Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
G-noktam uyarıldığında işeyecek gibi hissediyorum. Bu his oldukça normal, G-noktası uyarıldığında duyulan en yaygın his budur, ama bazen de G-noktası teması olmadan uyarılma sonucu duyulan bir şeydir. Cinsel olarak uyarılmış bir kadında idrar yolunu saran süngerimsi doku kanla şiştikçe idrar yolunu sıkar ve mesaneye baskı yapar, bu yüzden işeme dürtüsüne benzer bir his yaratır. Kadınların seks yaparken bazen de çişi gelir (işte bunları filmlerde göstermiyorlar!), dolayısıyla emin değilseniz yaptığınız şeye ara verip çişinizi yapmaya gidin, sonra cinsel aktivitelerinize kaldığınız yerden devam edin. İlk birkaç dakikada yoğun bir işeme dürtüsü hissediyorsanız mesaneniz boş demektir, dolayısıyla bu durumda hissettiğiniz doluluğun uyarılmış idrar yolu süngerinden ve boşalma suyundan ileri geldiği konusunda içiniz rahat olabilir.
Bir insan bu duruma nasıl gelir!
Bazen kendi kendime, git , bir sevgili bul, gez, eğlen falan diyorum ama insanlar gözümde öyle küçülmüşler ki, kimseye karşı nefretten başka bir his duyamıyorum.
Sayfa 87 - Era Yayınevi, Kanat GÜNER, Eroin GüncesiKitabı okudu
Reklam
Bu his bazen herkese gelir.
"Hayatta olup olmadığımı biraz olsun önemseyecek kimseyi tanımıyorum."
Sayfa 154 - İş Bankası ve Kültür Yayınları, Modern Klasikler Dizisi, 8. BasımKitabı okudu
Çocukların parkta oynadığını gördüğümüz bazı zamanlar, dört bir yanınızı melankoli ya da belki de bir hüzün duygusu sarar. Neden? Bu his nereden gelir? O çocukların mutluluğu, yolumuzda ilerlerken unuttuğumuz çocukluk değerlerini ve düşlerini mi hatırlatır? Bazen şu hayatta ihtiyaç duyduğumuz yaşam hissini tetikleyen tek şey, çocuk bahçesinde bıraktıklarımıza geri dönmekten daha fazlası değildir.
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
"Çok güçlü bir his olması gerekmez, o hayal kırıklığını tam anlamıyla hissettiğin anda buraya dönersin. O his bazen yavaş yavaş, bazen de bir anda gelir. Gelmediği takdirde olduğun yerde kalır ve haliyle, kalmaktan mutlu olursun. Bu kadar basit. Şimdi: Daha farklı yapmış olmayı istediğin bir şey seç, ben de sana o kitabı bulayım. Yani, hayatı."
Sayfa 39 - Bayan ElmKitabı okudu
Reklam
Bazen çocuklarımın odasına girdiğimde, yaşamlarımızın ve yaşadığımız yerlerin birbirlerinin izlerini taşırken ne denli yaklaştıklarına dair güçlü hislere kapılırım. Dolayısıyla, boş odada bile hâlâ nefesleri varmış, tüm anıları ve hayalleri her nasılsa bir kumaşın kıvrımları ya da bir yüzeyin damarları ile görünmez bir biçimde kaynaşmış gibi gelir. Sadece teknolojinin soğukluğuna nüfuz edilemez ve parmaklarınızı bir bilgisayarın klavyesinde, bir tabletin kapağında ne kadar gezdirirseniz gezdirin kayıp çocuğunuza ait hiçbir his yoktur. Bir şifre, kullanıcısının yaşamına dair herhangi bir iz bulmanıza engel olan bir güvenlik duvarı vardır ve bu yüzden alanını talep eden varlığın tüm kuvvetinin sindiği odanın geri kalanından ayrı dururlar. İşte bu nedenle Luke'un evini çok fazla düşünüyorum çünkü bu alanlara kendi damgamızı vuruyorsak, karşılığında onların da kendi gerçekliklerini öne sürmeleri olasıdır, böylelikle dağınık yataklarla dolu boş odalar labirenti ve ansızın çekip gidişlerden artakalan ortalığa yayılmış parçalar, karanlık koridorlar ve sahanlıklar, tüm bu şeyler müşterek varlıklarını ona dayatabilir.
Sayfa 52 - 2. BASIM: ARALIK 2022 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI
'Hayır' deme hakkı engellenen insan, zihinsel ve duygusal radarları hasar aldığı için ömür boyu engelli hale gelir. Kötülüklere duyarsız, anonim, silik, kimliksiz ve kişiliksiz insanlar, hayır deme yetisi, yetkisi ve hakkının gaspıyla üretilmektedir. Kendilerini korumak için bile hayır diyemeyecek hale getirilen bu insanlar, bazen yalnız kalma korkusundan bazen de herhangi bir öfkenin muhatabı olmamak için hayır diyememektedirler. Hayır diyemediklerimiz, içimizde birikerek katı bir vicdan gelişmesine yol açmakta ve suçlusu biz olmadığımız birçok olayda kendimizi suçlu hissetmemize sebep olmaktadır. Hiçbir sorunu çözmeyen bu his, hayır diyememe hastalığının ilerlemiş halidir.
_Küçük kılıbık adam. Korktuğun için bağırıyorsun. _Ben kim oluyorum ki kendi görüşüm olacakmış. reis ne derse o’dur. _Düşüncelerinin yanlış olup olmadığını sormadın kendine hiç? _20 yıllık olayları anımsayacak beynin yok, bu nedenle, iki bin yıl öncesinden aptalca dini sözlerini tekrar söylüyorsun. _Beni ahlaksızlıkla suçlarken doğrudan
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
Reklam
Benlik bilincimiz sayesinde kendimizi başkalarının bizi gördüğü gibi görebilir ve diğer insanlara karşı özgeci davra­nışlarda bulunabiliriz. Kendimizi başkasının yerine koyup onun yerinde olmamız durumunda neler yapacağımızı dü­şünebiliriz. Başka birinin yerinde olmayı hayal edebilir ve onun duygularını daha iyi anlayabiliriz. Önemli olan bu ka­pasitemizi ne denli verimli kullandığımız değildir. İstersek bunu hiç başaramıyor olalım, yine de dostlarımızı sevmemiz, ahlaki değerlere sahip oluşumuz, gerçekleri görebilme­miz, güzel şeyler yaratmamız, kendimiz için idealler yarat­mamız hep özgeci kapasitemiz sayesindedir. Bu his bazen öyle yoğun hale gelir ki ideallerimiz için ölümü bile göze al­dığımız olur. Bütün bu potansiyeli hayata geçirebilmek insan olmak demektir.
İnsan iyi olmaktan umudu keserse iyiymiş gibi yapabilir. Bazen özellikle geceleri otururken aniden kendimi, odamı, adımı... yadırgıyorum. Bir yabancılık, adeta tamamı ile hikâye okur gibi bir his duyuyorum, ama okuyanı tanımıyorum. Kapıya, eşyalara... Bakıyorum, hepsi tanıdık ama başka bir şeyin dekoru gibi geliyor. Adımı tekrarlayıp duruyorum ve sanki her şey bitmiş de kendi geçici kimliğimi bir gölgenin titreşiminde okuyor gibiyim. Gözlerime yaşlar hücum ediyor, onların her birinden ayrı ayrı utanıyorum. Hani bazen insanın başına bir dert, bir tatsızlık gelir. Ama bu nedendir diye düşününce bunun başına gelişini yaktığı bir can, incittiği bir şeyler, sebep olduğu bir kötülük, kınadığı bir olaya bağlar ya, işte böyle düşünmeye başladım. Aradım bulamadım, kimin kahrını şimdi sabır olarak yaşıyorum diye?"
Sayfa 65 - Kapı Yayınları
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
_Devlet, milletin kendisidir. Milleti, idare edenler devlet değildir. Çünkü irade milletindir. Millet, asildir. Millet işlerini yönetenler, onun temsilcileri olabilir. Bu sistemin uygulanmasında göz onunde bulundurulacak en onemli nokta, milletin siyasi, sosyal, eğitim ve gelişme derecesidir. _Devlet, her parcası diğerinin gorevini hazırlayan veya
86 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.