Pencereden giren güneş ışığının belki hiçbir zaman bugünkü kadar parlak olmayacak aydınlığı içinde belki artık hiç göremeyeceğim çehresini, benim duvarda asılı duran resmimi seyreder gibi niçin seyretmemeliydim?
Benim şu hayatta yaptığım en iyi sonuncu iş,kafamı duvarlara çarpıp çarpıp nihayet anlamaktır. Benim şu hayatta yaptığım en berbat doksan dokuzuncu iş, tutup seni düşlerime yakıştırmaktır.