-Spoiler yok-
Şu an ikinci kitabı Eksen'i okumaya başladığım üçlemenin ilk kitabı. Yaklaşık 1.5 yıl önce okumuştum (İthaki umarım son kitabı erken çevirirsin:) )
Bilim kurgu romanlarını çok seven biri olarak bu türde aradığım ilk kriter orjinal bir konu( ki bu çok zor çünkü pek çok bilim kurgu kitabı konu bakımından birbirine benziyor) eğer bu
Otokontrol becerisi, başarılı bir hayatın "başlangıç sermayesi'dir. Erken yaşlarda kazanılan dürtü kontrol becerisi, ilerleyen yıllarda diyet yapmaktan kariyer yapmaya, okul notundan evlilik hayatına pek çok alanda etkili oluyor.
Nâzım Hikmet'in doğum gününe denk gelen bir okumayı gerçekleştirdim.
Yazar Haluk Oral Türk Edebiyatı ile ilgili mektup, evrak , kitap koleksiyonu yapan bu tarz malzelemere değer verip sahiplenen biri. Aynı zamanda matematik profesörü.
Kitap,Haluk Bey'inde belirttiği ve okununca anlaşılacalığı üzere Nâzım Hikmet"in mektupları ,
Karanlık Orman, Üç Cisim Problemi serisinin ikinci kitabı. Genel bir kabul var, üç serilik kitaplarda ikinci kitaplar genelde zayıf olur ve sadece bir geçiş hikâyesi içerirler. Başlangıç ve sonun heyecanı arasında bir merdiven vazifesi görürler. Ancak Karanlık Orman böyle değil. Temeli atılmış bir başlangıcın devamından ziyade, bambaşka fikirler
Eğer ki hem sanat tarihine meraklı hem de sanat tarihine meraklıysanız sizler için mükemmel bir kitap olarak tavsiye edebilirim. Dinlerin insanların gerek sosyolojik gerek felsefi yönden oldukça fazla etkisinin olmasını burada resimler aracılığıyla oldukça rahat bir şekilde görebilirsiniz. Kitabı okumadan önce Yunan-Roma mitolojisi ve İbrani dinlerin tarihi üzerine araştırma yaparsanız kitabı ve resimleri çok daha iyi bir şekilde anlayabilirsiniz. Keyifli okumalar dilerim.
Ben bu kitapı bir günde bitirmiştim. Ve bu kitapı tavsiye ederim çünkü bu kitap 6 bölümden oluşuyor. ÖNSÖZ,ALAY,EVETLE HAYIR ARASINDA,RUHTA ÖLÜM,YAŞAMA AŞKI,TERSİ VE YÜZÜ. Önsözünde güzel alıntı söylemek istiyorum size bir gün Tersi ve Yüzü 'nü yeniden yazmayı başaramazsam hiçbir şey başaramamış olacağım, işte benim bulanık inancım . Ve kitapın başıda hasta bir kadından. Bahsediyordu. En son bölümde ise yalnız bir kadından bahsediyor. Albert Camus ilk yapıtı olan bu eseri çok. Başarılı olmuş kitapta bir adamın arkadaşı onunla dalgın dalgın konuşunca adam dayanamamış intihar etmiş. Yani ben bu konuda Albert Camus 'ün absürd yada saçma felsefesine tanık oldum. Camus'ü okuru olmak istiyorsanız bence bu kitaptan başlayın sizin için hafif bir başlangıç olacaktır.
Damızlık Kızın Öyküsü nün devam kitabı. İlk kitabın hikayesi çok güzel olsa da yazınsal hatalardan dolayı biraz eksik kalmıştı. Ama bu kitap 35 yıl sonra yazılmasının da etkisiyle çok daha başarılıydı.
Önceki kitapta bir damızlık kız tarafından anlatılan olaylar; bu defa onun Gilead'da yaşayan kızı, Lydia teyze ve rejimden bağımsız Kanada'da yaşayan kızın ağzından anlatılıyor.
Gilead'ın ilk zamanları, teyzelerin seçilme şekilleri, kızların nasıl evlendirildiği gibi konularda soru işaretlerini gideriyor yazar. Bu üç kadın kendi hikayelerinde bir şekilde birleşiyor ve Gilead'ın kaderini belirliyor.
Olayların bir sona bağlanmasında yine acele edildiğini düşünüyorum çünkü hala bir şeyler eksik. Evet Gilead'ın başlangıç döneminden ve sonra görevlendirilen teyzelerin çalışmalarıyla nasıl bir düzen kurulduğundan bahsediliyor ama o aşamaya nasıl gelindiği, bu devrimin kimlerle ne şekilde planlandığı ve harekete geçildiği hala bir soru işareti. Üstünkörü bir fikir olarak bahsedilmiş sadece. Gilead bir de komutanlar üzerinden aktarılmalıydı bence; birbirleriyle olan savaşları, diğer ülkelerle olan diplomasi krizleri, yönetimsel sorunlar, oluşturdukları bu düzenin içinde kendilerini nerede buldukları gibi.
Yine de kitap bu haliyle de kesinlikle çok başarılı. Bu seri; yazarın, gerçekte de yaşanması mümkün ve muhtemel olayları kurgulaması açısından onun mükemmel hayal gücünün ürünü.
Bu arada serinin ilk kitabın, The Handmaid's Tale
Damızlık Kızın Öyküsü adıyla çıkan bir dizisi var ve yazarın da isteğiyle yalnızca gerçekte yaşanabilecek durumlar gözetilerek kurgulanmış. En az kitaplar kadar güzel hatta bence çok daha güzel.
AhitlerMargaret Atwood · Doğan Kitap · 2020964 okunma
Fantastik türünde Türk bir yazardan okuduğum ikinci kitap sanırsam. Ilk okuduğum kitap tam bir hüsran ve yarım bırakmak zorunda kalmıştım. Bu kitabı ise oldukça sevdim hatta başarılı buldum. Kitaptaki bazı olaylar gerçekten orijinal buldum bazıları da klasik bu türde bulunan filmlerdeki klişeleri bulunduruyordu.
Ilk olarak kitabı kısa bulduğumu ve bazı olayları çok aceleye getirilmiş bulduğumu söylemek isterim. Yeterince detay ve betimlemeler yoktu ve bence üç kitaplık bir seri ya da en azından iki kitaplık bir seri olabilecek kapasitesi var. Çünkü olaylar olup durdu arada bir nefes alabilseydik dediğim yerler oldu.
Kitabın başlangıç kısmı oldukça merak uyandırıcıydı ve tanıtım kısmını da okumadığım için acaba ne çıkacak diye merak edip durdum. Olaylar mantık çerçevesinde ve güzel bir sonla bitti.
Keşke daha detaylı, düşünülmüş ve aceleye getirilmemiş olaylar okuyabilseydik çünkü kendini okutan bir kurguya sahipti. Yazarın kalemi de oldukça akıcıydı. Ayrıca söylemeden geçemeyeceğim, kapağı konuya mükemmel uydu.
Beyin KırıcıSinan İpek · İthaki Yayınları · 201946 okunma
Yaşar Kemal'den okuduğum ilk eser Demirciler Çarşısı Cinayeti.
Kitap başlangıç tümcesiyle geneli hakkında biraz bilgi veriyor aslında. Hüzünlü, eski devirlere, eski insanlara duyulan özlem kitabın genelinde kendini hissettiriyor. Bazen olaylarla bazen insanlar arasındaki ilişkilerde. Genel olarak bolca betimleme ile karşılaştığımız, ruhsal
Bu benim kitabı ikinci kez okuyuşum. İlk okuyuşumu Sofie’nin yaşlarında neredeyse 15 yaşımda yapmıştım. İkinci okuyuşumu ise birkaç gün önce tamamladım. Kitap beni yine yanıltmadı. Bu kitap gerçekten okumanız gereken kitaplardan biri. Eğer siz de şu sıralar okuyacak güzel bir roman arıyorsanız bu kitaba bir şans verebilirsiniz.
Kitabın yazarı