Orhan Pamuk’un "Kırmızı Saçlı Kadın" romanı, okuru duygusal ve düşünsel bir yolculuğa çıkarıyor.İstanbul’un değişen yüzü, gelenek ve modernlik arasındaki çatışmalar da romanda kendine yer buluyor. Bu da hikayeyi daha gerçek ve yakın kılıyor. Pamuk, her zamanki ustalığıyla, okuru kendi dünyasına çekip, orada kaybolmaya davet ediyor.
"Kırmızı Saçlı Kadın", sadece bir aşk hikayesi değil; aynı zamanda kimlik arayışı, kaderle yüzleşme ve insanın kendiyle hesaplaşmasının da öyküsü. Kitap bittiğinde, Cem'in yaşadığı duyguyu, sancısını sanki ben de yaşamış gibi hissettim.