Gün aydın ola
Kimse ürkütemez bağlandığımız güzelligin utkusunu , sev beni , bir dağ gölgesi kadar sev...
Turgut Uyar
Turgut Uyar
238 syf.
10/10 puan verdi
Ba yıl dım! Yazar her şeyi öyle güzel öyle gerçekçi anlatmış ki, sanki tüm bunlar gerçek ve ben bunları yaşadım. Yazar kitabın başlarında yemyeşil bir vadiden bahsetmiş. Okurken o vadiye gidiyor, güzelliği karşısında nefesiniz kesiliyor. Dört bir yanını sarmış rengarenk çiçekler, mis gibi bir koku, kuşların cıvıltısı, hafif bir esinti ama tam bu vadinin ortasında duran çirkin bir yapı. Yani ev. Tahtaları çürümüş, yıkık dökük, ürkütücü. Peki burada verilen mesajı anladınız mı? Her güzelliğin içinde bir kötülük vardır. Tıpkı bazı insanlarda olduğu gibi. Işte yazar da bu zıtlığı çok güzel anlatmış kitap boyunca. Yemyeşil çayırlar içinde bulunan dökük bir ev ve evin içine adım attığınızda karşınıza çıkan hayatınızı zindan eden bir görüntü. Aynı dokuz yaşında Michele eve adımını atar atmaz hayatını kabus edecek bir şeyi görmesi gibi. O anda o güzelim vadi de artık sıradanlaşır, tıpkı bazı insanların cirkinliğini göremediğimiz gibi. Kitabın hemen hemen ortasına gelince bu sefer Michele başka bir olaya tanık olur. Olamaz dedim. Michele şimdi ne yapacak? Ben olsam ne yapardım. Kafamda binbir sorular. O kadar heyecanlandım ki bunu kelimelerle ifade etmem inanın çok zor. Yazar kötülüğün resmini çizmiş kitap boyunca. Acımasızlık, para hırsı, insanların şeytandan daha kötü olduğu, vicdansızlık, çılgınlık ve şiddet kanatlanıp uçuyor, geriye sadece ve sadece küçük bir erkek çocuğunun merhameti kalıyor kitapta. Muhteşem bir kitaptı. Baskısı yok ama yayınevi tekrar basacağını duyurmuş. Çıktığı gibi alın, okuyun. Bana hak vereceksiniz...
Korkmuyorum
KorkmuyorumNiccolo Ammaniti · Can Yayınları · 200366 okunma
Reklam
Bir tacirin bir dudusu vardı, kafeste hapsedilmiş, güzel bir duduydu. Tacir, Hindistan'a gitmek üzere yol hazırlığına başladı. Kerem ve ihsan dolayısıyla, kölelerinin, cariyeciklerinin her birine "Çabuk söyle, sana Hindistan'dan ne getireyim?" dedi. Her birisi ondan bir şey diledi. O iyi adam hepsine, istediklerini getireceğini vad etti.
Ben mahşer gününün dehşetinden başka iman, secdeden başka namaz tanımayanlardan değilim. Ben nasıl mı namaz kılarım? Bir gülü seyrederim, yıldızları sayarım, yaratılışın güzelliği, onun düzenindeki kusursuzluk karşısında büyülenirim, Rabbim'in en güzel eseri olan insanın, onun bilgiye aç beyninin, aşka aç gönlünün, uyanmış veya tatmin edilmiş tüm duygularının karşısında hayranlığa kapılırım.
"Bana bu güzel ve uyumlu yüzü sevdiren Rabbim, nasıl Senin verdiğin yüzü her gün aynalarda göre göre yorulmuyorsam ve bıkmıyorsam, Senin verdiğin görevleri de yüz güzelliği gibi özlet. Sana itaat etmeyi yüzün uyumu gibi hoş göster. Elçi'nin izinde yürümeyi, gözbebeğimi seyredercesine sevimli eyle." Amin. Gecemiz hayırla dolsun. ️
"Yeter ki bir damla insan teri boşa gitmesin. İnsan soyunun güzelliği alın terindedir."
Reklam
1.000 öğeden 371 ile 380 arasındakiler gösteriliyor.