyle kalınız. :)
Bir Düş İki Hayat
Bir Düş İki HayatNasrullah Çam · Agnes Yayımcılık · 202210 okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ömer Nasuhi Bilmen'in okuduğum ilk eseri. Zaten tek romanıymış da Sabiha ile Tahsin'in hikayesi. İslâmi bakış açısıyla sevdanın ve aşkın tarifi. Okumaya başladığınızda bir kaç saatte bitirebileceğiniz bir kitap bir nevi ruha iyi gelen bir şekerleme gibi. Ahlak ve Edebli çocuk yetiştirmenin örneğini de göstermiş. Sadece hikayenin biraz daha uzun olmasını isterdim bu kadar kısa sürede bitmesini beklemedim.
İki Aşk Çiçeği
İki Aşk ÇiçeğiÖmer Nasuhi Bilmen · Semerkand Yayınları · 2011399 okunma
Reklam
138 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.