Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beden eğitimi fenaydı, voleybolsa en fenası. Beth topa bir türlü düzgün vuramıyordu. Ya topa sertçe şaplak atıyor ya da rasgele sektiriyordu. Bir keresinde parmağını o kadar kötü incitti ki hemen şişiverdi. Kızların çoğu kahkahalarla bağrışarak oynuyor ama Beth aynısını hiç beceremiyordu. ... Haksızlıktı bu. Sportmenlik Beth'i hiç
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Reklam
Bana gayet makul gelmişti oysa ki. :)
Berber, ''ama kalan küçük kitapları ne yapacağız?'' ''Bunlar şövalyelik kitabı değil, şiir kitabı olsa gerek,'' dedi rahip. Bir tanesini açtı, Jorge de Montemayor'un Diana'sı olduğunu görünce, ötekilerin hepsi de aynı türden sanıp dedi ki: ''Bunlar yakılmayı haketmiyor, çünkü şövalyelik kitapları gibi zararlı değiller, olamazlar da; bunlar sağduyulu kitaplardır, ahlaka aykırı kitaplar değillerdir.'' ''Ah beyefendi!'' dedi yeğen. ''Bunları da ötekiler gibi ateşe mahkum etseniz iyi olur; çünkü dayım şövalyelik hastalığından kurtulup bunları okuyarak çoban olmaya, ormanlarda, ovalarda çalıp söyleyerek dolaşmaya heves ederse hiç şaşırmam. Daha da kötüsü, şair olmaya kalkışabilir; duyduğuma göre bu, tedavisi olmayan, bulaşıcı bir hastalıkmış.''
DOKUNULMAZLAR Rusyada kendisine bu derece verimli bir toprak bulmuş olan, hatta devlet başkanının bile konuşmalarında kullandığı suç dünyasının jargonuna başvurarak şöyle diyebiliriz: Fedulevin grubunun gelişiyle birlikte Urallarda belirli kurallar çerçevesinde yaşamak denen şey sona erdi. Yekaterinburg sokaklarında insanlara en çok kime saygı