Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Sen Gittin Ya Güzelim- Şiiri (Cemile Düzgün)
(Defalarca okunmalık dizeler...Kalem ne denli yakışmış kağıda) Aldırma ağlamışsam, ardından için için, Sorma ufkumu saran, ahlar ve vahlar niçin, Her güneşin batışı, ağır bir kâbus oldu. Sen gittin ya güzelim, o açan güller soldu... Tüm hevesim sendeymiş, gittin, onlar da gitti, İçimde sevgiymişsin, kalmadı hepsi bitti. İsyanlar öyle derin, inan çekilmez oldu. Şu kocaman dünyanın, dört yanı birden soldu... Yaralı serçe gibi, şimdi dallardan indim. Hatır-gönül soran yok, yalnızlığıma sindim. Acımasız hüzünler beşle çarpılır oldu, O güzel gözlerinde, aşkın ziyâsı soldu... Koynumda bıraktığın hasreti gör, büyüdü. Senli anılarımı kor alevler bürüdü. Hele başak saçlarım gümüş vitrini oldu. Sen gittin ya güzelim, günüm, güneşim soldu...
Sayfa 33 - Ay YayınlarıKitabı okuyor
272 syf.
7/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
12 MART SONRASI BİR TÜRKİYE MİNYATÜRÜ
“Tam karanlığı bilmeyenler, dünyayı aydınlatacak bir ışığın da ne olduğunu bilmezler, bunu aramazlar,” | Yenişehir ‘de Bir Öğle Vakti | Sevgi Soysal Selâmlar🩷 Bu kitap kusursuz bir mekan, kişi, dönem gözlemi içeren bir Ankara romanı. Yenişehir ise o dönemin Ankara’sında Ulus ve Kızılay arasını ifade eden bir mekansal ifade. Türkiye’nin buhranlı
Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
Yenişehir'de Bir Öğle VaktiSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20122,194 okunma
Reklam
Fırıldak gibi birden değişiyorsak, bu hiç de iyi bir davranış olamaz. Aydın insanımızda en tiksindirici özellik, hafiflik ve yavanlıktır. Uşaklığı, soylu giysilerine bürünmüş bir uşağı hatırlatıyor.
Sayfa 980 - Yapı Kredi Yayınları
burada Rus yaşamının çok derin trajedisi, kaderi var. Daha doğrusu burada herkes suçlu: Aydın zümremizin gelenekleri de, alışkanlıkları da, bu toplumda kurulmuş ve düzeltilmiş özellikler de; nihayet bir yerden alınan ve Rus yapısına yetersizce uydurulan yeni mahkemelerimizin gelenekleri, alışkanlıkları, evet, hepsi suçlu burada. Ama ayrım yapmadan herkes (toptan) suçlu olduğu zaman, tek tek kimsenin suçlu olmadığı anlamına gelir bu.
Sayfa 979 - 980 Yapı Kredi Yayınları
"Tevhidin de esas karşılığı budur: Arapların putlarını terk edip tek Tanrı inancı etrafında birleşerek dünyayı fethe çıkması, ganimetlerine el koyması... Yoksa o Araplar İslam öncesine göre ne daha ahlaklıdır, ne daha bilgili, ne daha aydın, ne daha adil, ne de daha halim selim ve yardımsever... Öncesinde böyle olanlar ve olmayanlar olduğu gibi sonrasında da olanlar ve olmayanlar olmuştur. Kisveler değişmiştir sadece."
Sayfa 195 - e-bookKitabı okuyor
-En Güzel Melodi- Şiiri (Ali Parlak- Ozan Türkmen)
-Ögrencilerime- Kiminiz kardelen, kiminiz nergis, Kiminiz hayalde adlı karınca... Dört mevsimde açan çiçek hepiniz, Sınıfın tadı yok, siz olmayınca!.. Soru sorulanda, tetikte gözler, Havada işaret parmaklarınız... "Öğretmenim" diye başlar ilk sözler, Akınca durulmaz ırmaklarınız... Sizdedir hep coşku, sizde heyecan, Oyunlarınızda öyle hürsünüz. Gülsünüz hepiniz gönlümde açan, Adı, "çocuk" olan taze gülsünüz... Tarife ne hacet, ne lüzum var ki, Arı peteğinde bal gibisiniz... Yeni bestelenmiş yanık bir türkü, En güzel melodi sizin sesiniz... Andımız söylenir her sabah erken, Kabarır hislerim sizi görünce... İstiklâl Marşı'nı söyleyin yeter, Ve bir gül gönderin bana ölünce...
Sayfa 21 - Ay YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bunun için çok zeki olmak gerekmiyor sanki...
Velhasıl insanlar için güzelliğin akıl ve kabiliyetten daha ilgi çekici olduğunu küçük yaşta anlamıştım.
Sayfa 98 - ArtemisKitabı okuyor
Aydın olmak demek, modaya uygun elbise, şapka giymek ve kolalı gömlek giyinmek demek değildir. Aydın kesim, halkın beyni konumundadır. Halkımız sizi iyi bir eğitim aldıktan sonra yüksek bir gelir elde edesiniz, geceleri eğlenesiniz diye sizi o konuma getirmemiştir. Böyle olanlar gerçek aydın olamazlar. Onlar yozlaşmışlardır. Eğitim almış olanların tümü millî düşünceyi geliştirmeye, millî ruhu uyandırmaya, millî iradeyi güçlendirmeye mecburdurlar.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Ilık bir süzüşle Geri dön hayat, Bırakma yeryüzü salına tünemiş pek kara kuşlar Örtsün bakışımı, Görmek acısı sürsün pencere tutsağının Düşsün hayatı suya…
275 syf.
10/10 puan verdi
Şeker portakalının devamı olan güneşi uyandıralım'da zeze biraz daha büyümüştür zeze burda zengin ve aşırı alıngan bir aile tarafından evlat edinmiştir şeker portakalı fidanıda yoktur artık bu sefer yüreğinde yer edinen cururu kurbağası ve babası yerine koyduğu ünlü fransız şarkıcı maurice chevalier vardır zeze burda ergenlik dönemindedir ve üstelik sırılsıklam aşıktır
José Mauro de Vasconcelos
José Mauro de Vasconcelos
Güneşi Uyandıralım
Güneşi UyandıralımJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202334,8bin okunma
Reklam
Yunanlılar, Kırpoğlu Köyü'nü, köylüleri daha evvel pencerelerini taşlarla ördükleri evlere kapayarak ateşe vermişler, çoluk çocuk, kadın erkek bütün halkı bu suretle imha etmişlerdir. Yunanlıların kaçmaları üzerine bu köye gelen Kolordu Karargahı, tamamen yanmış ve içleri kömür olmuş insan cesetleriyle dolu bir manzara ile karşılaşmıştır. Simsiyah kesilmiş olan bir çok kol ve bacak yığınlarının arasında bazı bilezikli kadın kolları ve pencerelerin demirlerine yapışmış kalmış bir çok çocuk elleri görülmüştür. Menemen'de çeşitli yerlerde, çukurlardan Türk cesetleri çıkarılmış, bazı yerlerde de cesetlerin yakılarak imha edildiği gözlenmiştir. Bergama muhacirlerinin iltica ettikleri tarafsız mıntıkaya 31 Ekim 1919'da ani bir taarruzda bulunan Yunanlılar katliamda bulunmuşlardır. Yunanlılar, Erbeyli'de 53 Türk'ü, şehir dışında ellerini, burunlarını vs. azalarını kesmek suretiyle türlü işkencelerden sonra katl etmişler; bir çukura gömmüşlerdir. Nahiye Müdürü bir çukurda 250 ceset bulduklarını ifade etmiştir.
Sayfa 65 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARIKitabı okuyor
257 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
HakanTürk/ Türkiye'de Kim Mafya? Kitaplarında, Hakan Türk bugüne kadar yaptığı görevlerin dışında, denilerek hangi görevlerde bulunduğu yazmamaktadır. Halen merkezi Amerika'da olan International American Assocation Başkanlığı ve The World Medical Assitance Assocation 2. Başkanı olarak görev yapmıştır. 1962 yılından beri yurtdışında yaşamakta olan Hakan Türk'ün 100'e yakın kitabı, yüzlerce haber, makale ve benzeri yazı dizisi vardır. Kitabın ilk baskısı 2004 yılında yapılmıştır. Bu nedenle verilen bilgiler 2004 yılı öncesine aittir. Ülkemizde çok karıştırılan kavramlar vardır; Külhanbeyi, Kabadayı Türk insanını has olan kavramlardır. Baba ve Mafya kelimeleri ise İtalya'dan transfer edilmiştir. Kitapta, değişik iş kollarındaki mafya hareketleri, ülkemizdeki sahtecilik merkezleri, sigara ve uyuşturucu kaçakçılığı, organize suçlar bakımından önemli bir şehir olan İstanbul'da yaşananlar ve gece hayatı, özellikle uyuşturucu çeteleri hakkında yazarın kendi bakış açısıyla yorumları yer almaktadır. Konuyla ilgili Mehmet Ali Yaprak'ın TBMM komisyonuna verdiği ifade ve 2001 yılında Cem Uzan ve Aydın Doğan arasında yapılan görüşmenin metinleri yer almaktadır. ##Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Türkiye'de Kim Mafya?
Türkiye'de Kim Mafya?Hakan Türk · Akademi Tv Progframcilik · 20048 okunma
Yunanlılar, Ağustos 1919'da Bergama'nın Kozak Nahiyesi'ne gelen bir İngiliz Heyeti'nin tahkikatı sırasında heyete, Yunan mezalimi ve Yunanlılardan memnun olmadıkları yolunda ifade veren şahıslardan Molla Mustafa'yı heyetin gitmesini müteakip süngüleyerek öldürmüşlerdir. Yunanlılar, Fransız subaylarından oluşan bir Tahkik Heyeti'ni, Soma'dan Bergama'ya arabasıyla götüren arabacı Mehmet Pehlivan'ı Bergama'dan dönerken öldürmüşlerdir.
Sayfa 58 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARIKitabı okuyor
Günde kaç defa "Padişahım çok yaşa!" diye bar­bar bağırdığımız devrin Padişahı Sultan Abdülhamid II. gö­zümüzden yavaş yavaş düşüyordu. Tıbbiye’deki genç ve aydın hürriyet taraftarlarının sürgünlere gönderilip ocaklarına incir dikildiğini duydukça âdeta feveran ediyorduk. Bir gün bizim de başımıza böyle bir şey gelebilirdi. Devlet idaresinin iyi iş­lemediğini, suistimallerin alıp yürüdüğünü, memurların ve subayların maaşlarını alamadıklarını, buna mukabil saraya mensup sırmalı hafiyelerle tevabilerine maaşlarından başka keseler dolusu altın verildiğini haber aldıkça, Sultan Hamid’e esasen pek de kuvvetli olmayan güvenimiz büsbütün sarsılı­yordu.
Sayfa 32 - İnkılap ve Aka kitabevleri
Bazen ne düşünüyorum:İlber Ortaylı gibi insanlarla aynı ortamı paylaşmak nezdimde nasıl bir kişilik halini alır.Mesele İlber Ortaylı olma meselesi değil şöyle ki bilgi birikimi yüksek ve aydın insanlarla oturmak için insanın kendisini iyi yetiştirmesi gerekir..Kimseyi gözümde büyütmem ama bilgi birikimi yüksek insanlara saygım sonsuz ve işinde gücünde; kendini iyi yetiştirmeye çalışan her insana saygım sonsuzdur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.