İ'lem Eyyühel-Aziz! Senin önünde çok korkunç büyük mes'eleler vardır ki, insanı ihtiyata, ihtimama mecbur eder. Birisi: Ölümdür ki, insanı dünyadan ve bütün sevgililerinden ayıran bir ayrılmaktır. İkincisi: Dehşetli korkulu ebed memleketine yolculuktur. Üçüncüsü: Ömür az, sefer uzun, yol tedariki yok, kuvvet ve kudret yok, acz-i mutlak gibi elîm elemlere maruz kalmaktır. Öyle ise, bu gaflet ü nisyan nedir? Devekuşu gibi başını nisyan kumuna sokar, gözüne gaflet gözlüğünü takarsın ki Allah seni görmesin. Veya sen Onu görmeyesin. Ne vakte kadar zâilat-ı fâniyeye ihtimam ve bâkiyat-ı daimeden tegafül edeceksin? Mesnevi-i Nuriye(RNK) - 206
Eğer korkmuyorsan; İbnü'l-Farıd'ın veya Ebu Tayyib'in gözlerinden müdhiş olan vicdanlarına bak! Ve vicdanın tercümanı olan ﻏَﺮَﺳْﺖُ ﺑِﺎﻟﻠَّﺤْﻆِ ﻭَﺭْﺩًﺍ ﻓَﻮْﻕَ ﻭَﺟْﻨَﺘِﻬَﺎ ﺣَﻖٌّ ﻟِﻄَﺮْﻓِﻰ ﺍَﻥْ ﻳَﺠْﻨِﻰَ ﺍﻟَّﺬِﻯ ﻏَﺮَﺳَﺎ ( Göz ucuyla yanaklara bir gül diktim, diktiği gülü koparmak gözümün hakkıdır.) Hem de ﻓَﻠِﻠْﻌَﻴْﻦِ ﻭَﺍﻟْﺎَﺣْﺸَٓﺎﺀِ ﺍَﻭَّﻝَ ﻫَﻞْ ﺍَﺗٰﻰ ﺗَﻠﺎَﻋَٓﺎﺋِﺪِﻯَ ﺍﻟْﺎٰﺳِﻰ ﻭَ ﺛَﺎﻟِﺚَ ﺗَﺒَّﺖِ ( Beni ziyaret eden doktor, göz ve iç organlarım için "Hel etâ" Sûresinin birinci âyetiyle "Tebbet" Sûresinin üçüncü âyetini okudu.) Hem de ﺻَﺪٌّ ﺣَﻤَﺎ ﻇَﻤَٓﺎﺋِﻰ ﻟُﻤَﺎﻙَ ﻟِﻤَﺎﺫَﺍ ﻭَ ﻫَﻮَﺍﻙَ ﻗَﻠْﺒِﻰ ﺻَﺎﺭَ ﻣِﻨْﻪُ ﺟُﺬَﺍﺫًﺍ ( Niçin dudağındaki koyu renk, benim seni şiddetle sevmeme engel oldu. Halbuki aşkından kalbim param parça olmuştur.) Hem de ﺣُﺸَﺎﻯَ ﻋَﻠٰﻰ ﺟَﻤْﺮٍ ﺫَﻛِﻰٍّ ﻣِﻦَ ﺍﻟْﻐَﻀَﺎ ﻭَ ﻋَﻴْﻨَﺎﻯَ ﻓِﻰ ﺭَﻭْﺽٍ ﻣِﻦَ ﺍﻟْﺤُﺴْﻦِ ﺗَﺮْﺗَﻊُ ( İç organlarım dikenli ağaçtan tutuşmuş ateş koru üzerindedir. Gözlerim ise güzellikten oluşan bir bahçede dolaşmaktadır.) gör ve dinle ki, çendan gözleri Cennet'te tenezzüh eder. Fakat vicdanlarındaki Cehennem tazib eder.
Reklam
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
" Eğer hastalık olmazsa, sıhhat ve âfiyet gaflet verir, dünyayı hoş gösterir, âhireti unutturur. Kabri ve ölümü hatırına getirmek istemiyor. " Kitabın tanıtımı nedeniyle belirtilmiş olan ve yukarıda geçen iki cümle aslında kitabı özetliyor.Benim okumuş olduğum kitap," rnk Neşriyat " tarafından 64 sayfa olarak hazırlanmış olup,iki bölüm halinde yayımlanmış. İlk bölümde Üstad Bediüzzaman'ın kendi deyimiyle bir merhem,bir teselli ve bir manevi reçete şeklinde hastalara yirmi beş deva sunuluyor. Kitabın diğer bölümünde ise Bir Çocuk için yapılan Taziye,ardından dikkat çekilen noktalar / mesajlar bulunuyor. Tavsiye eder, iyi okumalar dilerim.
Hastalar Risalesi
Hastalar RisalesiBediüzzaman Said Nursî · Söz Basım Yayın · 20132,129 okunma
“Tâcir-i Yemenî gibi yağmurdan gelen sel; yüklerini, eskallerini gabît sahrasına attı. “Nasıl ki bir tüccar, akşamda bir köye gelse, gecede köylüler rengârenk eşyalarını satın alsalar; sabahleyin herkes bir renk ile süslenmiş olduğu halde evinden çıkıyor, hattâ köyün çobanı dahi, kırmızı bir mendili bağlıyor. Öyle de; sel, sahraya yükünü attığı gibi, ticâret-i hafiyeye benzer imtizâcât-ı kimyeviye ile, çiçeklerin nâzeninlerine güya rengârenk elbise alınır, dikilir. Hattâ çiçeklerin çobanı ıtlâkına şâyan olan Kefne (*) başını kırmızılaştırıyor.” (*) Dikenli, ihrak edilir bir dağ mahsulüdür.
Sayfa 93 - Sözler Neşriyat. San. Tic. A.ŞKitabı okudu
Şimdi çiçeklere, meyvelere bak! Bunların gülümsemeleri ve tadları ve güzellikleri ve nakışları ve koku vermeleri; bir Sâni-i Kerîm'in, bir Mün'im-i Rahîm'in sofrasında birer târife, birer dâvetnâme hükmünde olarak muhtelif renk ve koku ve tadlarla her nev'e ayrı ayrı tarife ve dâvetnâme olarak verilmiştir.
...Ben Birinci Cihan Harbinde Bitlis mevkiinde yaralı olarak esir olurken, Bedîüzzaman da o gün esir düşmüştü. O Sibirya'ya gönderilmiş, en büyük esirler kampında idi. Ben Bakü'nün Nargin adasında idim. Günün birinde esirleri teftişe gelen ve kampı gezerken Bedîüzzaman'ın önünden geçen Nikola Nikolaviç'e o hiç ehemmiyet vermiyor ve yerinden
Ondördüncü ŞuaKitabı okudu
Reklam
709 öğeden 901 ile 709 arasındakiler gösteriliyor.