Düşmənsiz yaşamaq mümkünmü?
Ermənilərin bizi özlərinə düşmən etdikləri günə daş düşəydi kaş. Biz məcburi və qarşılıqlı olaraq ermənilərə düşmən gözü ilə baxandan sonra özümüzdən çox şey itirdik. Min ilə yaxın bir müddətdə bu gün adına “İran mədəniyyəti” deyilən qədim bir mədəniyyəti idarə edən, onu ölməyə qoymayan bir xalqı bu zırramalar balaban, dolma davası edəcək səviyyəyə endirdilər. Böyük düşmənlər öz düşmənlərini də böyütdüyü kimi, kiçik düşmənlər də öz düşmənlərini kiçildir. Kinodakı Rasim Balayevin sözü olmasın, kişinin qoluna qandalı da gərək kişi vursun.Roma nə qədər ki, sasanilərlə döyüşürdü güclü idi, elə ki barbar tayfalarla döyüşməyə başladı, yer üzündən silindi. Rəhmətlik Siseron da o vaxt bu balaca barbar düşmənlərə baxıb indi mənim etdiyim sitəmi etmişdi: "O tempora! O mores!" Yəni "nə günlərə, nə ruzgarlara qaldıq!"
1115 syf.
9/10 puan verdi
·
77 günde okudu
Uzun soluklu olduğum bir eser. Iyi ki okudum dediğim çok güzel bir eser. Her gün Düzenli okumaya çalıştığım ve keyif aldığım nadir eserlerden biri. Eser çok sistemetik olarak kaleme alınmış. Fiziki dünyanın oluşumu ile başlıyor kitap sonra canlıların oluşumunu anlatıyor. Ondan sonra ilkel toplumlardan başlayarak kronolojik sırayı takip ederek modern insana ve günümüze kadar geliyor. Her çağın sosyal, siyasi,ekonomik ve kültürel yapısını detaylı bir şekilde anlatıyor. Yer küre varolduğundan ve insanların ayak izlerinden başlayarak her şey detaylı bir şekilde anlatılmış. En çok ilgimi çeken bölümler ise mısır, çin, hint uygarlığı oldu. Kavimler göçü, barbar akınları, kent devletlerinin kurulması... siyasi yapını, inanç sisteminin kurulması, ekonomik düzen her uygarlık için anlatılmış. Sümerliler başlayan uygar toplum yapısı yunan ve roma uygarlığı ile gelişimi... orta ve güney amerika uygarlıklarına kadar her toplum anlatılmış. Eski dünyadan endüstri uygarlığına geçiş ve son olarak yeni dünya uygarlığın sonu olarak eser tamamlanmış. Alanında bir otorite olan Sayın Alâeddin Şenel'in üzerinde yıllarca çalıştığı dev bir eser olmuş. Eserin bana göre en güzel tarafı kronolojik sıranın takibi, dilin ve anlatımın anlaşılır açık ve net olması... Büyük bir keyif alarak ve üzerinde uzun uzun düşünerek okuduğum bir eser üç ay sürdü okumam ama yazılması yılları almış olduğu çok net belli.
Kemirgenlerden Sömürgenlere İnsanlık Tarihi
Kemirgenlerden Sömürgenlere İnsanlık TarihiAlâeddin Şenel · İmge Yayınları · 2021153 okunma
Reklam
O dönemin tarih anlayışı Türk ve Müslümanları kapsıyordu. Bu da yaklaşık 1000 küsür yıllık bir dönem demekti. Oysa bu topraklardaki insanlık tarihinin izleri on binlerce yıl öncesine uzanıyordu.Ki, Fatih Sultan Mehmet gibi büyük padişahlar bunun ayrımındaydı. O yüzden, Fatih Sultan Mehmet, kendisine model olarak Büyük İskender’i seçmiş, “Ben
Sayfa 417Kitabı okudu
192 syf.
·
Puan vermedi
“Bu kitabı okumak adeta bir borçtur ve bir vazifedir” Behçet Kemal Çağlar Büyük imparatorlukların çöküşü dramatik oluyor. Roma İmparatorluğunun Vizigot Kralı Alaric tarafından yağmalanması ve yüzlerce yılda inşa edilen medeniyetin barbar Cermenlerin ayakları altında ezilmesi nasıl masum bir kadının tecavüze uğramasına benziyorsa Devleti Aliyyenin
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 201110,2bin okunma
Erasmus'tan inciler...
Ama artık görüyorum ki doğa sadece tek tek bireylere, kentlere değil, her topluma ekmiş kibrini. Bu yüzden diğerleri gibi İngilizler de güzelliklerin, müziğin ve mutfağın hasının yalnızca kendilerinde bulunduğuna inanır. İskoçlar soyluları, saraylıları ve hazırcevaplıklarıyla övünürler. Fransızlar âdeta nezaketin işletme hakkını elinde bulundurur. Paris sakinleri diyanet işlerini kimselere bırakmaz, bu alanda kimselere de tahammül edemez. İtalyanlar onca şeyin arasından edebiyatı ve hitabet sanatını koparıp almışlardır. Yerküre üzerinde barbarlıkla alakası olmayan yegâne millet olma vasıflarıyla övünüp bu konuda birbirlerine iltifat etme yarışı içindedirler. Oysa köhneleşmiş Roma kentinde hâlâ eski Roma ihtişamının hayallerini kuranlar var. Venediklileri mutlu kılan zarafetleridir. Bilimlerin mucidi diye geçinen Yunanlar birbirlerine ünlü kahramanlarının yiğitlik hikâyelerini anlatarak geçirirler ömürlerini. Türkler ve hakiki barbar takımı en mükemmel dine sahip olduğunu zanneder ve Hristiyanların batıl itikatlı olduğuna hükmedip onlarla alay eder. Yahudiler -bu daha komik- bıkıp usanmadan Mesih'in yolunu gözleyip bekleşirler ve bugün dahi ısrarla ve var güçleriyle Musalarına tutunurlar. Kahramanların defne tacını hiç kimseye layık görmeyen İspanyollardır. Almanlar boylarının uzunluğuyla ve büyücülükteki becerileriyle gururlanır.
Sayfa 60 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
"Mimarlar, sanatçılar, ressamlar, filozoflar, şairler, retorikçiler yeteneklerini saraya kadar taşıyabilirlerdi: ancak iktidar yolu o kadar açık değildi onlara. III. yüzyılda, bazı hukuk tanımlamalarının gösterdiği gibi, toplumsal kurallar şehirli ve köylü ayrımı getiriyordu. Nüfusun yüzde 70-80’ini oluşturan köylü dünyasının kaba, barbar, cahil ve ne yapacağı kestirilemeyen insanlardan oluştuğu düşünülüyordu."
Sayfa 77 - Dost Kitabevi
Reklam
489 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.