125 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
celal şengör: armstrong az bile anlatmış (!)
(bu uzun bir incelemedir. okuyana/okuyanlara şimdiden teşekkür ederim.. incelemeyi uzun diye okumaya üşenen varsa incelemeyi ses kaydına alıp da buraya ekleyebilirim. maksat inceleme konusunda daha fazla insan bilgi/fikir sahibi olsun..) 12 haziran 2024 tarihinde uygulamada
Varsayalımismail
Varsayalımismail
adlı kullanıcının şu alıntısını gördüm;
Atatürk'ün Armstrong'a Cevabı
Atatürk'ün Armstrong'a CevabıSadi Borak · Kaynak Yayınevi · 200033 okunma
Türkler, Arapların (İslâm) dinini kabul etmeden önce de büyük bir ulus idi. Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin (İranlıların), ne de Mısırlıların ve başkalarının Türklerle birleşip bir ulus oluşturmalarına hiçbir etki etmedi. Tersine, Türk ulusunun ulusal bağlarını gevşetti; ulusal duygularını, ulusal heyecanını uyuşturdu.
Sayfa 158 - Örgün YayıneviKitabı okudu
Reklam
Türkler İslâm dinini kabul etmeden önce de büyük bir millet idi. Bu dini kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de diğerlerinin Türklerle birleşip bir millet oluşturmalarına etki yapmadı. Bilâkis, Türk milletinin millî bağlarını gevşetti; millî duygularını, millî heyecanını uyuşturdu. Bu pek doğal idi. Çünkü Hz.Muhammed’in kurduğu dinin amacı bütün milliyetlerin üstünde kapsamlı bir ümmet siyaseti idi.
Bir hanımın sözünden iyice alınan Atatürk'ün henüz bütün öfkesi üstünde idi. Hep susuyorduk. Rahmetli Nuri Conker, pek eski ve nazını geçirir arkadaşı olduğundan, bir nükte, bir hikâye ile meclisin havasını açabilse, diye bir aralık onun gözlerini aradık. Öksürdü ve davudi sesiyle: – Lâ hayre fî hinne ve lâ büdde min hünne... dedi. Arapçamın kusuruna bakmayınız, kulağımda kalanı yazıyorum. Atatürk doğruldu, Conker'e baktı: – Bu da ne demek? dedi. Conker, vaiz edasını hiç bozmayarak Türkçeye çevirdi: – Yani kadınlardan hayır yoktur ama lüzumludurlar.
Maalesef Cumhuriyeti yalanlar üzerine inşa ettik! Bir tarafı yalan, diğer tarafı inkâr! Sonra da tuttuk : "Neden doğru insan yetiştiremiyoruz" diye ağlamaya basladık.Yalan ve inkarla beslenen çocuklar arasından 'doğru insan' nadiren çıkar. Gerçekler başka, öğretilenler bambaşka! İki ateş arasında bunaldık! Hepimiz derece derece ideolojinin narına yandık! Bugün bunun bedelini ödüyoruz. Yalanlarla, yanlıslardan bunalan ruhumuz, sonunda isyan etti: O isyanın içinden yeniden diriliş filizleniyor."Yeniden Türkiye" dedikleri bu olsa gerek. Tabiki bu durum Kemalistleri rahatsız edecek... "Yanıldık" deseler, huzur bulacaklar ama bunu da kendilerine yediremiyorlar.Ayrıca doksan senedir sevdiğin biri hakkında "yanılmak" ne demek. Eski hayatlarıne güzeldi oysa : "Atatürk büyüktü...En büyüktü...Ulu idi...Yüce idi...Gazi idi" ...Ebedi Şef idi...Yedi düveli yenmisti...Boyu uzundu...Sesi gürdü...Çanakkale Zaferini o kazanmıstı" diyor,itiraz edenleri 5816 sayılı "Atatürk'ü Koruma Kanunu" ile püskürtüp,keyif çatıyorlardı.
Sayfa 10 - Nesil YayınlarıKitabı okuyor
Atatürk'ün İngiliz Albaya Rest Çekişi
"Emireri Ali (Metin) evde alıkonulmuştu. Ali odaya girdi: —Kolonel Rawlinson, sizi görmek istiyor Paşam. Haberine ulaştırdı. Paşa, bir saniye, çatık kaşlarının altında bir güneş gibi açan bol ışıklı gözlerini Ali'nin gözleri içinde dolaştırdıktan sonra: —Peki, buyursunlar... Dedi. Biraz sonra, Kolonel aramızdaydı. Paşa ile havadan,
Sayfa 81 - Mazhar Müfit Kansu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.