Hava Kurşun Gibi Ağır, açıkçası değerlendirme yapmakta zorlandığım bir kitap oldu.
Neden mi?
1- Biyografik roman olduğu ve biyografi yönü ön planda olduğu için Sanatsallığı az, hep kurallı cümleler kurmuş diye eleştiremem.
Biyografi yönünün neden ön planda olduğunu düşündüğüm sorusu gelebilir aklınıza.
Bunu kaynak göstermesinden ve mektuplardan alıntılar yapmasından çıkardım.
Bu kitabı biyografi ölçütlerine göre değerlendirmek istediğimde ise şunu görüyorum.
Evet, kaynak göstermiş, mektuplardan alıntılar yapmış ama biyografinin önemli olan bir kısmı tarafsızlık eksikti bence.
Yazar, en başta Nazım Hikmet’in siyasi yaşamından çok; özel yaşamına ve vatan sevgisine değineceğini, siyasi yaşamından çok bahsedildiğini belirtmişti.
Ama bence bu, necip Fazıl’dan hiç bahsetmemesi için geçerli bir sebep değil. Çünkü Necip Fazıl ve Nazım Hikmet mutlaka ama mutlaka idioloji dışında bir şeyler konuşmuşlardır.
Yahya Kemal’i de üstünkörü geçmiş. Sadece Malum hikayeyle (Celile Hanım hikayesiyle veriliyor)
Yazarın Nazım’ın bazı aşklarıyla tanışmalarını ve evlenme sürecini ya da metres olarak kalma sürecini detaylı detaylı anlatırken bazılarını neden es geçtiğini anlamış değilim.
Mesela ben Hatice Praye ile (ki isim kitapta sadece piraye olarak geçer) nasıl tanıştığını, nasıl evlendiğini merak etmiştim.
Öte yandan hapisteyken münevverle olan aşkı nasıl oldu? O da yarım kaldı bende. Sonuçta dayısının kızıymış. Önceden de çok görmüştür.
Özetle benim için değerlendirmesi zor bir kitaptı.