ben bu kitabı hiç bir zaman ağırlıklı olarak tarihi bir kitap olarak göremedim. zaten bir roman olduğu için elbette salt tarihi gelişmelerden bahsetmeyecekti ama düşüncemin temel nedeni bir hocamın bu romandaki karakterlerin ruh halleriyle empati yapmaya çalışmamızı istemesiydi. çoğumuzun aklına gelmezdi belki de okuyup bir kitabı yarım bırakmamanın mutluluğuyla kitaplığa öylece bırakıverirdik kitabı.ben de öyle yapardım düşünmeye zorlanmasaydım.bu nedenle ben küçük ağa romanı ile ilgili nerede bir şey görsem aklıma savaş , kurtuluş mücadelesi vs degil de karakterlerin o mücadele içinde kendilerinin var oluş, var kalışlarını kurgulamaya çalışmalarını, hatta yeniden varoluşlarını bazen de ne yaparsak yapalım kaderin bir yere çekilemez ipini, karar vermenin zorluğunu, okuduğumuz o tarihi olayları ortaya çıkaran iradelerin çoğu zaman ne kadar rastgele ve yazı tura misali verildiğini , zihni sağlam tutmanın önemini, bir zihin sağlam olursa eğer konu ne kadar çetrefilli de olsa çözümün bir sabah kadar uzakta olduğunu, her eksiğin kendince tamamlanabileceğini, vazgeçmemeyi, insanın ancak bir işe yaradığında kendini sevebileceğini ve sevileceğini ve daha daha fazlasını hatırlıyorum. bu kitap bana göre insanı , onun psikolojisini anlatan en mükemmel kitaplardan biri. kitapla ilgili bir şeyden daha bahsetmem mümkün ama bu belki kişisel bir neden olabilir.bazı yerlerde sanki kitap gitmiyor gibi hissedip bırakma isteği vermişti. berrak, dinlenmiş bir beyinle okunması tavsiye edilebilir. özetle kafa dağıtmak için okunacak bir kitap değil. çoğu bölümü sizi tefekküre sevkedecek. iyi okumalar