Sonucunu Bilemediğimiz İsteklerimiz
Gelmelerini büyük bir istekle beklediği İttihatçıların birkaç yıl sonra sevdiği adamı bir baskında vurarak öldüreceklerini bilmiyor, kendi isteklerinin gerçekleşmesini şiddetle arzu ederken o isteklerin ne sonuçlar vereceğini hiçbir zaman bilemeyen ve bilemeyecek olan insanoğlunun o korkunç çaresizliğiyle sevdiği adamın cellatlarının şehre varmasını ve galip gelmelerini bekliyordu.
Sayfa 318 - Everest YayıneviKitabı okudu
Darbe
Alba okulu bıraktı; kafanın kapılarını açan birçok okullar gibi felsefe fakültesi de kapatılmıştı zaten. Alba müzikle de uğraşmıyordu artık, çünkü bu koşullar içinde çellosu gözüne önemsiz ve uçarı görünüyordu. Birçok öğretim üyeleri, Siyasi Polisin elindeki bir karaliste uyarınca işten atılmış, tutuklanmış ya da ortadan yitip gitmişlerdi. Sebastián Gómez kendi öğrencileri tarafından ele verilerek daha ilk baskında öldürülmüştü. Üniversite casuslarla doluydu.
E-kitap
Reklam
Cumhurbaşkanımıza Kazakistan tarafından hediye edilen beygir, özel uçakla Türkiye’ye getirildi. Özel uçağa, özel kafesiyle yüklenen beygir, özel veteriner ve özel seyisi eşliğinde seyahat etti, özel eskortla Veliefendi Hipodromu’na götürüldü. Ancak, özel uçakla onca yoldan gelen beygire büyük saygısızlık edildi... Çünkü, İstanbul’daki hipodromda değil, Cumhurbaşkanımızın arada bir okşaması için, Ankara’da bulunması gerekiyordu. Haaadi bakalım, özel kafesiyle, özel veterineri ve özel seyisiyle, özel beygir taşıma aracına yüklendi, özel eskortla, Atlı Spor Kulübü’ne götürüldü. Sarsıldı yani, yoruldu, business class beygir. E hal böyleyken... Dün, hurriyet.com.tr’de okuyorum. Beygiri “viaypi” getiren arkadaşlar, Hakkâri’de 8 şehit, 16 gazi verdiğimiz baskında, beline şarapnel yiyen onbaşı Erhan’ı otobüsle göndermişler evine... Ankara-Bursa yolundaki benzin istasyonunda inmiş otobüsten, topallayarak, sabahın köründe, beşte... Ayağında terlikle. Canlarını verdiler, karakolu vermediler, bunlar bırak uçak biletini, ayakkabı bile vermemişler çocuğa... Zaten, otobüs parasını da babası göndermiş, komşudan borç alarak. Şehitleri kamyonet kasasında gönderdiklerini görmüştük, bunu ilk kez görüyoruz. Ve, aslında şükrediyoruz... İstanbullu olsaydı, ak’bil bul, metrobüse bin git de diyebilirlerdi.
Sayfa 353 - Doğan KitapKitabı okudu
Geri124
243 öğeden 241 ile 243 arasındakiler gösteriliyor.