Cennetine mi cehennememine mi vesile olacak insanları bilmelisin!
Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, kurtuluşa eren fırka (Fırka-ı Naciye (ehli sünnet vel cemaat fırkası) dışında kalan yetmiş iki fırka cehenneme gidecektir." hadisi şerif gereğince kimler ehli sünnet değil cehhenneme götürür. hoca olabilir, ilmi olabilir, cemaati(dinleyeni) seveni olabilir ama Ehli sünnet değilse orda durmak lazım Nurettin yıldız, Muhammed Emin yıldırım, Hatice Kübra tongar, Ebu hanzala, aziz bayındır, Mustafa islamoğlu, ihsan eliaçık, edip yüksel, Caner taslaman, Mehmet okuyan, Adnan oktar, iskender evrenesoğlu, Zekeriya beyaz, ali rıza demircan, yaşar nuri öztürk, bayraktar bayraklı, İsmail nacar, Hayri kırbaşoğlu, alparslan kuytul, Süleyman ateş, hayrettin karaman, ahmet şahin, ahmet hulusi, muhammetnur doğan, cemalnur sarkıt, ubeydullah arslan,Emin ışık, hüseyin Atay Mehmet aydın, şaban ali düzgün, Mustafa öztürk, Ömer özsoy, hakkı yılmaz, Ebu haris, hacı abi, emine şenlikoğlu, hasan onat, ilhami güler, Mustafa Karataş, abdur afkani, mevdudi, Numan Alihan, reşit rıza, ali şeriati, zakir Naim, emre dorman, Diyarbakırlı ramazan, abdulakadir polat, nouman ali khan....
AKŞAM YEDİYE ÇEYREK KALA
Çaya yüklenirim, Kalbime bakarım. Sonra bir iç geçirip, Şehri çekerim içime. Acaba niye vardım? Kasabada dolanırken, Hayallerimi gözlemledim.
Reklam
VİCTOR HUGO'NUN SÖYLEVİ
Victor Hugo
Victor Hugo
Voltaire
Voltaire
Kandid ya da İyimserlik
Kandid ya da İyimserlik
ViCTOR HUGO'NUN SÖYLEVİ Yüz yıl önce bugün bir insan ölüyordu. Ölümsüz olarak ölüyordu. Sırtında yılları, eserleri, sorumlulukların en önlüsünü ve en korkuncunu, yani insan vicdanını uyarıp düzeltmiş olmanın sorumluluğunu yüklenmiş olarak gidiyordu. Lânetlenmiş ve kutsanmış, geçmişce lânetlenmiş, gelecekce kutsanmış
Maintenant III: Oscar Wilde Yaşıyor
1913 yılı, 23 Mart gecesiydi. Eğer o kış akşamı hâlet-i ruhiyemi anlatmak isteseydim derdim ki hayatımın en kayda değer anlarıydı. Hayatımın acayipliklerini sunmak istiyorum size, doğasını garipliklerimin; tiksinç doğamı, beni daima doğru bir yola sevk olmaktan alıkoysa da asla hiçbir şeye değişmeyeceğim doğamı: bazen dürüst kıldı beni, bazen
Çırılçıplak
Kalabalıklar... Düşünmekte yoruyor insanı, Kaldırımlar, Hep fikirlerle takılı. Hep gözlerde aranıyor, Bedenlerde sapkınlıklardan kaçıyor, Hep arıyor bulursa anlar.
Gelelim sana, hiç bu kadar susmak istememiştim... Bizim mevzular belliydi de, kafamız karışıktı işte biraz. “Kendi düşmanına kıyamadığında, dostuna hainlik üzerine konuşmaktan da caymalı insan.” demişti Sara hatun. Yani insan ki; omuz omuza yürür, uzun uzadıya böyle yollarda yan yana akar, süzülür ve gider ya hani. Demem o ki, oğlum Mehmet, “Aynı
Reklam
284 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.