779 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Ustalık Eseri
Acının, üzüntünün, ıstırapın, gerçekliğin, soyutluğun, kısaca dünya denen bu cehennemin tüm inceliğine kadar yazıp altüst etmiş devasa yazarı yüce Dostoyevski… Son büyük eseri olan Karamazov Kardeşler’den önce Budala’yı da bitirdim. Öncesinde Suç ve Ceza ile ilgili bir inceleme yazmıştım. Gerçi ne yazsak az gelirdi ya! Raskolnikov bir katil
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225,4bin okunma
424 syf.
8/10 puan verdi
Herkese merhaba sevgili 1k okurları :) Bugün Hasan Âli Yücel klasiklerinde ilki olan Gurur ve Önyargıyı bitirmenin mutluluğu ile inceleme yazmanin dogru olduğunu düşündüm. Bilhassa klasikleri okumayı liseden beri çok severim. Bu kitap da severek okuduğum klasikler arasına girmiş bulunmakta.. Gelelim kitabın genel temasına Kitap, İngiltere’nin Netherfield kasabasında yaşayan 5 kız çocuklu bir ailenin başına gelen olaylardan bahsediyor. Özellikle baş karakterimiz Elizabeth ve onun biricik ablasının dünya görüşlerini okudukça ikisini cok seveceksiniz. Yazarın dili gayet akıcı ancak karakter sayısının fazlalığı kitapta bir takım kopukluklara neden oluyor. Bazı yerlerdeki çeviri hataları da eklenince 8 puan vermemin doğru oldugunu dusundum. Ne olursa olsun bence okunması gereken bir eser. Elizabeth ile karakterimiz çok yakın olduğu için bende iz bırakan bir başyapıt oldu. Darcy ise en baştan beri bana farklı gelmişti yanılmadiğımı gördüm. Bir erkek işte böyle olmalı dedim çoğu yerde. Okuyun... Gurur ve Önyargı’nın insanları nasıl yanlış yönlere götürebileceğini gözlerinizle görün. Bu kitap bana gerçeğin görünmeyen yüzünün görünenden daha iyi olabileceğini öğretti.
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202376,8bin okunma
Reklam
Artık bize daha fazla Thomas Bernhard lazım. Sevgili edebiyat öğretmenlerimiz: Bizi siz delirttiniz! Ezberlediğiniz ıvır zıvirlar beğenilerimizi köreltti, önüne koyulan her şeyi yiyen aç koyun yavrularına döndük. Neden bize James Joyce'den bahsetmediniz? Ne olurdu bir kez, tek bir kez olsun agzinızdan Salinger ismini duysaydık. Merak eder okurduk
Sayfa 209Kitabı okudu
198 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Uçurum İnsanları
Merhaba karantinada kitaplarla diyar diyar gezen, mevsim mevsim içini umut dolduran okur dostlar. Uçurum İnsanları Jack London’ın 1902’de İngiltere’ye birkaç aylığına gidip Doğu yakasında yaşayan insanların sefaletle yaşama çabasını gözlemleyerek bölüm bölüm anlatıyor. Öyle manzaralarla karşılaşıyoruz ki midemiz bulanıyor, nefes alamıyoruz ve göz yaşlarımızı tutamıyoruz. Yokluğun kol gezdiği İngiltere bu yıllarda güneşin batmadığı bir imparatorluk ve en parlak dönemini yaşıyor. İnsanların sokaklarda kaldığı, çöpte bulduğu elma kabuklarını bile iştahla yiyen insanları, yolda bulduğu ekmek kırıntılarını çamuruyla ağzına attığı aç ve sefil hayatlar anlatılıyor. Milyonlarca insan açlıkla, işsizlikle ve genelde de hastalıkla boğuşuyor. Bir babanın önce karısının sonra çocuklarının boğazını keserek bu iğrenç dünyadan kurtuluş saydığı bir psikolojiyi barındıracak kadar rezil bir yönetim var. Kraliyet ailesinin masrafları bu büyük imparatorluğun %32sini oluşturduğu, 1.800.000 insanın sadece Londra’da 21 şilin altında kazanıp tüm ailesine baktığı, tarifi olmayan bir düzen(!) içinde yaşamak gerçekten olağanüstü bir çaba gerektiriyor. Kapitalizm eleştirisi olarak bir başyapıt. Okunması gereken bir kitap dostlar.
Uçurum İnsanları
Uçurum İnsanlarıJack London · İletişim Yayınları · 20213,595 okunma
268 syf.
9/10 puan verdi
Yazının anlamını kimine göre değiştiren, kimine göre yerli yerine oturtan niteliğiyle ezberegelen yazı olgusunu hayatın gerçekliğiyle işleyen Blanchot’ya bir borcumuz var diyebilirim. Bu eseriyle (başyapıt demeliyim), yazının niteliği üzerine bir devrim gerçekleştirmiştir yazarımız. yazı uzamını imgenin yokluğuyla çeviren Blanchot’nun kim olduğuna baktığımda karşımıza yine Nietzsche çıkmış olması beni artık şaşırtmamaya başladı. Kendisi Nietzsche felsefesinin çoğulculuk esasından hayli etkilenmiş ve yazı olgusunun içeriğini, insan zihnindeki ezberi bozacak şekilde değiştirmiş bir isimdir. yazı üzerinde başka bir yazının denemesini yapan bir çılgından bahsediyoruz. yazının anlaşılabilirliğine, okunabilirliğine aslında yazının kendisi engeldir diyen yazar, bunu aşmanın yolu da üst-yazı seviyesine çıkmakla aşılabileceğini söyler. bunu diyen biri, sessizliğin de bir yazınsal ürün olduğunu da iddia edebilir. Blanchot ediyor. kitabın dili oldukça farklı (farklı mı desem bilemedim). bu yüzden ağır aksak okunuyor ve anlatım tarzı bahsettiği gibi üst-yazı şekliyle. en azından bahsettiği ideale yakın ancak zor bir üslup. sık sık cümle tekrarı yaptırdı bana. açık konuşmak gerekirse çoğu insan sıkılır bu kitabı okumaktan. dil çözümlemesine uzaktan yakından ilgi duyan biri için ideal bir kitap diyebilirim. ve bir de çılgınlar için. başka kim okuyacak böyle bir dahiyi.
Yazınsal Uzam
Yazınsal UzamMaurice Blanchot · Yapı Kredi Yayınları · 200059 okunma
141 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Sabahattin Ali’den okuduğum 3. kitap ile geldim. Diğer 2 kitabı roman olduğu için öyküleriyle yeni tanıştım. İlk başlarında pek ısınamadım kitaba, Sabahattin Ali büyük bir yazar ona ne şüphe özellikle Kuyucaklı Yusuf bir başyapıt. Ama öykülerinin birkaçı çok düz ve sıradan geldi. Kitabın sonunda bulunan ve kitaba ismini veren Sırça Köşk’ün de
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202057bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.