Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
… Anlayabilmek kendini ve ötekini/ötekileri , alışılmış, bilindik kavramlardan uzak tanımaya çalışmak, güçlü bir ruhun ifadesi bence. Dünyaya geldiğimiz ilk andan itibaren, bize temel bakım veren insanlarla, sağlıklı veya sağlıksız farketmeksizin güçlü olma mecburiyetinde olan kurduğumuz o bağın dışında ilk hangi nesneyle, kimle kurduk o bağı? Bunun merakı içindeyim bi kaç gündür. İlk deneyimim, ilk kırılganlığım ya da başarım. Bir bağlanışı zafer ya da yenilgi olarak ne zaman nitelendirdim onu da bilmiyorum. Duygularımızın bedenimiz üzerindeki tesiri… Öfkelendiğimde ellerimi ceplerimde saklayıp yumruk yapmayı kimden öğrendim, hüzünlendiğimde yemek yememeyi? Kim/ Ne bu bedenimiz üzerindeki süreduran kaosun sahibi? Ben saf ben miyim yoksa kaosu başlatanların bir parçası mıyım? …. Anlayabilmenin, tanımlayabilmenin tarafını tutuyorum ben. Empatinin gücüne. Kendi kaosumuzun yanında , bir başka beden üzerindeki kaosu, içinde bulunduğu karmaşayı anlayabilmeye…. Kök salacağım. Füruğ’ un ‘ ben ağaçların soyundanım.’ cümlesini çok sevdim bu aralar. Güçlü bir ruha sahip olmak istiyorum çünkü. Çünkü mesele onca fırtınaya, rüzgara, olumsuzluğa rağmen baharla buluşacağına inandığın toprağa kök salmaktır benim için.
Reklam
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
Şevki Yılmaz Daim Nöbetteyiz! Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara, Din ve Vatan muhafızı Gazi ve
EDEBİYAT VE APTALLAR Biraz dikenlesek mi? Konu kaktüs değil, Edebiyat Freud okurken iyice kavradım Herkesin harcı olmadığını Hele aptal ve gerizekalıların hiç olmadığını Bir kitabı toplumda açıp evde kapatıyorsa bu göz boyamaktan öte, kendini aptallık ipiyle idam etmektir. Bir Edebiyat ruhu okuldan geçmez tabi onlar işin ehlileri biz çıraklardan
_Psikolojik Harp_ İkna, Hipnoz, Büyü, Algı...
_Psikolojik harp, dünyanın en güçlü silahıdır. İnsan zihnini biçimlendirme sanatıdır. Aldatmadır, hiledir, düşünceleri manipüle etmek ve zehirlemektir. Düşmanı suya götürüp susuz getirmektir. Var olmayanı varmış gibi göstermek, var olanın zihinlerde reddedilmesini sağlamaktır. Başkalarının etkisi altında oldukları halde kendi iradeleriyle hareket
Reklam
Olumlu Düşünmenin Gücü... “Çoğumuzun sorunu, eleştiriyle kurtarılmaktansa övgüyle mahvolmayı tercih etmemizdir.” “Kendi güçlerinize alçakgönüllü ama makul bir güven duymadan başarılı veya mutlu olamazsınız.” “Mutluluğumuz, geliştirdiğimiz zihinsel alışkanlığa bağlıdır.” “En iyisini umduğunuzda, zihninizde, bir çekim yasasına göre, size en iyiyi
"Bir yanın karanlık senin, bir yanın ışık Bir yanın melek kanadı, bir yanın şeytan ıslığı Bir yanın çamur beden, bir yanın kutsal ruh Bir yanın iyiliğe açık, bir yanın iyiliğe kapalı Tek başına ne duru iyilik ne de saf kötülük sensin. Ne baştan ayağa cennetsin ne de tümüyle cehennemsin. Aynı anda birbirine zıt iki şeysin. İçinde iyiliği ve kötülüğü besleyip büyütecek yeteneğe aynı anda rastlayacaksın. Hataya da sevaba da aynı derecede ehliyetli olacaksın. Bir yanın yükselmeye çekecek seni, bir yanın 'düştükçe düş' diyecek. Zirvelerle çukurlar arasında gidip geleceksin. Ama Bu ikilik kabahatin değil senin mahiyetin. Üstünlüğün, zayıflığın olan bu şeyde. Tepeden tırnağa çamursun Âdem ilk bakışta. Toprağın topraklığına batmış gibisin. Ama bu halinle kıymetlisin. Çünkü; bu halini aşabilirsin. İçindeki kutsal ruha sahip çıkabilirsin. İşte o zaman melek değil ama melekler gibisin. Ve ey Âdem unutma, böyle bir tartıda melek gibi olmak melek olmaktan ağır çeker. Çünkü sen o iki şey arasında özgür irade- bilinçli seçimsin
..Benim Sevmelere Gebe Yıllarımdın Sen... Düşünmediklerimiz, aklımıza gelmedikler ve de tahmin etmediklerimizdir asıl canımızı yakan... O da olduktan sonra, bu da oluyormuş der, geçer gideriz ve onun da değeri bu kadarmış deriz daha sonra... Duvara benziyor bu, O da yıkıldıktan sonra, ah, ah, ben ne yaptım deriz... Ahlarla, vahlarla geçen zaman
Allah Teâlâ, Hz. Âdem’in bedenini yaratıp “ona ruhundan üfledikten” sonra yani ilk insanın biyolojik gelişimini tamamlayıp ruh-beden birliğini sağlayarak bu suretle adına “insan” denilen en gelişmiş canlı türünü yarattıktan sonra meleklere, Âdem’in önünde secdeye kapanmalarını emretti; meleklerin hepsi de secde ederken İblîs, kendi âciz aklıyla
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.