Ana babaya asi olmak
Büyük günahlardandır. Cenâb-ı Hak anneye ve babaya lütufla beraber ikram ve ihsanı emretmiştir. Onların sorularına verilecek cevapta sertlik göstermemeli ve onlara öfkeyle bakmamalı. Yüzlerine karşı bağırmamalı. Belki kölenin efendisi yanındaki hâli gibi mütevazı hareket etmeli. Onlara şefkat ve muhabbet göstererek rızalarını kazanmaya çalışmalıdır. Onlara "öf" demeyi bile yasaklayan Allah celle ve alâ, onların ihtiyarlık devrelerinde çocuklara benzer hareketlerine karşı çocukluk devrelerin- de onların size gösterdiği şefkat ve muhabbetin aynısını, hatta daha faz- lasını sizlerin de onlara göstermenizin gerekliliğini bildirmektedir. Anne baba hakkı çok önemlidir. Onlara yapılan saygısızlığın cezası da o nispette büyük olur. Bu hususta yazılan eserleri incelemenizi tavsiye eder; ana, baba, dede, nine gibi büyüklere son derece hürmetkâr olmanızı ve onları hayat ve ölümlerinde daima hayırla yâd etmenizi vazife olarak hatırlatırım.
Sayfa 14 - Server Yayınları (2.cilt)Kitabı okuyor
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Hayat ile Ölüm Arasındaki Trenyolu
Herhâlde Küçük Prens’i duymayan ve onu okumayan kurgusever kalmamıştır. Ondan bu kadar söz edilmesi, üzerine konuşulması bir tesâdüf değil tabiî. Onu kıymetli hâle getiren çocuklara hitap etmesine rağmen bünyesine gâyet dengeli bir şekilde dağıtılmış olan felsefedir. Böylesi şartlara sâhip bir mükemmel kitap daha araştırılsa muhtemel o ki ondan
Galaktik Trenyolu'nda Gece Vakti
Galaktik Trenyolu'nda Gece VaktiKenji Miyazawa · İthaki Yayınları · 2023739 okunma
Reklam
Bütün ayrımların ortadan kalktığı bir hal var, tekmil sesler kubbede toplanıp son bir sessizliğe dönüştüğünde. Belki de kainatın merkezi yerin altında değil, üstünde: Kubbede. Bu alemi böyle tahayyül edebildiğim, de, yönümü şaşırıyorum. Ne Doğu kalıyor, ne Batı. Geçmiş ne zaman bitti, gelecek ne vakit doğar söyleyemiyorum. Ne semanın nerede durup, toprağın nerede başladığını biliyorum artık, ne de Şark ile Garp 'ın ne yöne düştüğünü. Tek bildiğim şu: Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de...
176 syf.
6/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. En popüler eseri "Açlık" olduğu için ilk onu okumak istemedim. Fakat "Pan" beni heyecanlandıran bir okuma olmadı. Son zamanlarda okuduğum kitaplarda aradığım tadı bulamıyorum ve bu durum okuma hızımı düşürüyor. Kitapla ilgili kaliteli bir inceleme yazısı bulamadım, aslında psikolojik
Pan
PanKnut Hamsun · Can Yayınları · 2023808 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Insan bilmediğinin düşmanıdır...
Kitap
Hizmeker
Hizmeker
ismi gibi bizim oraların(Iç Anadolu Ege arası)şivesi ile yazılmış:) Okurken buram buram memleket kokusu yayan şahane bir eserdi. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen, çok başarılı buldum.Gelecek yıllara edebi bir eser olarak kalacağına da yürekten inanıyorum. Yazarın anlatımı ve kalemi çok iyiydi. Bazı bölümlerde kitap beni aldı götürdü bizim oralara,hatta zaman zaman çocukluğumdaki köy izinlerimi hatırlayıp sevdiklerimi yad ettim.. Gerçek bir yaşanmışlık öyküsü olunca ,okurken kahramanların masumiyeti , sıcaklığı okura geçiyor. Tıpkı defalarca izlediğimiz eski Yeşilçam filmleri gibiydi:) Velhasıl, bu kitap da defalarca insanı sıkmadan okunabilir. Belki de kendimizden yani "bizden"olduğu için bana böyle duygular hissettirdi. Yazarın hasan
Hasan Aşık
Hasan Aşık
ikinci bir kitabı da
Ömür Sandığım
Ömür Sandığım
yenilerde yayınlandı. Onu da muhakkak okumak istiyorum.. Her zaman olduğu gibi yine şahane bir alıntı ile bitirelim:) "Bilemezdi ki! Hangi nefesin son nefes olduğunu Allah'tan gayrı kimse bilemezdi. Bu nedenle her firsatta sımsıkı sarılmak lazımdı sevdiklerimize.." Ben de ,"nihayi sonu bilmiyoruz ,her anı son an'ımız gibi yaşayalım" diyerek yazara gönülden katılıyorum.. Keyifle okudum, çok beğendim.Herkese gönülden tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar .. Yazara, Hasan Aşık
Hasan Aşık
Hasan Aşık
selam olsun,kalemi daim olsun..
Hizmeker
HizmekerHasan Aşık · Flora Kitap · 201941 okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Kısmen spoiler içerir
Esat Mahmut Karakurt’un 1940 yılında kurgulamış olduğu bu roman başta basit gibi gelse okudukça cezbeden bir yapıya büründü benim için. Nihayetinde bazen böyle kafa dağıtacağımız kitaplara da ihtiyacımız oluyor. Bu kitap da tam onu karşılayordu. Kitabı üç bölüme ayırmak gerek. Giriş kısmı hayli uzun olmakla beraber tüm önemli ayrıntılara sahipti. Yapılan eylem, bunun sonuçları ve sonra da bu sonuca gitmesine sebep olan etkenler bir bir anlatılmıştı. Bir yandan okura duygusal bir yönden hitap edilirken bir yandan da olayların mantıksızlığını düşündürtüyordu. Çünkü yer yer fazla klişe şeylerle karşılaşabiliyordunuz. Ama sanırım o dönemin edebiyatında da böyle bir hava olduğundan anlayışla karşılamak gerek. İkinci kısım diyebileceğimiz mahkeme bölümü ise olayları bir anda bambaşka bir noktaya taşımıştı. Açıkçası ilk okumaya başlarken böyle bir şey olacağını hiç tahmin edemezdim. Ondan son derece vurucu geldi bu yerler. Açıkçası buraların biraz daha uzun olması hoşuma giderdi. Final kısmı ise bir anlamda zamana bağlı olarak her şeyin üstüne sünger çekilen bir haldeydi. Biraz basitti belki bu kısım ama olması gereken de buydu. Zira yaşanan o acıları düşünürsek karakterlerin bir şekilde mutlu olmasını istemek çok doğaldı. Genel olarak kitaptan oldukça memnun kaldım. Yazarı da bu sayede tanıdığıma mutlu oldum.
Aldatacağım
AldatacağımEsat Mahmut Karakurt · İnkılap ve Aka Kitabevleri · 19747 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.