Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Beklentimi asla karşılamadı... Öncelikle Alex'i sevmedim. Alex gibi karakterler asla benlik tipler değil, her anlamda. Kitapta habire Alex'in bilmem kaç IQ'sundan bahsediyor da bu kısmın sürekli vurgulanması dışında çok da iyi işlenmediğini düşünüyorum. Onun dışında hikaye klişe ve tahmin edilebilirdi, beni hiçbir şey şaşırtmadı açıkçası. Hikayedeki olaylar daha zekice çözüme ulaşabilirdi. Evet akıcıydı ama her şey çok hızlı ve yüzeysel kalmıştı. Hiçbir olayda derin duygular hissetmedim sadece öylece okudum. Alex'e sinirlenmek dışında tabii ki. İsteyene versin de benden Allah korusun böyle tipleri. Ava'yı sevdim çok tatlı bir kızdı ve arkadaşlarıyla olduğu kısımlar güzeldi. Onun yaşadıkları üzücüydü. Cinsel ilişki konusundaki tavır çift taraflı rıza ve tatmin olunca çok da rahatsız etmedi ama böyle olunca da baya duygusuzmuş gibi hissedildi. Herkese uygun bir kitap asla değil, sırf smut diye alıp okumayın derim. Tetikleyici unsurları göz önünde bulundurarak araştırarak alın.
Bridget ve Rhys'in sinyalleri çokça verildi o yüzden ben 2. kitabı daha çok merak ettim açıkçası. Bir prenses ve koruması bakalım neler yaşayacak, üstelik o sonda aldığımız haberden sonra.
punk elli yediyemedi (hic komik degl biliom
çok basit bir kurgusu vardı ya hani klasik şeyler oldu hep. biraz yaratıcılık aradım, daha heyecanlı bir olay örgüsü bekliyordum açıkçası. romantik bağlamda yaşanan sorunların iletişimsizlik olması ve bu şekilde sayfaların dolması çok rahatsız ediyor beni, kitap boyunca bol bol vardı sinir oldum okurken bir de bazı yerler çok saçma gelişti, göze çarpan mantık hataları vardı. başkarakterler arası uyum iyiydi ve akıcı bi kitaptı ama beklentimi karşılamadı maalesef :( yine de okunur, okunmaz değil
·
Puan vermedi
Beklentimi karşılamadı ve saç baş yoldurtacak olaylar vardı. Yine de okunmaz mı diye sorulursa okunabilir derim. 10 üzerinden 6'sı var yine. Hadi 7 olsun ya. Bence bu kararsızlığın ve beklentileri karşılamamasının nedeni kitabı aşırı öven fanları.
Bazı olaylar sırf ilerideki olaylara zemin hazırlasın diye yazılmış. Tamam zemin hazırlasın da bu
48 syf.
2/10 puan verdi
Kitabı okurken ayrı sosyal sınıflardaki kişilerin ölümlerine ayrı hikayeler yazılmış olduğunu öğrendiğim zaman meraklanmıştım. Ölüm olgusunun farklı kesimlere göre değişecek olması ilgimi çekmişti. Fakat maalesef bu yönden beklentimi karşılamadı. Evet; yazarımız naturalist, ölüm nerede olursa olsun düz bir şeydir, ölen öldüğü ile kalır kalanlar
Bismillahirrahmanırrahim
Bab-ı Esrar yani Sır Kapısı. Ahmet Ümit'in okuduğum ilk kitabı ve sanırım bir süre de okuduğum tek kitabı olarak kalacak. Kitaba çok büyük beklentilerle başlamıştım ama açıkçası beklentimi karşılamadı.
Kitap Londra'dan işi için Türkiye'ye gelen ve sufiliğe ilgi duyup olağandışı olaylar yaşamaya başlayan, aynı zamanda babasının da memleketi olan
İlk olarak kitabı almamda en büyük etken isminin ve konusunun farklılığıydı. Kitabın arka sayfasındaki yazıyı okuduğumda beklentim de yükselmişti. Tamam kitap kötü değil fakat beklentimi karşılamadı açıkçası. Şeytanı insana göre gerektiğinden fazla masum ve basit göstermiş. Şahsen benim kafamdaki şeytan figürü bile daha korkunçtu. Konuyu aşk üzerinden kurgulaması basit kaçmıştı. Şeytanın elinde o kadar para var çok zengin birkaç hatrı sayılır kötülük yapmasını beklerdim.
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Merak üzerine almıştım. Baya araştırmıştım ama beğeniyi çok üst seviyede tuttuğum için ir miktar beklentimi karşılamadı. Olayları karışık anlatışı birbirlerine zor bağlanması beni okurken çok zorladı açıkcası. Zaman ve kişi bağlantısı çok zor oturdu.
Biraz buhrana sürükleyen bir kitap tabi ki yazarın hayatı ele alındığı için. Farklı bakış açılarına sahip oluyosunuz o bakımdan güzel ama okunması zor bir kitap
" Dip, eğildikçe uzaklaşacak onlardan ve an gelecek, durdukları yerin onlarınkini de içine alacak daha derin bir uçurumun bir basamağı olduğunu anlayacaklar. Her biri kendi basamağında kendi içine de bakacak artık. Orada eskilere uzanan ortak bir tarihe rastlayacaklar : Çok, çok eskidendi... "
▪
Zeval, Ayrıntı Yayınları'nın sitesinde
Erhan Altunay’ın Masalcı kitabını okuyup İstanbul içinde geçen bir romandan sonra bu kitabını görünce çok meraklanmıştım. Özellikle bir ley hattında yapılmış Ayasofya ile ilgili gizli bir tarihin kitabı okumamak olmazdı. Fakat kitapta çok da aradığımı bulamadım. Yani benim beklentimi karşılamadı desem daha doğru olur. Kitap röportaj şeklinde yapılmış soru cevap şeklinde ilerliyor. Sorulan soruların çok azı ilgimi çekmiştir. Yani gizli bir tarih değil de normal bir tarih kitabı olmuş. Ayasofya dışında da fazla bilgiler verilmiş. Bu biraz sıktı doğrusu. Fetihler, osmanlı, tarikatlar vs. Ama havada kalıyor çoğu bilgi. Olabilir gibi ihtimaller falan da söyleniyor. Kitap başta objektif gibi gitse de sonlara doğru bunu yitiriyor. Yazarların objektif olmayan fikirlerini görüyoruz. İnternetten ya da kitaplardan da araştırsak bulabileceğimiz bilgiler bana gizli gelmedi açıkçası. Ben daha ezoterik bilgiler bekliyodum olmadı malesef. Ya da merak uyandırıcı.. Kitapta fotoğraflar mevcut. Ayasofya’nın altındaki dünya ilgi çekici, kim bilir neler vardır.. özetle akıcı fotoğraflarla ilgi çekici bir kitap fakat bana göre değildi. İlgilenenlere ve beklentilerine göre okunabilecek bir kitap..
Geçmişe gidebilseydiniz kiminle buluşmak isterdiniz?
Bir kafedesiniz. Geçmişe ya da geleceğe gidebileceğiniz bir sandalye olduğunu düşünün. Kiminle buluşmak isterdiniz?
Yalnız bazı kurallar var. "Kahveyi soğumadan önce iç."
Peki geçmişe ya da geleceğe gitmek, şimdiki zamanı değiştirmiyorsa yine de gider miydiniz?
Pişmanlıklar, söylenemeyen sözler, itiraflar...
Bol kahve içmeli bir kitap :)
Ama unutma; "Kahveyi soğumadan önce iç."
Açıkçası beklentimi çok karşılamadı. Kitabı birçok yerde gördükten sonra konusu da ilgi çekici gelince almaya karar vermiştim. Ama çok abartıldığını düşünüyorum kendi adıma.
Asla kötü bir kitap değil. Konusu, ana fikri gerçekten güzel. Ama dediğim gibi o kadar çok paylaşım gördüm ki, bu da ben de büyük bir beklentiye sebep oldu sanırım.
Bazı insanlar ya geçmişte yaşar ya da gelecekte. Geçmiş, geçmiştir. Gelecek ise daha gelmemiştir. Önemli olan "şu an"dır, "an"da kalabilmektir.
Anı yaşayalım!
