Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
212 syf.
9/10 puan verdi
Hikaye anadolunun kuş uçmaz kervan geçmez, elektriksiz, susuz, yolsuz çorak arazileri üzerine kurulmuş bir köyünde, ahlat ağacına sırtını dayamış, cigarasını tüttürerek dalıp giden kahramanın,bir anda Islak Kaya’yı görmesiyle başlıyor. İçine ıslak kayanın altında su olacağına dair bir his kaplıyor içini ve bu duyguya umuda bağlanıp başlıyor su aramaya.. “Bir umuttu yaşatan insanı.” diyor ya hani şarkıda. Tam da böyle bu umuda tutunuyor kuracağı bahçenin hayaliyle başlıyor su aramaya.. Tek derdi suyu bulduğunda kuracağı meyve bahçesi oluyor.. “İnsanoğlu dünyaya niçin gelir? Herhalde bir bahçe kurmaya gelir. Bu düşünceyle gülümsüyorum. Dünya dediğimiz de bir gurbet değil mi?” (sf.70) "Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi!" Dünya dediğimiz de bir gurbet, evet. Bir gün buradan göçüp gideceğiz. Geride sadece bahçemiz kalacak. Bir tutkuyla, bir şeyler yeşertmek hevesiyle başladığımız işlerde bazen tutkunun esirine dönüştüğümüzü fark ediyoruz. Tutkumuz gayemize ulaşmak için bizi kuvvetli kılarken zihni frenlemediğimiz, kalbi tutmadığımız yerde gayemizden şaşabiliyoruz. Hayat bir denge oyunu oysa. Bahçeler bize iki dünyayı sunan birer aracı. Oyunu kazanmak için aracıyı iyi kullanmak lazım. Yoksa her şey beyhude. Dilerim hiçbir nefesimiz beyhude bir ömür için harcanmasın.
Beyhude Ömrüm
Beyhude ÖmrümMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20198,3bin okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Anneme aşık oldum, babam kapı dışarı!
Freud’un ünlü Oidipus karmaşasına veren Oidipusla nihayet tanıştık. Elbette çok duydunuz çok yerden okudunuz. Ne diyordu Freud; çocuğumuz öyle bir yaşa gelir ki karşı cins ebeveynine duyduğu büyük sevgi sonucunda aynı cins ebeveynini saf dışı etmeye çalışır. Bunun için çeşitli durumlar sergiler, krizler geçirir. En nihayetinde süreci iyi yöneten
Kral Oidipus
Kral OidipusSophokles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20198,8bin okunma
Reklam
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Bu kitabın incelemesine nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Ne yazacağımı da. Hani olur ya çok güzel, çok duygu yüklü bir an yaşarsınız ve onu kimseye anlatamazsınız. Kelimlerim, cümlelerim anlatmaya yetmez gibi gelir. Bu kitap aynen öyle hissettirdi. Ancak elimden geldiğince hissettirdiklerinden bahsedeceğim. İnsanın hayatına, düşüncelerine, özgüvenine olan inancı o kadar az oluyor ki bazen. Kitaptan en çok ders aldığım kısım buydu. Kendi hayatın adına kendi çizdiğin bir rotan olsun! Kendine özgüvenin olsun! Sevgi güzel bir his, onun karşısında cesaretin olsun! Sevdiklerine karşı sadakatin olsun! Ve daha birçok öğüt var bu kitapta bizlere dair. Şimdiye kadar karakterlerini en çok benimsediğim kitap buydu galiba. En çok gerçek gibi hissettiğim, en çok özleyeceğim karakterler... Kitabın kapağına bakınca bile o duyguları tekrar yaşıyorum. Sevinç, öfke, heyecan, hüzün, bir daha hüzün... Bu kitabı okuyun, okutturun. Kendinizin ve başkalarının hayallerine değer verin, sevin sevilin. Size ve içinizdeki cevhere değer verecek, onları ortaya çıkaracak insanlarla tanışın. Ve son olarak her zaman için "carpe diem"
Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 201626,3bin okunma
768 syf.
10/10 puan verdi
kesinlikle bir başyapıt! 1960'ların amerikası, oregon'dayız. stamper'lar aile işleri olan odunculuğu sürdürürken, bölgenin diğer işletmeleri sendikalaşmaya başlamıştır. ancak stamper ailesinin sendikayla anlaşmayıp ticaretlerine devam etmeleri, diğerlerinin işlerine ve kazançlarına engel olduğu gibi, şehrin geri kalanıyla stamper'ların arasının açılmasına neden olur. konu sıkıcı gibi görülebilir. fakat kitap bize çok daha fazlasını vaadediyor. asıl hikaye stampler ailesi arasında. üvey kardeşlerden leland 12 yıl sonra ailesinin yanına oregon'a geri gelir. hem de ne gelme! kardeşler arası rekabet, intikam duygusu, dile getirilemeyenler, sessiz tedirginlikler, iç dünyalarında kopan fırtınalar. ihtiraslar. uzun zamandır böylesi bir anlatı okumadım. iliklerime kadar hissettim, yaşadıklarını oregon'un dinmek bilmeyen yağmurları altında izledim adeta. yazar 60'ların meşhur hippilerinden, acid head'lerind ken kesey. önünde şapka çıkarıyorum. herkese göre bir kitap olmayabilir, çünkü uzun, çünkü kasvetli, çünkü erkek dünyasıyla ilgili bir kitap çokça. burada seksist bir yaklaşım dile getirmiyorum, erkek dünyasının rekabet duygusu, fiziksel güç, psikolojik eziklik, aileyi koruma içgüdüsü gibi kavramlar var. ilaveten pek çok karakter birinci ağızdan yazılmış, anlatıcı değişirken bir uyarı verilmemiş. kimi zaman aynı paragrafta dahi bilinçakışına geçilmiş. bu da takip etmeyi güçleştirmiş. eğer buraya kadar okuduysanız bu kitabı bir an önce edinin derim. yakında baskısı tükenecek gibi görünüyor. 10 stars to stampers!!
Bazen Derin Bir His
Bazen Derin Bir HisKen Kesey · Nora · 201728 okunma
159 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İnceleme
Usta yazar Dostoyevski’nin ‘Yeraltından Notlar’ adlı eserini incelemeden önce, onun yaşamına değinmek elzemdir. Çünkü, Yeraltından Notlar’da Dostoyevski, yaşamış olduğu hayatın kendisinde bıraktığı tesirleri sonuna kadar ve hatta tabir yerindeyse çığlık çığlığa aktarmaktadı Dostoyevski’nin hayatına baktığımızda da sanki onun romanlarını okuyor
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Akvaryum Yayınevi · 2014128,9bin okunma
664 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ah Jane Eyre nasıl bir hayat yaşadın sen. Duruşuna, özgüvenine, kendi ayaklarının üzerinde durma çabana hayran kaldım hem de o yaşta. İnsan kötü olmayı kendi mi seçer yoksa doğuştan mı gelir? Emanet edilen bir çocuğa kötü davranmaktan öte çocukluğunu zehir eden ve belki de hayatının yönünü değiştiren ve ölüm döşeğinde bunu vicdan azabıyla itiraf eden.. Ve yine de en küçük bir sevgi belirtisi göstermeden, aynı nefret duygusunu hissettirerek. Beni en cok etkileyen kısımlarından biri de buydu. Diğer yandan İngiltere’nin Victoria döneminde geçen bir aşk hikayesi. Victoria dönem özelliklerinden en belirgin olanı da üst sınıfın (paralı olanların) alt sınıfa karşı saygı göstermemesi, maddiyatla kişilik sahibi olunduğunu benimsemek; belki de bu aşk hikayesinin zorluğunu anlatmakta en etkili kısımdı. Ve herşey yolunda giderken, insan çok mutluyken hep başıma bir şey mi gelecek hissi gelir ya bazen. Ve o his gerçek olur ya... . Erkek egemenliğinin olduğu bir dünyada tek başına hayatta kalma mücadelesi veren #janeyre uzun zaman sonra okuduğum en etkileyici klasiklere adını yazdırdı.
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Koridor Yayıncılık · 202031,4bin okunma
Reklam
144 syf.
6/10 puan verdi
Yazarın anlattığına göre Neriman, batılı hayat tarzına tutkun biridir.Çocukluğunda şuursuz olarak gelişen, belli bir yaşa gelince şuurlanan, büyük oranla hayranlıktan doğan bir tutkunluktur.Batıyı kafasıyla işlemez, hayrandır ona. Dolasıyla renklere, şekillere, seslere tutkundur.Beyoğlu'daki camekanları hayranlıkla seyreder, gelen geçenleri
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,8bin okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Bir anlık düşünmeden yapılan ya da duyulan hisler neticesin de tüm hayatımızı bir zindana çevirecek olan kaçamak bir aşk... İrene böyle bir korkuya esir olacağını bilse benliğine korkular salacak bu duruma düşmek ister mi idi? Bazen hayatta korkularımız olmalı..Bu oluşan korku Irene'de olduğu gibi aile kavramını ve hayatında olan güzelliklerin farkına varmasını sağladı...Kimler korkusuzca yaşıyor ki...Hepimizin hayatında kendi tabirine göre bir yaşamı ve korkuları mevcut... Ya bu korguları ber taraf ederek hayatımıza yön vermeliyiz.Yada içinde hapsolup acısı ve endişesi ile yaşamalıyız... İnsan bazen kendini bilmeden yol alır,sonuçlarını düşünmeden hareket eder ve nihayetinde her şey önüne gelir... Bir erkeğin gözünden bir kadının yaşamış olduğu endişe,korku bu kadar güzel nasıl anlatılır örneği kitapta saklı. Resmen İrene değil de siz yaşıyor gibi bir his veriyor...Ve varsa korkularınız onlarla yüzleşiyorsunuz.... En sevdiğim Stewan Zweig eserlerinden biri oldu bu hikaye... Severek okudum ve gönülden tavsiye ediyorum... Tüm korkularımızdan arındığımız nice mutlu anılar diliyorum... Keyifli okumalar....
Korku
KorkuStefan Zweig · Venedik Yayınları · 2019103,4bin okunma
300 syf.
9/10 puan verdi
·
18 günde okudu
•...eskiden bilmezdim ama artık biliyorum-ve siz de biliyorsunuz. gülmek, çeşitli renklerde olabilir. gülmek, içimizdeki bir patlamanın uzak bir yankısıdır; o bir tatil kadar renkli,bir havai fişek kadar kırmızı, mavi ve altın sarısı olabilir- bazen de patlayarak havaya püsküren insan vücudu parçacıkları olabilir... •...kapı sertçe kapandı. kapının altına bir kağıdın sıkışmış olduğunu hatırlıyorum, kapı kapanırken yerde hışırdadı... •...O-90 yüzünü yastıktan kaldırdı ve gözlerini açmadan “git yanımdan” dedi. ama ağlamakta olduğu için bunu “gii yaam-daan” gibi söyledi. nedense, bu saçma ayrıntı aklımdan çıkmıyor... •...insanın kendini hissetmesi,kişiliğinin bilincinde olması,tıpkı çapak nedeniyle iltihaplanmış bir göz,mikrop kapmış bir parmak ya da çürük bir diş gibidir. sağlıklı bir göz,bir parmak ya da bir diş hissedilmez;adeta mevcut değillerdir. o zaman bilinçli olmanın bir hastalık olduğu ortada değil mi?... •...birden içinizde bir his belirir. kollarınız başka birine aitmiş,sizi engelliyormuş gibi gelir... •...kendinizi yatağınızda bağdaş kurmuş otururken, aynı yatakta kuruyup buruştuğunuzu ilgiyle izlerkeb düşünün. ruh halim işte böyleydi... zamyatin ile tanışmama neden olan, vurguları, gereksizlik derecesinde var olan detaylarla özdeşleşmem ve bu kitap-rus halkı-yazarın ilişkisi sebebiyle epey ilgimi çekmiş distopik kitap. hayatınızın herhangi bir bölümüne dokunacağından eminim. ne olursa olsun herkesin okuması gereken bir yapıt olduğunu düşünüyorum.
Biz
BizYevgeni İvanoviç Zamyatin · Altıkırkbeş Basın Yayın · 20169,3bin okunma
129 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.