Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
The Death of Virgin 1601-1605
Soyadını, doğduğu köyden alan İtalyan ressam Caravaggio, Roma'ya gitmeden önce Milano ve Venedik'te eğitim aldı. Işık ve gölge kullanımı ile barok akımının en özgün sanatçılarından oldu. İlk eserlerini, Lotto ve Savoldo gibi sanatçılardan etkilenerek yaptı. Bir dönem Tiziano'dan eğitim aldı ve bu yolla Venedik Okulu ile ilişki kurdu. Roma'da kaldığı sırada daha çok, başta kendininki olmak üzere portreler, ölü doğa ve meyve resimleri yaptı. Doğalcılığın yanı sıra ışık ve renklerinde, neredeyse realizm akımının etkileri görülür. Son dönem eserlerinde dinsel sahneleri resmetti. Tam bir ustalık meyvesi olan 'Meryem'in Ölümü' tablosu, Caravaggio'nun ışık ve gölge konusunda dâhiyane olduğunun ve resimsel düzlemi, dramatik bir stilde ele alışının göstergesidir. 'Meryem'in Ölümü'nde ressamın çağdaşlarından farklı olarak gölgelere önem vermesi, dramatik anı tıpkı bir teatral sahne gibi algılaması tabloyu önemli kılar.
Tenebrizm Sanatı ve Teknikleri Chiaroscuro ışık ve gölge arasındaki ilişkiyle ilgiliyse tenebrizm gölgenin kendisiyle, daha da önemlisi gölgenin mürekkep lekesi gibi nasıl kanvasa işlendiğiyle ilgilidir. Rönesans Dönemi’nin ilk zamanlarında İtalyan ressam Michelangelo Merisi da Caravaggio chiaroscuro tekniğinin ustası olarak biliniyordu. Dolayısıyla aydınlık ve karanlık ile resmetme tekniğini onun bulduğunun düşünülmesi şaşırtıcı değil. Hatta Caravaggio tenebrizmi de bulan kişi olarak kayıtlara geçiyor. Hatta bazı kaynaklarda “Caravaggioculuk” olarak da bu teknikten bahsediliyor. 1592’den ölümüne yani 1610’a kadar olan sürede, Caravaggio “geç dönem barok sanatı” olarak da anılan bir çok ışık tekniğinin öncülüğünü yapmıştır.
Reklam
“Hava Pompasındaki Kuş ile Deney” / Joseph Wright
Bugün size İngiliz ressam Joseph Wright'ın 1768 yılında yaptığı ve günümüzde Londra Ulusal Galeri'de sergilenen "Hava Pompasındaki Kuş ile Deney" adlı büyüleyici eserinden bahsedeceğim. Öncelikle ressam Wright, neden böyle bir resim yapma ihtiyacı duyuyor, bununla başlayacağım. 18. yüzyılda Avrupa'da hızla gelişen bilimsel
Yılanlı madonna
Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat Dehaları
Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat Dehaları
Batı resim sanatında hiç bu kadar büyük bir çıplak Çocuk İsa resmedilmemişti.Caravaggio yine kafaları karıştırıyor ve insanların değer verdiği her şeyin formunu rahatsız edici şekilde değiştiriyor ...Hem de zerrece tedirgin olmadan ve fırçası bile titremeden ! Meryem'i meşhur bir hayat kadınını model alarak resmeden Caravaggio,Azize Anna'yı resmederken de bir Çingene model kullanıyor.Yani ,kilisenin yok saydığı ,hor gördüğü ve küçümsediği ne varsa dini sahnelere yerleştirerek saraya sokuyor .
Reklam
atina okulu
Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat Dehaları
Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat Dehaları
Freskin merkezine bakalım .Ortada yer alan iki figür aslında Antik Yunan filozofları olan Aristoteles ve Platon ...Bizim bakış açımıza göre merkezde yer alan iki figürden solda duranı Platon 'dur .Filozofun bir eliyle yukarıyı işaret ettiğini görüyoruz .Sanatçı ,elin yukarıyı işaret etmesiyle Platon 'un idealist felsefesini sembolize etmiştir .Aristo'yu ise yeri gösterirken resmetmiştir ki bu da düşünürün realist fikir dünyasını simgeler
Vivaldi
Antonio Lucio Vivaldi (4 Mart 1678, Venedik - 28 Temmuz 1741, Viyana), İtalyan barok dönem klasik müzik bestecisi, virtüöz kemancı ve rahip. "Kızıl Papaz" lakabıyla tanınan Vivaldi, konçerto türünde beş yüzden fazla eser bestelemiştir ve 'konçertonun babası' olarak da anılmaktadır. En bilinen eserleri Op. 8 eser sayılı Dört Mevsim başlıklı keman konçertolarıdır
Reklam
Hazırlık Odasındaki Kibirli Genç Kadın
Fransız Barok dönem ressamı Nicolas Régnier’in 1630-35 yılları arasında yaptığı ve günümüzde Lyon Güzel Sanatlar Müzesinde sergilenen “Hazırlık Odasında Kibirli Genç Kadın” adlı eseri. Bu tip günlük yaşam resimleri günah alegorisi olarak sıklıkla resmedilir. Ayna bu kadının sahte bir hayat yaşadığını temsil ediyor. Süslenmesi, masanın üzerindeki takılar ve diğer eşyalar dünyevi zevkleri sembolize ediyor.
DELİLİĞE ÖVGÜ: MICHAEL CHEVAL... #9
Cheval’in serisinde Rönesans giysileri içinde resmedilen figürlere pantomimciler, sihirbazlar, saray soytarısı kılığında sıradan insanlar veya popülerisimler eşlik eder. Howell, Cheval’in stilini, “Dali’nin Rembrandt’la buluşması" olarak niteler. “Figürleri, kullandığı renkler ve insanların giysileri, ancak Rembrandt’ın resimlediği döneme uygundur.” (Howell, 2008). Ressamın çoğu eseri politik göndermelerde bulunuyorsa da, “Kuşakların Gizemi/Enigma of Generations”(Resim 9) gibi resimleri, Rus gelenekselliğinden izler taşır. “Kuşakların Gizem'inde matruşkaların geleneksel giysisi sarafanın yerini, tipik bir Barok dönem kostümü alır. Vasily Zvyozdochkin’in iç içe geçen (nested) dekoratif Çin sandıklarından esinlenerek 1890’da üretimine başladığı matruşkalar doğurganlığı, üremeyi, bereketi simgelerken; Cheval bu geleneksel metafor aracılığı ile yenilenme, yeniden doğuş, kendine benzeme, özyineleme gibi farklı disiplinlere ait kavramlarla bağ kurar.
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.