Mânâları aynı olan kimseler, bir gün olup karşılaşınca, birbirlerine şiddetle yaklaşırlar.
ah biçare kova...
“Kuyunun bir yandan dolan bir yandan boşalan suyuna nazaran, bir kova, tek bir kova ne kadar biçâredir. Fakat mâdemki alma kudreti o kadardır, ona fazla teklifte bulunmak israf olmaz mı? Zira bu kovanın üstünden denizi de geçirsen gene hacmi kadarını alır, fazlası taşıp gider.”
Bak şu kuşlara, hiç uçarken birbirlerine çarpıyorlar mı?
Hayat aşktandır. Ölüm ise aşksız olmaktandır...
“../mana zevki ummansa, bunlar(maddi zevkler) katrelerdir..”
— Maddi hazlar bir damla su gibi süratle uçup gider. Halbuki mana denizinde yüzün, kovanızı daldırıp istediğiniz kadar alın; bitmez, tükenmez..
Sayfa 69 - KubbealtıKitabı okudu
kafi derecede güneş gördüm
peşpeşe gün batımında solup gitti
benim batmayan güneşim!
ne yazık ki, güneyde! soldu
“../söylemem… Bir kovacık istidadı olanlara ummanları dökmem!..”
“Kuyunun bir yandan dolan bir yandan boşalan suyuna nazaran, bir kova, tek bir kova ne kadar biçaredir. Fakat mademki alma kudreti o kadardır, ona fazla teklifte bulunmak israf olmaz mı?..”
Sayfa 290 - KubbealtıKitabı okudu
Üstadım, dün bir dostumla ölümden konuşuyorduk. Dedim ki, asıl ölüm, kalp habersizliğidir..
| Samiha Ayverdi - Batmayan Gün
İnsanın himmet büyüklüğü, bâr olmakta değil, yâr olmaktadır.
Kendini yaratan kuvvete boyun eğmek ve onun kudretine karşı hiçliğini bilmekte ki zevk, kudret ve varlığı kendinde zanneden kimsenin cehaletine elbette tercih olunur.
Sayfa 8 - kubbealtı neşriyatKitabı okudu
O gün bir kanlı şafak, gökten üflenen ateş;
Birden, dağın sırtında atlılar belirecek.
Atlılar put şehrine gediklerden girecek;
Bir şehir ki, orada insan ayak üstü leş.
Yalnız iman ve fikir; ne sevgili ne kardeş;
Bir akıl gelecek ki, akıllar delirecek.
Ve bir devrim, evvela devrimi devirecek.
Her şey birbirine denk, her şey birbirine eş.
Fertle toplum arası kalkacak artık güreş;
Herkes tek tek sırtına toplumu bindirecek.
Gökler iki şakkolmuş haberi bildirecek.
Müjdeler olsun size; doğdu batmayan güneş!
Necip Fazıl Kısakürek
-Selmacığım, bir muhâsebe ve kontrolle sağlama alınmış hayat, insanlardan yeis ve ümitsizliği silip, tahammül, hatta zevk gücü verir. Onun için ne çılgın bir neşe ile sarhoş olmak, ne de herhangi bir musibet dolayısıyle kendini öldürecek kadar kederlenmek bu kimselerden geçmiştir.
Kerim Bey Aliye’ye dönüyor:
— Üstadım bu defterlerde kendini gizlemiş. Tükenmez bir hazineye maliksiniz Aliye… diyor.
— Onların bir hazine olduğunu biliyordum. Fakat bu hazinenin anahtarını bulamıyordum.
— Uzakta aradığınız için bulamamışsınız.
— Nerede aramalıydım?
— Kendinizde!
— Ben şimdi kendimi de bulamıyorum.
— O halde hazinenin içindesinizdir demektir…
Sayfa 182 - KubbealtıKitabı okudu
Fakat bunu ne kimseye göstermeye ne de heceletmeye lüzum vardı; zîra o, gönlünün gecesini ışıklandıran bu yazıyı kendi okuyordu: Aşk!
Aşk, bütün lezzetlerin özü ve aslıdır. Ona kavuşan, başka şeyden zevk almaz; zevk ve lezzette hiçbir şeye avuç açmaz.