72 syf.
10/10 puan verdi
Çiçekli Şiirlerinde Ölmekteyim Madak
'Yaklaşık 10 sene evvel' -Anneanne, bu basma çiçekli perdelerini hiç atma olur mu? Bana sakla. "Ne yapacacaksın kızım bu perdeleri, çok eskidiler baksana.. Deden tee düğün zamanı almıştı bunları bana. İlk kendisi asmıştı bu pencerelere. Gelin kızlık perdelerimdi yani, o gidince değiştiremedim kaldılar öylece. Modası geçmiş diyorlar, doğru
Grapon Kâğıtları
Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214,3bin okunma
327 syf.
9/10 puan verdi
Dicle Türküsünün Sesi Mezopotamya’yım ben; Damarlarım su ve nehir, Hayatım kavga, mevzum kan, Dilim edebi, sözüm ebedi. Her zaman bir şairin, bir vakanüvisin sözünden çok Gılgamış’ın dudaklarında bir zaman, kadim nehrin kenarında
Dicle'nin Yakarışı
Dicle'nin YakarışıMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20183,270 okunma
Reklam
91 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Vedâ Divânı
Vedâ Divânı
5. bölüm ile bildigim özlediğim Ahmet Telliye tekrar kavuştum. Sevdaya, aşk acısına, terkedilmişliğe doydum. Öyle kararlı ve başı bozuk bir halde kendimden geçtim. Kalbimde unutmak istediğim şiirlerimle kısa bir yolculuğa çıkmak istedim. Belki yine gelirim diyerek vuruldum yollara. Yüreğimin kıyısına demir atmış minicik sandala bindim. Geceydi ve yukarıdan ay bana el sallıyordu. Çektim küreklerimi acılar denizinin sığ sularında. Özlem çırası tutuşturmuştu bedenimi ağır ağır. Bu kaçış bir su misali söndürürdü belki de yüreğimi yakan sevdaları. Gitmekle kurtulmak mümkün değildi işte. Ateşim içimde okyanuslar kadar büyümüştü. Kendimi sulara attım. Acılar beni boğarken belki de kurtulacağımı düşünüyordum. Gitgide dibe batıyordum. Çırpındım son nefesime kadar çırpındım ve o an bir mesaj sesi işittim. Kendime geldim. Bana ne oldu neredeyim ben diye düşündüm . Hayal kurmaya bile izin vermezler insana.
Belki Yine Gelirim
Belki Yine GelirimAhmet Telli · Everest Yayınları · 20194,991 okunma
53 syf.
9/10 puan verdi
"Kalbimi kelimelerle doldurdum. Mektuplarım onun için parmaklarını yakıyor. Dudaklarını da yakacak. Dudaklarını ve bütün varlığını. Ben pervane değil, ateşim. Kıskanıyorum kelimeleri. Birer kelebek gibi sana uçuyorlar. Kelimeler senin kokunla sarhoş... Kimsin sen? Kadın veya serap. Tanrı'yı kıskanıyorum: seni beraber yarattık. O başladı, ben tamamladım. Sevmek yaratmak demektir." Kapakta Cemil Meriç var. Aslında derginin tamamının Cemil Meriç üzerine kurulu olduğunu düşünmüştüm ama öyle değilmiş. İlk birkaç sayfada Cemil Meriç'in hayat hikayesini, kendini Türkiye'ye adamasını, oğluyla olan röportajını okumuş olsak da diğer sayfalarda daha farklı şeylerle karşılaştım. Hayatımda ilk defa kafkaokur dergisi okudum. Belki de o gün öğretmenim hediye etmeseydi, hiç elime bile almayacaktım. Öğretmenim hediye etti falan filan ama evde öylece duruyor. Benim de elimde başka okuyacak kitap yok, e başlayayım madem dedim ve elime o alış o alış. O kadar güzeldi ki böyle bir şey beklemiyordum. Yazarlarla olan röportaj kısımları sıkıcı gelir falan diyordum ama o kısımları bile keyifle okudum. İçindeki alıntılar beni çok etkiledi. Öykü, anlatı, şiir, röportaj ve daha bir sürü şey... Çok keyifli bir zaman geçirdim elimde olduğu anlarda. İyi ki almışım elime. Bundan sonra da hiçbir sayısını kaçırmayı düşünmüyorum. Hatta yarın 3 tane daha alacağım. Ben siz de seversiniz diye düşünüyorum. Okuyacaklara iyi okumalar.
KafkaOkur - Sayı 9 (Ocak - Şubat 2016)
KafkaOkur - Sayı 9 (Ocak - Şubat 2016)KafkaOkur Dergisi · Kafka Okur Dergisi Yayınları · 2016290 okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
ABİ İKİ ÇAY, BİR DE ELLİ İKİ GETİRIVER SANA ZAHMET
22 kısa hikâyeden oluşan kitaba, "Mahalle Kahvesi"nden giriş yapıyoruz. Mahalle Kahvesi'nin en akılda kalıcı yanı Sait Faik'in gözlemciliğini zirveye çıkarmasıdır. Ayrıca Sait Faik bunu, kahvede en azından bir saat bile bulunmuş herkesin fark edeceği üzere oldukça gerçekçi şekilde aktarmıştır. Bu hikayeyi okurken benim aklıma, okuldan
Mahalle Kahvesi
Mahalle KahvesiSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20127,1bin okunma
183 syf.
6/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Herkes bu meydana bir zafer için gelir; ben ise sâde sana yenilmek için geldim!
Kitabı okumadan önce bir aşk romanıdır diye tahmin ediyordum ama kitap kendi içinde bağlantısız bir iki sayfalık deneme yazılarından oluşuyor. Bir kitabı sevebilmek için okunan sayfalarda kendimizle ilgili cümleler bulabilmek önemlidir. Altını çizdiğimiz her cümle kalbimizdeki duygulara saplanan bir oktur. Bu kitapta çok fazla oka sahip olmamakla birlikte kitabının nabzını hissettiğim cümleler şunlardı: "Herkes bu meydana bir zafer için gelir; ben ise sâde sana yenilmek için geldim." Kâinat kitabını okumak uzun sürer; kendi kitabını oku!.. Zaten hangi kelâm, hangi sırrın düğümünü çözmüştür? Ben cehennem olamam; çünkü bağrıma düşen dertleri görünce ateşim söner, onları yakamam. Ben cennet de olamam; çünkü keyif ve mükâfat için kapıma sokulanları ağırlayacak güzelliklerden uzak ve boşumdur. Dostum, sen ormanda su arayan vurulmuş bir geyik gibisin. Boşuna inkâr etme yaralısın işte. Ammâ inan bana ki, senin ateşin, suyun söndüreceği tanıklıklar dan değildir. Seni görmemiş olsaydım, her güzelliğin bir çirkinliği, her tamâmın bir eksiği, her iyiliğin bir fenâlığı, her doğruluğun bir eğriliği olduğunu bilmeyecektim. Ey benim Rabbim, ne diye bu zavallının içine hem o yanıp yakılmak ateşini verdin, sonra da dudağına kilit vurdun?
Yusufcuk
YusufcukSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 2007305 okunma
Reklam
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.