Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Death Riders MC serisinin ilk kitabı içinde biraz paranormalimsi haller var anlatım dil hoştu çerezliklerden işte :)))
Leia bir barda gece temizlikçisi insanlara baktığında ölümün gölgesini görebiliyor yani çok yakında ölecek olanları anlıyor . Üstelik yoğunlaşınca olayın oluşunu bile görüyor . Ailesi kızın durumunu kabullenememiş bir türlü kızda bu durumdan çok rahatsız az insanla takılarak işine bakıyor .
Brim 43 yaşında Death Riders MC'nin başkanı genç oğlunu askerde iken kaybettiği için büyük üzüntü ve gitmesine destek çıktığı için suçluluk duyuyor . O yüzden kulübünü yardımcısına emanet edip Nomads olarak takılmaya başlıyor . 4 ay kadar sonra artık dönerken barda içki içtiğinde Leia ile denk geliyor kız onda ölümü görünce adamı uyarıyor . Brim önce inanmıyor ama yine kontrol edeyim diyor ve doğru çıkıyor üstelik kendi Mc grubundan biri kendisini öldürmeye çalışıyor . Sonrasında kızı yanına önce zorla sonra anlaşarak alıp kendi kulübüne dönmeye karar veriyor .Yolda Brim'in annesinin de yaşadığı dost başka bir kulübe uğradıklarında hatun büyük bir baskında çok insanın öleceğini görüp adamları uyarınca ve bu sayede büyük katliam önleniyor . Sonunda kendi kulübüne varıp olayları çözmeye başlıyorlar ve aralarında aşk doğuyor güzel akıcı orta karar bit kitaptı .
Beautiful Pieces adlı serinin ilk kitabı yazarın dili akıcılık hepsi gayet iyi gayet severek okudum konu dolu dolu idi hele ortasından sonra iyice coştu olaylar .Ana çifti sevdim hele hatun kıyamam nasıl güzel ışık gibi ki geçmişi çok fena :(
Hannah 23 yaşında koruyucu bakımda büyümüş ve kötü tacizler yaşamış . . Aileye en yakın hissi ölen başka evlatlık Nico ile yaşamış . Terapi görüp hayat tutunmuş ve emlakçılık yapıyor bir şirkette . Kızın kimsesi yok allahtan iki harika arkadaşı var Brigid ve Henry. Redwood'a taşındığında aldığı çok eski bir evi yenilemesine yardım etmeleri ile kendi evinin sahibi.
Erik 36 yaşında eski asker adamın hayatında büyük kayıplar var askerdeyken özel birlikte bir baskında ekibinden 4 kişiyi kaybediyor . Bu sırada evli görev dönüşü hamile karısının öldürüldüğünü öğreniyor adamın hafif beyni yanık yani . Bunlar sekiz sene önce olmuş ne ilişki yaşıyor ne yakınlık kuruyor devlet için özel gizli görevlere gidiyor sadece . Buna ailesinin yaşadığı kasabada büyük babasının evi miras kalınca oraya yerleşiyor ve evet yan komşu tatlıcık Hannah :D Ağır şekilde şeker hastası birde çok üzüldüm :(
Bunlar zamanla adamın tüm itmelerine rağmen sevgili oluyorlar ve adam kıza manyak gibi aşık oluyor kızda keza . Zaten adam ilk evliliğini lise sonrası yapmış pek mutlu değillermiş hatta boşanma fikri kafada dönerken kadın hamile kalmış . yani adamın ciddi anlamda aşık olduğu kadın Hannah :)))
Kitapta bu şahane aşkın yanında dolu dolu aksiyon vardı burada yaz yaz bitmez helal dedim yazara gayet dengelemiş olayları . Hatta ilk kitap bomba bir duruma bitti koşarak ikinciye başladım :D
Kaçak Gelin, The deWarenne Dynasty Serisi'nin altıncı kitabı. Bu kitapta kimler var derseniz; dördüncü kitap Bir Avuç Aşk'tan tanıdığımız Devlin O'Neil'in kardeşi Sean O’Neill. O'Neil kardeşler çocuk yaştayken babaları bir baskında öldürülmüş, anneleri de Adere Kontu ile evlenmişti. İşte diğer kahramanımız burada devreye giriyor. Kontun kızı Eleanor de Warenne. Çocukluğu birlikte geçer ikilinin. Eleanor, Sean'ın sürekli peşinde ve ona aşık. Sean ise onu koruma içgüdüsüyle hep yanında. Ama ona o gözle bakmaz. Ta ki Eleanor büyüyük güzel bir kadın olana kadar.
Sean 4 yıl boyunca ortadan kaybolur. Hiçbir haber alınamaz. Eleanor onu hep beklemekte. Artık dönmeyeceğini düşünüp evlenmeye karar verir. Peter Sinclair, tam bir centilmen, ileride unvan sahibi olacak ve Eleanor'a da deliler gibi aşık.
Düğün gününden bir kaç gün önce Sean çıkıp gelir. Eleanor'un aklı karışık. Yıllardır beklediği unutamadığı aşkı geri dönmüştür. Eleanor'un evlenmek üzere olması bir sorun, Sean'ın kaçak olması başka bir sorun. Ama Eleanor Sean için kaçmaya dünden hazırdır. Ve düğün günü onunla kaçar.
Bu kitapta koşulsuz sevgiye şahit oluyoruz. Bu sadece Eleanor için geçerli değil. Tüm karakterleri de kapsıyor. Ailenin tamamını görüyoruz. Bu çok güzeldi.
Kaçak Gelin'de tempo hiç bitmiyor. Tutku, aşk, aile bağları da cabası. İkinci kez okumama rağmen keyif aldım. Tüm karakterlere bayılacaksınız. Peter bile muhteşemdi onca yaşanan şeye rağmen.
Bu kitabı, hatta bu seriyi mutlaka okumalısınız.
M.U.H.T.E.Ş.E.M
...
Bu güzelliği yeni yıla saklıyordum. Yani bilinçli olarak sakladığım söylenemez. Biraz tereddütlü yaklaşmıştım ama sonunda yeni yılın ilk kitabı için harika bir seçim oldu!
Sihir ve hünerin kullanıldığı bir dünyada Tisaanah küçük yaşta köyüne yapılan baskında köle olarak alınıyor. Aslında bir 'parçalı' olması nedeniyle köle bile olamayacak durumda ancak madenlere gönderilip ölmesindense kendini bir şekilde köle olarak kabul ettiriyor.
İlerleyen yıllarda bir dansçı olarak erkeklerin gönlünü hoş tuttuğu bir zevk evinde çalıştığını okuyoruz. Burada özgürlüğünü kazanmak için para biriktiriyor.
Ve sonunda istenilen miktarı -oldukça saçma bir miktar olsa da- topluyor.
Tahmin edilebileceği gibi sahibi özgür olmasına izin vermiyor ve birtakım şeyler oluyor. Böylece Tisaanah'ın macerası başlıyor.
Kitapla ilgili bilgileri künyesinden de okunabilir o yüzden ben kitabın bana hissettirdiklerinden bahsedeceğim. Kitaptaki olaylar o kadar güzel bağlanmıştı ki sayfalar su gibi akıp gitti!
Tisaanah'ın karakteri, insanlara yaklaşma biçimi çok akıllıcaydı. Ukalaca değil, 'işlevsel'di. (Bu kelimeye dikkat edin, okurken ne demek istediğimi anlayıp güleceksiniz)
Max ile tanışması da oldukça komikti. İkilinin arasındaki ilişki yavaşça ilerledi ki bu da karakterlere ısınmayı kolaylaştırdı.
Üstelik kitapta gaz çıkarma şakası da vardı. Daha ne olsun!
Eğlenceli, heyecanlı ve biraz da yürek burkan bir kitaptı.
Kesinlikle ama KESİNLİKLE tavsiyemdir. Üstelik cinsellikten çekinen/hoşlanmayan/tercih etmeyen okuyuculara da hitap eden bir kitap. Düşünün derim.
Gunderik'in emirlerini tanımayan asi Carmen köyüne baskında karşılarına çıkan küçük adamlar Gunnar'ı şaşkına çevirmişti .İlk defa gördükleri garip insanlar,ustaca atları kullanıyor,yay çekiyorlardı. Aldığı ağır yenilgiye rağmen küçük adamlardan önemli birini öldürüp yola koyulmuştu.
Öldürülen Hun kralı Uldız'ın büyük oğlu
Tene Yazılan Ayetler. Öncelikle muhtevasına ve akabinde nezdimde uyandırdığı duygulara değineceğim. İki konudan oluşmaktadır kitap. Ancak birinci ve ikinci bölüm olarak değil; iç içe geçmiş şekilde. Utanapişti'den bahsederken Roma rakamlarına başvurulmuş. Utanapişti dokuz bin sekiz yüz elli yıl önce yaşamaktadır. Bir gün Prens E.A kendisine
Yerdeniz Büyücüsü | #yerdenizbüyücüsü
Orijinal Adı: A Wizard of Earthsea
Yazar: Ursula K. Le Guin
Tür: fantastik, roman
#kitapalıntısı
"Duyabilmek için susmak gerekir."
#kitapyorumu
Yerdeniz serisinin ilk kitabı olan Yerdeniz Büyücüsü, Ged adında bir büyücünün etrafında kurulmuş. Yeteneği daha küçük yaşta cadı teyzesi tarafından fark edilir ve teyzesinden dersler almaya başlar.
Köye yapılan baskında köyü kurtardığı için şöhreti yayılır ve ünlü bir büyücü onu yanına almak ister.
Daha sonra bir büyücülük okuluna gider ve asıl olay orada başlamaktadır. Ged'in başında çok büyük bir dert vardır. Kitabın sonuna kadar o dertten kurtulup kurtulamayacağı konusunda merak canlı tutulmuş.
Kendine ait haritası olan kitapları da seviyorum. Kitapta bahsedilen her yeri haritada bulmaya çalışıyorum.
Fantastik türünde güzel bir kitaptı. Devamını da okumak istiyorum.
DELİ HABİP, OSMANLI ve YÖRÜKLERLE İLGİLİ BİR İNCELEME
Ali Küçükaydın, çocukluğunda çobanlık yaparak doğayı tanıma şansına sahip olmuş, sonra öğretmenlik, kaymakamlık ve milletvekilliği yapmıştır. Fakat arkadaşları ona, “Yörük Ali” diyorlarmış ki, en yakışanı ve üzerine oturan unvan da bu galiba. Şimdi ise, sözlü yerel tarih derlemesi yapıyor ve yazıyor.
Bizim gibi Doğu toplumlarında okumak, yazmak,
Onlar ve Biz
Kıbrıs Meselesi, tarihimizin önemli bir parçası olan bir meseledir.
Türk Muvakemet Teşkilatı'nda (TMT) ''Çıngı'' kod adıyla görev yapmış mücahit yazar, Kıbrıs Meselesine yol açan Rum tedhişçiliğinin mimarı E.O.K.A adlı terör örgütünün sadece İngilizlere değil, hain olarak yaftaladığı kendi halkından insanlara ve zamanla
vurulsun kösleri şu gâvur sevdamızın
vursun isyanın bacısı olan kanım karanlığa
Tarihimiz ve meraklıları; kahramanlık ve gâvurluk arasında, siyah ve beyazın kabulüyle ilerler. Bu topraklarda hataları ve sevaplarıyla var olanların, yaşayanların değil, hainlerin ve vatanseverlerin tarihleri vardır, kalıplar içerisinde bir kabul ve bu kabule dayalı
Hababam sınıfını okurken; filmlerinde alıştığımız salt mizahın aksine, lise maceralarının arkasına ustaca saklanmış sınıf eleştirisini görmek önemli. Hababam sadece bir sınıf değil proleteryanın kapital sahibine (müdür ve yancıları) karşı mücadelesinin izdüşümü. Mahmut hocayı ise bu mücadelede jakoben bir devrimci rolünde görüyoruz.
KORELİ
VEYSEL ISSI
78 SAYFA
Kimin savaşıydı bu? İyi ile kötünün savaşı. Kim iyiydi ya da kötü kimdi? Herkes iyiydi. Diğerleri kötüydü. Ve bu savaş hiç bitmeyecekti.
Kuzey ve Güney Kore arasındaki savaşa Türkiye'den gönderilen askerler arasında Ürgüp'lü Mehmet'te vardır. Ardında genç karısı ve küçücük kızını bırakarak gelmiştir
451 Fahrenheit kağıdın yanma derecesi kitaba adını da veren bi değil mi zaten Fahrenheit 451 yazarımızın adını bir türlü kesinlestiremedigi kitabı itfayeci olarak kalmış bir süre sonra kendi kendine bir kağıt kaç derecede yanar diye düşünmüş sorunun cevabını bulmak için uğraşmış en son itfaiyeyi arayıp şefe bağlanmış kağıt kaç derecede yanar diye sormus oda 451 Fahrenheit demiş, kendi kendine çok güzel işte aradığım isim diye düşünmüş ve ters çevirip kitabin ismi yapmış bu benim okuduğum ilk bilim kurgu kitabı konusu ve farklılığiyla benim ilgimi çekti itfayecilerin ateş söndürmek değil de yaktığı özellikle kitapları kitap okumak bir suç şiir okumak bir suç gerçekten çok kötü ama itfayecimiz bi baskında kadının kitapları uğruna kendini yaktığını görünce o an düşünüyor bir kitap ne kadar önemli olabilir diye yanmamış var mi diye gizlice girip kitabin birini kurtarıyor ve saklıyor herşey burada başlıyor bir serüven ve itfayecimiz doğru yolu buluyor Faber diye dostu oluyor ondan destek alıyor sonra onun evine baskın düzenleniyor kitabı var diye eşi ihbar etmiş kendi evini kendisi yakıyor sonra ordaki itfaiye şefini yakıyor şehirde bunu arıyorlar tazı diye bir icat günümüzdeki iz sürme köpekleri gibi en sonunda kurtulup kendi gibi olanları bir şekilde bulup yoluna devam ediyor... Daha çok anlatmak isterdim ama kitabı kendiniz okuyup kendiniz yorumlamaniz lazım... Sevgilerle
BASKIN
Özet
Bu bölümde Shane Rick'e karşı tavrını sertleştirir.
Herkes silah kullanmasını öğrenir ve herkese bir tane silah verilir.
Gece topluca yemek yerler ve herkes eski hayatlarını anlatır. O sırada Amy tuvalete kalkar ve gittiğinde üzerine zombi saldırır. Kamp zombi sürüsünün baskınına uğrar. Bu baskında Amy ölür ve Jim de ısırılır.
Düşüncelerim
Donna'yı gereksiz bir karakter olarak görüyorum. Shane ile Rick kavga edecek gibi. Carl'ın silah taşıması Lori'yi kurtardı. Babasının oğlu :D. Güzel bölümdü.
