Tâati az, devamlı günah işleyen ve mağfiret yoluna girmediği halde Allah'tan af dileyenler de basîret sâhipleri nezdinde ahmaklardan sayılır. Bu bunağın aklına ve ahmaklığını güzel göstermesine şaşılır. Zira böylece isyâna dalıp tövbe etmeyen bu adam, hâlâ: "Allah kerîmdir, O'nun cenneti beni de alır, benim günâhım O'na zarar
Sayfa 141Kitabı okudu
"Bu dünyada, herkes için yer vardır, yeryüzü zengindir ve bunu herkes paylaşabilir. Yaşam tarzımız özgürlük ve güzellik olmalıdır. Ama biz yolumuzu kaybettik. Açgözlülük insan ruhunu zehirledi, dünyayı nefretle kuşattı, bazıları bizi üzüntü içine bıraktı. Hızlı geliştik ama bu sırada kendimize de zarar verdik. İstediklerimizi elde etmek için makineleri kullandık. Bilgimizi olumsuz, zekamızı sert ve kaba kullandık. Çok fazla düşündük ama çok az hissettik. Makinelerden çok, insanlığa ihtiyacımız var. Zekadan çok şefkat ve kibarlığa ihtiyacımız var. Bunlar olmadan yaşam şiddet dolu olur ve her şeyi kaybederiz. "
Reklam
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
BERGEN "Şiddetin her türlüsü toplumsal bir yaradır!" "Sebebi her ne olursa olsun bir kadının, bir 'can'ın yaşam hakkını elinden almak kimin ne haddine ki?" "Bazı yaşanmışlıklar ne sayfalara sığar ne de yazılanlara. Onlar yazılsa da hep bir şeyler yarım kalır ve tamamlanamaz." Bergen; arabeskin
Bergen / Katiline Âşık Bir Kadın
Bergen / Katiline Âşık Bir KadınYeşim Demir · Destek Yayınları · 2020175 okunma
Siyaset psikoloğu John Jost yaptığı çalışmada su sonuca vardı: " Paradoksal olarak, herhangi bir durumu sorgulama, karşı çıkma, reddetme ve değiştirmesi en az muhtemel olanlar, o durumdan en çok zarar görenlerdir."
Dünyayı kurtarmaya kendinden başlamak bencillik değil sürdürülebilir başarının gereğidir. Kendini geliştirmemiş, hatta kendini kurtarmaktan âciz insanların “memleketi kurtarmaya” çalışması kadar bir ülkeye zarar veren çok az şey bulunur.
Sayfa 241 - ALFAKitabı okudu
İslâm kadına zarar verme kastıyla yapılan îlâyı yasakladı, iyi niyete dayanan îlâyı ise dört ayla sınırladı. Dört ay içinde normal aile ilişkilerine dönüldüğü takdirde evlilik hayatı devam eder. Kefâretin gerekli olup olmaması hükmü ise ictihad ihtilâfına konu olmuştur, çoğunluğa göre iyi niyetle yemini bozmuş olduğundan kefâret gerekir. Dört ayın dolması halinde İmam Mâlik ve Şâfiî’ye göre kadın hâkime başvurur ve hâkim kocasına “Ya boşa veya evlilik hayatına dön” der. Koca bunlardan birine yanaşmazsa hâkim re’sen boşar. Hanefîler’e göre dört ayın dolmasıyla kadın kesin (bâin) olarak kocasından boşanmış sayılır. Dört aydan az olmak üzere karısına yaklaşmamaya yemin eden kimse bu müddet içinde yeminini bozmazsa bir şey gerekmez, bozar da temasta bulunursa kefâret gerekir.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.