Rıza Tevfik
Dervişlik özüne hâkim olmaktır,
Esir-i nefs olan derviş değildir.
Aşkı rehber edip, Hakkı bulmaktır;
Keşkül, teber, âsâ, tîg, şiş değildir!
İbadet nâmına, kalkıp oturma,
Bağırma, tepinme göğsüne vurma,
"Yahu!", Ya Hak!" diye köpürüp durma;
Zikr-i Hak, hazm için geviş değildir!
Sırr-ı hakikati gönülden öğren,
Gönüldür aşk ile Didar'ı gören;
Árif-i âgâha o zevki veren,
Beng ü bâde, afyon, haşiş değildir!
Dünyada Cennet'e girenler varsa,
Vech-i Hakk'ı âyân görenler varsa,
"Enel-Hak" sırrına erenler varsa,
Sarhoşluk yüzünden ermiş değildir!
Boz yılanı tuttu, çivi yuttu erler,
"Pirimiz duvarı yürüttü" derler;
Keramet olsa da böyle hünerler,
İnsanlığa yarar bir iş değildir.
Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül
Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül
Ehl-i aşkın hâsılı sâhib-mezâkıdır gönül
Bir nefes dîdâr içün bin cân fedâ etsem n’ola
Nice demlerdir esîr-i iştiyâkıdır gönül
Dildedir mihrin ko hâk olsun yolunda cân u ten
Ben ölürsem âlem-i ma’nâda bâkîdir gönül
Aşk ❥
“Mülk-i beka’dayken Yunus, Dost cemalini görüp sarhoş olduk. Henüz üzüm yaratılmamıştı. Sevgili’nin elinden bir bade içtik; şimdi başka içki tanımaz olduk. O vakit Sevgili’nin kokusuyla kokulandık diye miskten de olsa, amberden de, artık başka kokuyu bilmeyiz.”
Âşıkam meftûn-u cânân olmayan bilmez beni.
Hançer-i aşk ile kurbân olmayan bilmez beni.
Anlamaz ahvalimi her sûfî-meşreb müddeî,
Bâde-nûş-i bezm-i irfân olmayan bilmez beni.
~Hâmî
Âşıkam meftûn-u cânân olmayan bilmez beni
Hançer-i aşk ile kurbân olmayan bilmez beni
Anlamaz ahvalimi her sûfî-meşreb müddeî
Bâde-nûş-i bezm-i irfân olmayan bilmez beni..
- Hâmî-i Maraşî
![Selîm Gök[h]an](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F1266784_1714449424_K9hZo.jpg){kind=small}
Âşıkam meftûn-u cânân olmayan bilmez beni
Hançer-i aşk ile kurbân olmayan bilmez beni
Anlamaz ahvalimi her sûfî-meşreb müddeî
Bâde-nûş-i bezm-i irfân olmayan bilmez beni..
.......... NEYLEYİM
1 Âşkın olmazsa İlahi bana yâr
Âşksız bu ömr ü canı neyleyim
2 Nice bin gülzar u bag u sahnede
Gezsem olmaz şevki onu neyleyim
3 Kase-i kalbim şikeste sakiyâ
Cam-ı cem-veş bade-dânı neyleyim
4 Ol ki kalbi ola hâlî âşkdan
Bi-ahali şah u hanı neyleyim
5 Bir nigahınla şeref bulmaz ise
Hâne-i viran-canı neyleyim
6 Zikr-i feyzin şu'lesinden sine ger Yanmaz ise şam'adanı neyleyim
7 Âşk zencirin kemend et boynuna Cümleden geç bul amanı neyleyim
8 Âşk-ı camın nüş edip mest olmayan
Rînd serser-i cihanı neyleyim
9 Rahmet-i Rahman'dır maksûd olan Yohsa sade cizz ü şanı neyleyim
10 Bûy-ı 'aşk ile safa bulsun gönül 'Âdile fani zamanı neyleyim
Sayfa 400Kitabı okudu
Aşkname
Harika-i sevdan yek ateş-i bahar imiş
(Aşk ateşin bir kırmızı gül imiş)
Ben gibi sevdazedeye ateş-i ter imiş
(Benim gibi aşığa/sevdalıya kırmızı şarap imiş)
Amma bu kalb-i fasık içün bâde haram imiş
(Ama bu günahkar insanın kalbi için şarap haram imiş)
Bu aşığın ahiri ateş-i ter'in odunda ihtirak etmek imiş
(Bu aşığın sonu kırmızı şarabın aşk ateşinde yanıp kül olmak imiş)
nef’î
Bâde gam verir bize biz âşık-ı divâneyiz
Gelmeden bu bezme câm-ı aşk ile mestâneyiz
Çekmeziz renc-i humârı ömrümüzde gerçi biz
Gam değil mahmûr olursak sâkî-i meyhâneyiz
Öyle çılgın aşıklarız ki biz, şarap bize ancak üzüntü verir. Çünkü biz, daha şu dünya meclisine gelmeden(Elest bezminde) aşk kadehi ile sarhoş olmuşuz.
Ömrümüz boyunca hiç mahmurluktan dolayı sıkıntıy- düşmediğimiz için artık kendimizden geçsek gam değil; çünkü biz meyhanenin sakisiyiz ( mahmurluktan uyanmak için yeniden içeriz).
Yaman Dede
Bâkî olanın aşkını tercih et ki;
O dâim ve bâkîdir,
Câna cân katan bâde-i aşkın sâkîsidir..
Sayfa 79Kitabı okudu
Mükemmel.
Bil ki, sevgilinin nazı sünnet işvesi farz olur Yaklaşınca iki bakış vacip, gamze ile göz kırpması farz olur
Birbirine yakın kaşlar kıble olup göründüklerinde her defasında
Aşk dininde aşıka bir iki secde getirmek farz olur
Riya hırkasıyla zühd kirini mey-i süğan ile yıkadım
Meyhanede bir kez yıkanmak evvel emirde kesinlikle farz olur
Şekerkamışı boylu, tatlı dilli güzeller hazır olunca mecliste bade dolu kadehlerle
İçmemek üzre yaptığı tevbesinden dönmesi salik-i aşka farz olur
Gümüş tenli sakimiz elinde öldürücü zehri taşımakta
Koşup yetişmek ister raksa ruhumuz, teşekkür ve minnet farz olur
Yanağındaki benler kaşlarına yaklaşsa eğer bir şekilde
Beytü”İ-Makdis”le Kâbe'ye benzer, o iki kıbleye yönelmek farz olur
Ben nerde aşk dava etmek nerde, dil açıkça yalan konuşmakta
Şehadeti inkârdır bu çünkü, yeniden şehadet farz olur.
Sevgilinin yüzünden ve gerdanından perde kalktığında
Sa'y, tavaf ve umre ey Mela, hacılara farz olur
Sayfa 97 - Nubihar YayınlarıKitabı okudu
“Aşk ko dursun mecâzî ise de gönlünde
Âb-ı engür hûm içre durarak bâde olur.”
Sayfa 49 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Çıkarmak etseler tenden çekip peykânın ol servin
Çıkan olsun dil-i mecrûh peykân olmasın yâ Rab
