Açlık açlığın öldürdüğü insana benziyor. İnsan insanın öldürdüğü ağaca benziyor. Ağaçların kolları var, insanların da dalları. Sıska, kuru bedenler: Ağaçlar kemiklerden yapılmış; insanlar, güneşte büzülmüş köklerden ve budaklardan. Ne ağaçların ne insanların yaşı belli. Hepsi binlerce yıl önce, kim bilir kaç yıl önce, doğdular ve ayaktalar, onları bir başına bırakan göğün altında açıklanamaz bir biçimde ayaktalar.
15. Yûsuf'u götürüp kuyunun dibine bırakmaya karar verdikleri zaman biz de ona, "Andolsun, (senin Yûsuf olduğunun) farkında değillerken onların bu işlerini sen kendilerine haber vereceksin" diye vahyettik.
16. (Yûsuf'u kuyuya bırakıp) akşamleyin ağlayarak babalarına geldiler.
17. "Ey babamız! Biz yarışa girmiştik.
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer
*Yazar
#Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Biz ihmal ettik. Üzerinde uzun sürede ürün elde edilen kalpler toprağını ihmal ettik. Bütün meşguliyetlerimiz akıllar, bedenler, görüntüler, gösterişler üzerine oldu.
Korkarım ışığı resimlere ve bu kelimeleri yazmaya harcıyorum. Ölürüz, aşıklarla, kabilelerle zengin ölürüz, yuttuğumuz tatlar, nehirler gibi girip çıktığımız bedenler, içine gizlediğimiz korkular bu sefil mağara gibi. Biz gerçek ülkeleriz, güçlü adamların isimlerinin haritalara çizildiği sınırlar değil. Gelip beni rüzgarlar sarayına taşıyacağını biliyorum. Tek isteğim buydu; seninle, arkadaşlarımla, haritasız bir dünyada yürümek...
Faşistlik bir hastalıktır!
Ve sövüp sayacak düşmanlarımız:
"İşte bedeviler! Aha! Allah'ın Arapları!"
Evet, Arabız
ve de utanmayız bundan
Sayfa 66Kitabı okudu
Bizim sorunumuz Ali gitsin Veli gelsin ile mi gerçekten?
Ali gitse veli gelse
Eskimiş gitse yeni bir nefes gelse
Yaşlı gitse genç gelse
Tanıdık gitse tanınmayan gelse
A parti gitse B,H,T gelse
Birşeylerin değişeceğine inanıyor musun ?? 100 yıl geçti tam 100 yıl... Denenmeyen bir parti denenmeyen bir görüş kaldı mı? Sorun particilikte mi? Biz gerçek manada seçen miyiz? Oy kullandığımız kişileri önümüze kim koyuyor? Kim seçiyor?
Hala öğrenemedik mi bu sistem köhne bu sistem kokuşmuş bu sistemden hiçbir zaman adalet çıkmadı... Refah çıkmadı... Öncülük edemedik hiçbir zaman... Derin bir nefes alamadık 100 yıldır.... Derin bir oh çekemedik... Patlamak üzereyiz... Çatlamak üzereyiz... En gergin en sinirli en mutsuz ülkelerde hep bizmişiz ilk sıralarda bir de utanmadan arsızca haber yaparlar bunu... Biz ne zaman demokrasi nin zorlanınca acıkınca yenen helvadan bir put olduğunu ve aynen o gülünç bedeviler gibi bizde modern gülünçler durumunda olduğumuzu ne zaman göreceğiz.... O zaman adalet , saygınlık, refah, hep zenginlerden yanaydı burjuva dışında herkes aşağılık kölelerdi... Karın tokluğuna çalışan .... Biz ne kadar farklıyız ne kadar aynı söyleyin??? Fakirlerin de kölelerin de soysuzların da zenginlerle soylu ve hürlerle aynı seviyede olduğunu ne zaman haykıracağız.... Birilerinin cebine ciddi zarar verecek olan şeriatın yegane huzur olduğunu ne zaman haykıracağız.... Allah'ım senin sisteminden hariç bütün beşeri sistemler bir tarafa zulüm bir tarafa hep zarar.... Yegane nizam Hak Kur'an'ı azimüşşan
HK
Gerçekliğimiz hangi boyut
Algıladığımız gerçekliği mi yaşıyoruz
Ateş yakar
Diye öğrenmişizdir bir şekilde
Ve
Biz de
Bize ateş gösterildiğinde kaçıyor muyuz
Harese: Soğuk Bedenler
Herkese Merhaba
Bugün sizlere 
Zilan Erbek Arıkan kaleminden 
Harese kitabının yorumu ile geldim
Mart ayının ikinci korku ve gerilimi iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir kitap ile sizlerleyim.️
ಇYaklaşık dört ay önce Karadeniz Bölgesi'nde bulunan, Rize iline bağlı, Dipsiz Kuyu köyü civarında sebepsizce beş kişinin kaybolması jandarmayı
"İşte böylesi bir ahenk ölümsüz ruhlardadır;
Oysa bu aciz bedenler
Kirle örtündüklerinden tümüyle, biz onu duyamayız."
Sayfa 37Kitabı okudu
