“Aşk” hiç bu kadar can yakmamıştı Bahşı ve Kaknussia için.
Yazarın tarih sofralarından çıkıp gelen aşkla harmanlanan eseri her zaman olduğu gibi yine sürükleyiciydi. İskender Pala’nın kalemi oldukça akıcı olduğu için eserlerini elinize aldığınızda bitirmeden bırakamıyorsunuz.
Eser, dönemin sultanının külliye yaptırmak istemesi ve bunun için kazma alıp gelmesi için Dülger Bahşı’yı görevlendirmesi ile başlıyor. Bahşı, kazma almaya gider dönüşte ise 20 yıldır hasretle yollarını gözlediği sevdiğini gördüğünü söyler. Sevdiği sandığı kişi ise sevdiği değil ama yine ona çok yakın biridir.
Hasretini çektiği dilberi bulduğunu sanan Dülger Bahşı’nın çilesi burada bitmez. Yıllarca sürecek olan ayrılık ateşi hala daha devam eder.
Bulduğunda vuslat onlara sadece bir gün verir, ertesi gün ise tamamen yitirmek üzere kaybeder.
Yıllar sonra Kaknussia’nın mezarında aşk sarmalının yitikleri bulunur ve hepsi de aynı anda sevdiklerine kavuşmuşlardır…