İkinci el pazarında yalnız kalmış bir kitaptı. İncecik kitap okuyalım bakalım farklılık olur diyerek aldım. Başlangıçta beğenmedim sebepleri tartışılır elbet ama açıkçası tamamlamayı da düşünmüyordum. Biraz daha deneyeyim derken "ağrıyan" metinleri okuduğuma değdi dedirtti. Çok gerçek bir betimle, trajikomik bir hal...
Kitap yarım bırakmak çok nadiren yaptığım bir eylemdir ama gerçekten aşırı sıkıldığımı itiraf etmek istiyorum. Amcalar, dayılar, teyzeler, yengeler ve daha bilimum gerekli gereksiz karakterle doldurulmuş bir kitap aralarındaki çarpık ve karmaşık ilişkiye girmiyorum bile. Bu kitabı bitiren bütün okuyuculara sabırlarından dolayı tebrik ediyorum. Sonuç olarak pek beğenmedim ve kimseye tavsiye etmem. Maalesef yorumum bu şekilde herkese iyi okumalar diliyorum :)
Kapak KızıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20147,4bin okunma
Bloğumdan alıntılama yapıyorum. Spoi içerir. Yazarın daha önce iki kitabını okudum. Ve okuduğum iki kitabı sevdim ama bu kitabını çok sevmedim. Akışı ve içeriği güzel ama anlatımını beğenmedim, bu kitapta. Hem kitabı hemde kitabın içindeki kitabı okuyoruz ve bu beni yordu. Henry ana karakterimiz ve Soykırım ile ilgili kitabı ilgi görmese de sevilen, seven bir yazar. Radikal bir kararla tam yazarlığa küserken eline geçen pakette yer alan Gustave Flauvet’in kısa hikayesi gelmiştir ve bu hikaye hiç yayımlanmamıştır. Bu hikaye ayrıca tiyatrolaştırılmış bir şekilde gönderilmiştir. Henry’nin iç dünyasına girdikçe, bu yayımlanmamış hikayenin de içerisine giriyoruz. Keyifli okumalar.
Yaşam suyu arayışın, merakın, yolculuğun, sürekli devam edebilen ve kendini yenileyebilen şeylerin deneyimlenmesini anlatıyor. Bu kitap yazara göre doğaçlama yapılmış öfkeli bir caz, gergin bir sessizlik, uyku ile uyanıklık arasında yazılmış bir monolog. Bana kişisel gelişim kitaplarını anımsattı o yüzden beğenmedim.
Yaşam SuyuClarice Lispector · Monokl · 2017200 okunma
CÜMBEZİN KIZI - ÜLKÜ DEMİRAY
-
Kıbrıs’ta İngiliz sömürgesi döneminde Araplara satılan yaklaşık dokuz bin kızımızdan birinin hikâyesini konu edinen ‘Cümbezin Kızı’.. aynı zamanda İsrail’in kuruluşunun ve Türk kızlarının da kayboluşunun hikâyesi.
Savaşlarda en çok yara alan taraf da kadınlar oluyor maalesef ki.. Hatice de bu yara alan kadınlardan biri. Üç eşli bir adamın dördüncü eşi olarak Filistin’e satılıyor Hatice. Tabii ki sonuncu eş olarak kalmıyor, üzerine bir sürü kuma da getiriliyor. Hem eşinden hem de kumalarından sürekli zulüm görüyor.
İlk sayfalarda kitabı çok sevdim ki zaten kitap 132 sayfacık.. Hatice’nin anlatım tarzı etkileyiciydi, içime işlemedi değil fakat sonra biraz kafam karıştı ve sıkıldım. Çünkü o döneme ait bilgiler de okumak isterdim biraz. Tamam evet bir kadının iç sesi olmuş kitabımız, bu açıdan çok güzel, zaten kitabı da sevdim ama bir eksiklik vardı. Çünkü bir süre sonra kafam karışmaya başladı, geçmişi mi anlatıyor şu an yaşadıklarını mı anlayamadım.
Karakterler karıştı biraz açıkçası, ben de sıkıldım itiraf ediyorum. Bu anlatımla daha da uzatılsaymış kitap, yarım bırakabilirdim bile. Neyse ki uzatılmamış ve çok güzel bitti.
Bazı kitaplar vardır beğenip beğenmeme konusunda arada kalırsınız ya, işte tam o noktadayım bu kitap için. Beğendim diyorum ama beğenmedim de diyorum. Kafam karışık yani.. Beklentimin altında kaldığı da doğru..
Cümbezin KızıÜlkü Demiray · Bilge Kültür Sanat · 2024169 okunma
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Bu kitabı okuyan kişiler ya çok beğenmişler ya da hiç beğenmemişler. İki uç eleştiriyi alması beni şaşırtmıştı. Bu yüzden okumam gerektiğini düşündüm.
Baş kahraman Holden Caulfield'in bakış açısıyla yazılmış. Ergenlik döneminde olan Holden bir okuldan daha kovulmuştur. Bu kovulma süreci, ailesine açıklamadan kaçınması ve bu sürede neler yaptığını anlatmış. Kitapta kahramanın hayata bakışını, sistemleri eleştirmesi ve insanlarla olan iletişimini görüyoruz.
Kitabın dili ağır değil. Hatta bazı yerlerde tekrara düşmüş. Bu yüzden okurken zorlandım. Yorucu değil sıkıcıydı. Holden'in hayata ve insanlara karşı tutumu da çok sıktı beni. Evet belki bir eleştri yapmış yazar ama bunu sıkıcı bir kalıba yerleştirdiğinden önemini yitirmiş. Ben kitabı pek beğenmedim.
Kitabın edebi yönünü eleştirmiyorum ama anlattığı hikayeyi beğenmedim. Keşke bu kitabı okumasaydım dedim hatta. Savaş, kan revan parçalanmış bedenler ve bunların ayrıntıları hiç ilgimi çekmiyor ve hatta beni çok rahatsız ediyor. Tolstoy'un anlattığı olaylar o kadar gerçek canlanıyor ki zihnimde her seferinde... çünkü olayları tek bir kişinin ağzından değil dışarıdan meçhul bir kişinin ağzından farklı farklı kişilerin durumlarıyla anlatıyor. Gerçek hayattaki gereksiz, can sıkıcı ayrıntılar dahi kitaplarında uzun uzun var. Tabii hikayeler bir bütünlük içinde oluyor ve sanki bir film izlemiş gibi oluyorsunuz. Dediğim gibi savaş ve kanlı sahneler beni rahatsız ediyor yoksa bu kitap bir Tolstoy romanı; tasvirleri ve duygu durum anlatımları çok etkileyici. Filmlerdeki kötü karakterlere saldıran insanlar gibi ben de bu hikayeye saldırdım sanırım, kötü etkiledi beni.
Hacı MuratLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201914bin okunma
Beğenmedim. Birinci kitabı bitirdim ama olayı çok dolaştırmışlar ilgi çekici bir tarafı kalmadı benim için. Kendimi bitirmek için daha fazla zorlayamam o yüzden.
Bipolar bozukluk ve bipolar bozukluğa eşlik eden bozukluklar üzerine güzel bir yapıt.Güzel hazırlanırmış ve iyice hazırlamış bir seri olduğunu bu kitapta daha iyi anlaşılıyor. Seri genel olarak iyi bir şekilde hazırlanılmış. Tek bir kitabı beğenmedim o da
Hiç beğenmedim. Aşırı saçmalamışlar, sinir oldum okurken bitirmekte zorlandım. O kadar berbat sahneler yazmış ki yazar şaşırdım valla. Bir konu nasıl bu hale getirilir anlamış değilim. Zamanımı geri veriiiin
Günaha DavetPenelope Douglas · Dex Kitap · 2023437 okunma
bidünyakitapgrubu ile birlikte yani. Kendisi yazar ve çevirmen. İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi mezunu. O nedenle çeviri kitapları da bu dil üzerinden. Cambridge Üniversitesinde ve New York Üniversitesinde eğitim hayatına devam eden yazarımız, günümüzde köşe yazarlığı ile birlikte yazarlık,