Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çinliler ata binmeyi M.Ö. 300'lerde Asya Hunları'ndan öğrenmişlerdir.
Sayfa 211 - Ötüken Neşriyat,2017Kitabı okudu
Büyük Türk imparatorluklar da siyasi temasları yürüten dış işleri dairesi en mühim kuruluşlardan biri idi. Asya Hunları'nın merkezinde çeşitli dillerde konuşan ve yazan kalabalık bir heyet çalışırdı.
Reklam
Uğranılan Büyük İnsan Kaybı
Hunları bu dönemde zayıflatan bir başka sebep de fazla insan kaybı idi. Ekonomik zorluklar ve kıtlık yüzünden ahalinin çoğu daha doğrusu bü­yük kitleler Kuzey Hun Devleti topraklarını terk etti. Çin'e, Güney Hunla­rına, Ting-ling'lere katıldı. Mesela 87 yılında iki yüz bin sivil, sekiz bin as­kerden oluşan elli sekiz kadar Hun boyunun dört sınır eyaletinde Çin sınır korumasını istediği anlatılmaktadır. 73-89 yılları arasındaki Kuzey Hunlarına karşı Çin seferleri sadece Çinli askerleri tarafından oluşturulan ordular tarafından düzenlenmedi. Güney Hunları başta olmak üzere Ch'iang, Wu-huan ve Hsien-pi'ler de Çin ordu­sunda yer almışlardı. Bu dönemde Hsien-pi'lerin Orta Asya'da yükselen güç olduğunu be­lirtmek gerekir. 87 yılında Hunları tek başlarına mağlup etme başarısını gös­terdiler. Hatta, Hun şanyüsü Yu-liou'yu savaş meydanında öldürüp derisini yüzdüler. Bahsedilen saldırı Hunlar üzerinde ağır yıkım yaratmış, savaşların sonucunda elli sekiz Hun boyu Çin'e teslim olmak zorunda kalmıştır.
Çinliler ata binmeyi ancak M.Ö. 300'lerde Asya Hunları'ndan öğrenmişlerdir.
Sayfa 211 - ÖtükenKitabı okudu
Göktürkler, Çin kaynaklarının açıkça belirttikleri üzere, Asya Hunlarından iniyorlardı. Başbuğ ailesi olan Aşına soyunun bir dişi kurttan türediğine dair o çağda pek yaygın olduğu anlaşılan rivayetler Göktürklerin erken tarihlerini efsanelerle karıştırmaktadır. Ancak kurttan türeme geleneğinin Asya Hunları arasında da mevcut olması ve kurt ata'nın Türkleri dar, geçilmez yollardan selamete ulaştırdığı (Bozkurt destanı) rivayetinin 3. yüzyılda Hunlarda da görünmesi Göktürklerin Hunlara nispetini ortaya koymaktadır. Kurt ata inancı dolayısıyla Göktürk hakanlık alameti, altından kurtbaşlı sancak (tuğ) olmuştur.
Sayfa 71 - Kamer Yayınları
Motun yani Mete Han
Motun’u destanlaştıracak bir kahraman yapan olgu, gösterdiği liderlik ve birkaç yıl içerisinde topraklarını dört bir yönde genişleterek halka büyük bir gurur yaşatmasıdır. Böylece Hunlar, dünya hâkimi olmuşlardır. Nitekim o zamana kadar Hunlar hakkında bölük pörçük bilgiler veren komşu Çin kaynakları, ondan sonra düzenli bilgi vermeye başlamıştır.
Sayfa 48
Reklam
AVRUPA HUN - Atilla'nın ölümünden sonra başlayan taht kavgaları ta Orta Asya'dan Avrupa'ya uzanan ışığı soldurdu, o altın isme pas düşürdü.. Avrupa Hunları parçalandı. ON ALTI YILDIZ - (Hep beraber) Işığa Avrupa sahip çıktı. Kendine mal ettiği uygarlığı. Kendine mal etti uygarlığı.
Attilanın ölümünden sonra kardeş kavgaları Hunları zayıf düşürdü. Boyun eğen kavimler Hun devletini parçaladılar. Attila'nın en büyük oğlu Ilek savaşta öldü. (Priskos Rhetor'un ibareleri Ellak şeklinde yanlış okunmuştur. Doğrusu Ilek hükümdardır.). Sağ kalanlar doğuya geri dönmek istediler. Fakat orada yeni bir kavimler göçü, Avar'lar dalgası kopmuştu. Bu suretle Attila oğulları Tuna çevresinde bağlı kaldılar. 468 de Dengizik (Deniz Rüzgârı)ın başı Konstantinopolis'ta kesilince Attila oğullarından yalnız İrnek hayatta kalıyordu. O da Karadeniz kuzeyindeki çevreye çekildi. Tabiatiyle, doğu Avrupa ve Asya'da dağınık Hun grupları büsbütün ortadan kalkmamıştı. Bunların bir kısmı Türk'lerle karıştı, diğer kısmı yeni ad ile tarih sahnesine çıktı. Daha sonraki Tuna Bulgarları hükümdar ailesi kendilerini Çatalar'daki yazıta göre Etil (Attila) oğlu İrnik'ten neşe ettirirler. Macarların Turul (Tuğrul) oymağından gelen Árpád sülâlesinin de aynı kökten gelmiş olması muhtemeldir. Efsaneye göre de Macarlar'ın hiç olmazsa Árpád sülalesi Etil (Attila)'nin ahfadıdır. Değerli tarihçilerden Homan Gombocz, Moravesik, László, diğer deliller ile bu tezi savunmuşlardır.
Sayfa 72 - Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara 1971
Avrupa Hunları'nın menşei konusu klasik ve modern zaman tarihçilerini uzun süre meşgul etmiştir. Klasik Bizans, Låtin ve Ermeni kaynaklarında İskit, Kimmer, Massaget adları ile anılırken Süryani kaynaklarında Ostrogot olarak da anılmış olan Avrupa Hunları son 200 yıldan bu yana yapılan çeşitli değerlendirmelerde bazı ilim adamları tarafından Moğol, Türk-Moğol karışımı, Türk-Moğol-Mançu karışımı oldukları ya da Slavlardan geldikleri veya Germen soyuna bağlı yahut Kafkas kavimlerinden bir kol oldukları da iddia edilmiştir. Meseleye dair son durum ise Avrupa Hunları'nın aslında Asya Hunları'nın torunları oldukları ve bu gerçeğin son zamanlarda gerçekleştirilen araştırmalar neticesinde ortava konulan kuvvetli delillerle daha da berrak hale geldiğidir. Bu delillerden biri burada anılacak olursa; Avrupa Hunları'nın 355-365 yılları arasında alan topraklarını istila etmeleri hadisesinin, Roma imparatorluğu ve Çin'in coğrafi olarak birbirinden uzak olmalarına rağmen dönemin Çin kaynakları Bu ülkenin Hiung-nular tarafından ele geçirildiğini kaydederken, yine Çağdaş Roma tarihçisi Ammianus Marcellinus'un da bu hakimiyet olayını gerçekleştirenlerin Hunlar olduğunu ifade etmiş olması gerçeğidir.
Dipnot
Choulardan önceki devirler için Çin yıllığında verilen bilgiler hayalîdir; masaldan ibarettir. Bk. L. Ligeti, Asya Hunları, s.27 vd.
Sayfa 57
81 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.