Ataullah İskenderi , tasavvufa sonradan girmiştir.Şazeli tarikatındandır. En büyük eseri
Hikem-i Ataiyye dir.Öğütler içimize işler, kalbe dokunur. Bu kitabı okurken sizde şeyhin karşısında söz tokadı yiyormuş gibi hissedeceksiniz.Kitaptaki sözler ve örnekler çok sık ve anlamlıdır.İkna gücü yüksek bir kalemdir.
Ali İbn Ebi Talib رضي الله عنه kabristan'a girdi.
Ve onlara şöyle dedi:
'Ey kabir ehli!
Eşleriniz evlendi.
Evlerinize başkaları oturdu.
Mallarınız mirasçılarınıza dağıtıldı.
Anlatın Ey kabir ehli!
Bize hallerinizden haber verin.
Kabir ehli konuşmadı.
Ali İbn Ebi Talip arkadaşlarına dönerek şöyle dedi:
"Allah'a yemin olsun ki, eğer kabir ehli konuşsaydı şöyle derdi:
"Kendinize azık edinin, şüphesiz azığın en iyisi ise takvadır. Ey akıl sahipleri, sadece benden {ﷻ} korkun!"
{Bakara 197}
" Ey Âdemoğlu! Allah'ın haram kıldığı şeyleri terket, âbid olursun. Allah'ın sana taksim ettiği rızka razı ol, zengin olursun. Komşularına ihsanda bulun iyi bir müslüman olursun. İnsanların sana nasıl davranmasını istiyorsan onlara öyle davran, âdil olursun.
Gece gündüz mal toplayan, sağlam ve büyük binalar inşa eden, uzun emel sahibi olan kimselerin sonu hüsran olmuştur, amelleri boşa gitmiş ve evleri kabre dönmüştür.
Ey Âdemoğlu! Ana rahmine düştükten beri ömrün hızla tükenmeye devam ediyor. Elinde bulunan malı geleceğin için harca. Çünkü yolcu olan bir mümin, yol için azık hazırlar. Kâfir ise keyfi için savunur, ahireti için hazırlık yapmaz " dedi. Sonra da şu âyet-i kerimeyi okudu: " Kendinize azık edinin, azığın en hayırlısı ise takvadır. " (Bakara 2/197).
Rivayt ederler ki İbrahim bin Ethem, erzaksız ve bineksiz Mekke seferine
çıktı. Bir çöle geldi. Yolda kuyulara rastlarsam abdest için su çıkarırım
diye beraberinde bir ip götürmüştü. Bir gün çölde bir kuyuya rastladı.
Kalbini ipe bağlayıp kuyuya sarkıttı. îp suya yetişmediği için suyu çıkaramadı teyemmüm edip namaz kıldı. Ayrılacağı sırada kuyunun başına bir geyik geldiğini ve başını kuyuya uzatırken suyun yükseldiğini ve içtikten sonra gittiğini gördü. İbrahim bu işe şaştı. Ben ibadet için kuyuya ip sarkıttım su alamadım. Bu geyik ne güzel su içti. O anda bir ses duydu. Ya İbrahim geyik, suyu bizden istedi. Sen ipten istedin. Eğer sen de bizden isteseydin verirdik. İbrahim bu ses kat-şısında Cenab-ı Haktan utandı. İpini çöle attı. Cenab-ı Hak huyuruyor. (Bakara S.A. 197) "Sefer sırasında yetecek kadar azıklanm. Muhakkak kî azığın en hayırlısı Takvadır"'. Bu Gayete göre, sefere çıkarken erzak götürmemek emre karşı gelmek değil midir? Erzak götürmemek ne suretle caiz olur sorusuna cevabımız şudur: Müfessirler bu âyet-i kerimeyi iki şekilde tefsir ediyorlar: - Zat kelimesinden maksat murad dünya arifi olsaydı, âyetin sonunda "en hayırlı azık takva" dır denmezdi. O halde Azık kelimesinin bu manada anlaşılması daha doğrudur.