...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı...
Dar Oda
.... Ayıp ettiler bana Beni kırıp içimde ne var diye baktılar....
Reklam
Kanımdan bir fare atlıyor görüyor musun cici günlüğüm, yakala ve tarif et bana! Sen ne güzel şeysin, senin adını koyamıyorum, sen ne güzel şeysin. Bugün yanaklarına uzandım, görmedin, şöylesine bir şeyler anlatıyordun, dönüyordun, ellerin dönüyordu başının üstünde, bir şeyler yaratıyordun, farkında değildin gözlerinin, bin yıldan bu yana bir kez
Bu öykünün sonu pek bir acı… Ama iyi hekimin böyle olur ilacı. Kurdun biri avlanmak niyetiyle dolaşıyormuş ortalıkta. Gür bir çayırlıkta üç öküz görmüş otlamakta. Üç öküz karşısında bir kurt tek başına, Ne yapabilir ki bu dünyada hainlik olmasa. Hainlik var ama uyanıklıkta onun karşısında, Tabii ki gözlerini açıp bunların farkında olana.
"Öfkeliyim evet. Genelde öfkeliyim. Çünkü çok ayıp ettiler bana. Açık verdim çünkü en baştan, her şeye inanabilen bir salak olduğumu hiç saklayamadım. Ve tanıdığım neredeyse herkes bu özürümü acımasızca kullandı. Ve sen de, üzgünüm ama sen de farklı değilsin..."
"Öfkeliyim evet. Genelde öfkeliyim. Çünkü çok ayıp ettiler bana. Açık verdim çünkü en baştan, her şeye inanabilen bir salak olduğumu hiç saklayamadım. Ve tanıdığım neredeyse herkes bu özrümü acımasızca kullandı. Ve sen de, üzgünüm ama sen de farklı değilsin...
Reklam
565 öğeden 281 ile 290 arasındakiler gösteriliyor.