Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Başvekil ve arkadaşları aferizme karşı mücadele ediyorlardı. Başvekil: - Bir iş ki kimse yapmaz, devlet yapar, bunu anlıyorum. Bir iş ki, hususi bir teşebbüs yapar, bunu da anlıyorum. Fakat devletin nüfuzunu kullanarak şahıslar veya bankalar yapar, bunu anlamıyorum. Ben devletçilik denen şeyi anlarım, fakat dolapçılığı anlamam diyordu."
Sayfa 528 - Pozitif yayınevi, 1968
Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması 06.01.2013 16:59 Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması Türkiye'de Sosyalizm'in en büyük savunucularından Hikmet Kıvılcımlı'nın Eyüp Sultan'da yaptığı tarihi konuşma. TIMETURK / Haber Merkezi Muhterem Vatandaşlarım! Sevgili İşçi kardeşlerim!Bugün, Müslüman
Sayfa 1 - derleniş yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bunun adı düpedüz kıtlıktı ve kıtlık sanki denizi de vurmuştu. Hele kahve! Bir fincanlık kuru kahve için kıyamet kopuyordu ve Neyyire Hanım bir avuç nohut kahvesiyle yeni zengin Sefer Efendi'nin bakkal dükkanıyla ev arasındaki iki adımlık yolu yürürken daha düne kadar övgüler dizdiği Başvekil Efendi'ye ilk kez içinden inkisar ediyordu.
Paşazade ise "Mevzu savaş ve gençlerin ölmesi ise gerisi teferruatı" dedi ve bu kez o, odadakilere Başvekil'in ferasetinden uzun uzun bahsetti. Ülkeyi savaşa sokmadığı için İsmet Paşa'ya dualar ederken bile ders anlatır gibi konuşmuştu ve o bir şey anlatmasa herkesin cahil kalacağından neredeyse emindi.
Bu genç adamın, gözleri ateş saçarak anlattıklarına bakılırsa Türkiye savaşa girmemişti Başvekil İnönü'nün sayesinde ama savaşa hazır bir ordu beslenmenin maliyeti milleti yakıp kavurmuştu. Olan fakir fukaraya oluyordu.
"Kendilerini şekersiz bıraksa da babasız bırakmadığı" halkından umduğu vefayı görememişti Başvekil.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
‘’ Sayın Başvekil! İşte Türkçülüğün hâkim olduğu bir Türk ülkesinde böyle bir olay oluyor. İşin en kötü ciheti de bu nümayişi yapanların hem üniversiteli, hele birçoğunun devlet parasıyla talebe yurtlarında okuyan talebeler oluşudur. Demek ki devlet bilmeden koynunda yılan besliyor. Kızıl gözlü, sinsi ve zehirli yılanlar... Bu yılanlar yarın birer doktor olup yurt köşelerinde vazife aldıkları zaman ilk işleri baltalama hareketlerine girmek olacak, vatanı arkadan vuracaklar, bekledikleri kızıl sabahı Türkiye'ye getirecek olan yabancı ordulara ajanlık edeceklerdir.''
832 öğeden 821 ile 830 arasındakiler gösteriliyor.