Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bize bunca sessizliği öğretebilmek için çok yalnız kalmış olmalı atalarımızdan biri - ya aptallar içinde bir büyük adam veya zavallı bir deli -
Sayfa 35
Bize bunca sessizliği öğretebilmek için çok yalnız kalmış olmalı atalarımızdan biri - ya aptallar içinde bir büyük adam veya zavallı bir deli -
Reklam
Benliğimiz , atalarımızdan gelen kişiliklerin artıkları olan sayısız benliğin birleşiminden meydana gelir. Bunların birleşimiyle sosyal çevre farklılaşmadığı zamanlarda oldukça kalıcı olan bir denge oluşur.
Cari Sagan insanların hala sürüngen atalarının saldırganlığını taşıdığını söylüyordu. " Beyin sapı, yüz milyonlarca yıl önceki atalarımızdan miras kalan ve zaman içinde evrilen saldırganlığın, ritüellerin, bölgesel ve sosyal hiyerarşinin yatağı olan organdır" diyordu.
Ruhumuz ve bedenimiz, atalarımızda da olan bireysel öğelerden oluşur. Bireyin ruhundaki "yenilik" çok eski öğelerin sonsuz değişimlerinden biridir. Bu nedenle, ruhun ve bedenin yoğun bir biçimde tarihsel nitelikleri vardır ve bunlar bir varlık dünyaya geldiğinde, kendilerine bu yeni şeyin içinde yer bulamazlar, yani atalarımızdan gelen nitelikler bu yeni şeyle tam uyum içinde değildirler. Günümüz ruhu çağdaş olduğunu savunsa da, insanoğlunun ne Orta Çağ'la ne Antik Çağ'la ve ne de ilkellikle işi bitmiştir. Buna karşın, bizi köklerimizden uzaklaştırdıkça artan bir gelişme seline kendimizi kaptırdık gidiyoruz. Çoğu zaman, geçmişten kopmak geçmişi yok etmek demektir. Böyle olduğunda ileriye doğru gitmekten başka bir olasılık kalmaz. Oysa medeniyetimizin getirdiği "hoşnutsuzluk" köksüzlüğümüzün ve geçmişle bağlantımızın yitmesinin sonucudur. Sürekli bir telaş içinde, evrimsel geçmişimizin henüz yakalayamadığı günümüzden çok gelecekte ve onun getirmeye söz verdiği hayal ürünü bir altın çağda yaşıyoruz. Giderek artan bir verimsizlik duygusunun, hoşnutsuzluğun ve huzursuzluğun kamçısıyla, düşüncesizce yeniliklere doğru koşuyoruz. Elimizdekilerle yetinmeyip verilen sözlerle yaşıyor, günümüzün ışığı yerine, sonunda bize uygun bir güneşin doğacağını umut ettiğimiz geleceğin karanlığında yaşamayı yeğliyoruz. Bilimin en parlak buluşlarının bize getireceği ürkünç tehlikeleri bir yana bıraksak bile, daha iyi bir şeyin, her zaman çok kötü bir bedeli olduğunun bilincinde değiliz.
Nedendir bilmem ama bunun şart olduğunu hissediyorum. Hikâye bitmeli, bu iş tamamlanmalı, artık anlatacak bir şey kalmamalı. Geçmişin hesapları, çekilmiş acılar, insan vahşetinin izleri gömülmeli. Carl Sagan insanların hâlâ sürüngen atalarının saldırganlığını taşıdığını söylüyordu. “Beyin sapı, yüz milyonlarca yıl önceki sürüngen atalarımızdan miras kalan ve zaman içinde evrilen saldırganlığın, ritüellerin, bölgesel ve sosyal hiyerarşinin yatağı olan organdır” diyordu. Bence de çok yerinde bir görüş bu. Hepimiz içimizde, gizli, nazik davranışlarla üstü örtülen ama bir tehdit algıladığımız zaman hemen o keskin dişleriyle ortaya çıkan bir timsah taşıyoruz. Hepsini anlatmalıyım. Ancak böyle bir itiraf ve tanıklıktan sonra acılar aşılabilir, hayat sadeleşebilir.
Reklam
Bunu kesemezdim
Bütün ulus yıllardan beri atalardan kalan emaneti canımızla, kanımızla koruyacağımıza her gün ant içip duruyoruz. Doğrusu bu emaneti hazinede çok iyi saklıyor, koruyoruz. Peki ama bu emanet nedir? Biz emanetçi değiliz ya... Şu odaları, kutuları açalım da, atalarımızdan kalan kutsal emanetin ne olduğunu, neyi koruduğumuzu bir öğrenelim!.. demiş.     Bu sözler bomba etkisi yaratmış. Başta padişah olmak üzere, emanete hıyanet edenlerin hepsi birden, hırsızlıkları anlaşılacak korkusuyla, bu dileği ortaya atan kişinin üstüne çullanmışlar. Gerçek emaneti aşırıp onun yerine sırasıyla sahtesini koyanlar, bu katakulliyi yalnız kendilerinin yaptığını sandıklarından ve birbirlerinin oyununu bilmediklerinden, hırsızlıkları ortaya çıkacak diye ödleri kopuyormuş. "Koruduğumuz emanetin ne olduğunu görelim!.." diyen kişiyi,     - Vay hain!.. Atalarımızdan kalan öyle kutsal, öyle değerli bir emaneti, sen kim olasın da göresin... diyerek, o kişiyi, kutsal emaneti küçümsemek, aşağılamakla suçlandırmışlar.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.